PENÇELEMEK g f.
1 .Bir şeyi, bir kimseyi pençelemek, pençesiyle vurmak, yakalamak, kapmak.
2. Ayakkabıyı pençelemek, pençe vurmak, ona yeni bir pençe çakmak ya da yapıştırmak.
—Avc. Avcı hayvandan söz ederken, avını pençeleriyle tutmak. || Doğan için kullanıldığında, uçarken avına pençeleriyle vurmak.
♦
pençelenmek edilg. f. Pençelemek eylemine konu olmak ya da pençelemek eylemi yapılmak.
♦
pençeleşmek işt. f.
1. Pençe pençeye gelmek, boğuşmak.
2. Bir kimseyle, bir şeyle pençeleşmek, bir kimseyle kıyasıya dövüşmek; bir şeyle büyük bir çaba göstererek mücadele etmek: Dev gibi dalgalarla pençeleşmek.
♦
pençeletmek ettirg. f. Ayakkabıya pençe yaptırmak.
Kaynak: Büyük Larousse