PAPİRÜS a. (yun. papyros'tan).
1. Kol kalınlığında ve 2,5-3 m boyunda sap süren, kalın ve sürüngen köksaplı otsu bitki. (Bil. a. Cyperus papyrus; papirüsgiller familyası.) [Bk. ansikl. böl.]
2. Bu bitkinin sapından koparılarak birbirine yapıştırılan ince lamellerden eski Mısırlılar'ın yaptıkları yaprak. (Yazı yazmak için kullanılırdı.)
3. Papirüs üzerinde elyazması.
—ANSİKL. Papirüsler Nil kıyılarında ve Delta bataklıklarında yetiştirilirdi. Kökleri yakacak olarak, saplarındaki özek yiyecek olarak ya da mum fitili yapmakta kullanılırdı; fakat papirüs, bitkiyi "işleme”yi öğrendikten sonra, Mısırlılar’a yazı yazılan nesne olarak hizmet etmiştir (Eski imparatorlumun sonundan sonra İ.Ö. 2500'e doğr.). “işleme” şöyle gerçekleştirildi: her sap 47 cm boyunda parçalar halinde kesilir, dokusu bıçakla levha levha kaldırılır ve çekiçle düzeltilirdi; böylece elde edilen şeritler, birbirine doksan derece aykırı iki tabaka halinde üst üste dizilir, ıslatılır, uzun süre dövülürdü. Bundan sonra şeritler çoğunlukla 20’şerlik rulolar halinde yapıştırılır, yatay lifler rulonun iç tarafında kalacak biçimde sarılırdı. Papirüsün yüzünü oluşturan bu tarafa yazıcı ruloyu aça aça yazı yazardı; arkasına yazdığı da olmuştur.
Papirüsün üzerine yazılmış metine papirüs X adı verilir, ve bu, ya yazılı eserin adı, ya buna sahip olan koleksiyoncunun adı, ya saklandığı müzenin adı, ya da bulunduğu yerin adı olur.
Eski Mısır'da sayısız papirüs vardı; dizleri üzerinde açılmış papirüs rulosuna yazı yazan bağdaş kurmuş yazıcı teması zaten her çağda heykeltıraşların gözde temalarından biri olmuştur. Papirüslerde her çeşit metne rastlanır. Gerçekten de o çağda papirüs, idari metinler, hesaplar, mektuplar, hukuki ya da tıbbi metinler için ideal, hafif, kullanımı kolay bir yazı gerecidir. Öte yandan papirüsler yaşam ev'/er/'nde çırak yazıcılar için "alıştırma" yaprakları olarak işe yarıyordu; bunlar yazılarını ve bilgilerini geliştirmek için, özellikle edebi olan metinleri kopya ediyorlardı. Uzun süre kalması gereken dini metinler, daha az bozulduğu için taş üzerine yontuluyordu; fakat ölünün korunmasına özgü sihirli formüller (örneğin Ölü'ler kitabı) papirüs üzerine yazılıyor ve çoğunlukla mumyanın üzerine yerleştiriliyor ya da sargılar arasına sıkıştırılıyordu.
Sırf papirüsün varlığı, bu yeni malzemeye daha uygun düşen yeni bir yazı biçiminin ortaya çıkışını sağladı; hiyerogliften türeyen bu hızlı yazıya hieratikos denir (kamış kalemle “kısaltılmış" işaretlerin hızlı çizilmesi sonucu).
Mısır’dan sonra Yunanlılar ve Romalılar da "Mısır kâğıdı”nı kullandılar.
• Yunan papirüsleri. En eski yunan papirüsleri, 1752'de Herculanum'da bulundu; bunlar çoğunlukla, Cicero'nun çağdaşı, gadaralı epikurosçu Philodemos’un felsefi yazılarını içeriyordu. Daha sonra XIX. ve XX. yy.'larda Mısır'da, Oksyrynkhos'ta, çoğunluğu yunanca olmak üzere Hellenis- tik, Roma ve Bizans papirüsleri bulundu.
Edebi papirüsler kaybolmuş eserlerin yeniden bulunmasını sağladı: Aristoteles’ in AtinalIların devleti (Athenaion Politeia), Bakkhylides'in Odlar'ı, Herodas'ın Mimos’u, Timotheos'un Persai’sı, Menandros’un komedileri (özellikle Bodmer papirüsü ile Diskolos [Alıngan], Kalkan, Çifte aldatma, vb.), Kallimakhos'un şiirleri, Sophokles'in ikhrıeutai'sı, vb. Hıristiyan edebiyatında uydurmalar (İsa'nın Logia’sı, aziz Petrus'un İncil ve Mahşeri), hajiyografik yazılar, Ahit metinleri bulundu. Roma imparatorluğu devrine ait çok ilgi çekici büyü metinleri de ele geçti. Satış ya da evlilik sözleşmeleri gibi edebi olmayan başka metinler aile düzeni, miras ve mülkiyet hakkında bilgiler verir; vergi ya da yerel rüsum kütükleri, Ptolemaios'un bakanları tarafından taşra memurlarına gönderilen genelgeler (Zenon papirüsleri koleksiyonunda bulunanlar gibi) ülkenin mali sistemini tanıtır; bunların yanında iş ya da aile mektupları, okul ödevi ya da ev hesap pusulaları da evle ve özel yaşamla ilgili bilgi verir.
• Latin papirüsleri. Mısır ve yunan papirüslerinden daha az, ama daha çeşitlidir: okul ödevleri, askeri yönetim belgeleri ve birkaç edebi yapıt.
Kaynak: Büyük Larousse