Arama

Paranoya Nedir? - Tek Mesaj #6

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
28 Kasım 2015       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
PARANOYA a. (fr. paranoîa; yun. para- noia).
1. Hezeyanlı süreğen psikoz. Ayırtedici özelliği, yorumlara dayanan ve çoğunlukla zulme uğrama temasını içeren sistemli ve sürekli hezeyanlı düşüncelerdir. Hezeyan dışında, bilinç tam anlamıyla yerindedir. (Eşanl. PARANOVAK HEZEYAN, PARANOYAK PSİKOZ.) [Bk. ansikl. böl ]

2. Duygu bozuklukları (gurur, alınganlık, aşırı ve yanlış yorumlar) gösteren bir kimsenin sürekli saldırganlığa yol açan davranışı, tavrı.

—Psik. Duyarlı paranoya, Kretschmer tarafından tanımlanan ve duyarlı, çekingen bireylerde gelişen paranoya türü. (Eşanl. İLİŞKİLER HEZEYANI.)

—ANSİKL. Paranoyada, hezeyanlı temalar sezgi ve yorumlama yoluyla yanlış öncüllerden türetilir ve sinsice gelişirler. Bunun nedeni, hezeyanın kaynağının hasta kişinin kendisinde bulunmasıdır. Paranoyak hezeyan en azından başlangıçta görece bir anlaşılabilirlik taşır, hatta bulaşıcı olabilir. Hezeyan temaları, çoğunlukla bireyin geçmişiyle ilgilidir ve "benmerkezci”dir.

Paranoyak hezeyanlardan başlıcaları tutku sanrıları (erotomani, kıskançlık hezeyanı, hak arama hezeyanı) ve hastalığın en klasik şeklini oluşturan yorum hezeyanlarıdır. Bunlar, zulme uğrama tema’sına dayanır ve birçok yorumla gelişerek hastanın bütün yaşamını yavaş yavaş kaplar ve belirlenmiş “zulümcüler’'e karşı saldırgan tepkilere yol açabilir. Buna yakın bir diğer şekil de Kretschmer tarafından tanımlandı: ilişkiler hezeyanı ya da duyarlı paranoya. Bu rahatsızlık, duyarlı, çekingen, aşırı heyecanlı kimselerde görülür. Üzücü yaşantıların uzun süre birikmesinden sonra, ansızın patlak verir, zulüm tema'sını içererek ve sinir çöküntüsü üzerinde temellenerek bütün ilişkiler sistemini kaplar.

Başkan Schreber'in yazılı yapıtının incelenmesinden yola çıkan Freud (1911), paranoyayı eşcinsel nesne seçimine karşı bir savunma olarak tanımladı. Böylece zülüm görme temalı hezeyanlarda, eşcinsel birincil önerme olan (bir erkek için) "onu (o erkeği) seviyorum” yadsınır ve “onu sevmiyorum, ondan nefret ediyorum”a dönüşür ve daha sonra ikincil olarak yansıtılarak “o benden nefret ediyor” şeklini alır.

Büyüklük temaları ise, aynı önermenin bir başka yadsınmasına dayanır ve "onu seviyorum, kimseyi sevmiyorum, kendimden başka kimseyi sevmiyorum” şeklini alır. J. Lacan, paranoyak psikozun, yaşam olaylarına tepki halinde bulunan kişiliğin tümünde ortaya çıkan bir görüngü olduğunu vurgular. Ayrıca paranoyanın bireyi, imgelemsel bir zulüm görme sistemi içinde kapattığını, ama bunun altında, bilinçdışından kaynaklanan bir ceza görme isteğinin yattığını ileri sürer.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 12 Ağustos 2017 19:10