ÖDEV

1. Bir kimsenin yerine getirmekle yükümlü olduğu şey, görev, vazife, vecibe.
2. Ders saatleri dışında öğrencilerin yapmakla yükümlü oldukları alıştırmalar ve çalışmalar: Gramer ödevi. Tatil ödevleri. Ödevlen kontrol etmek.

—Fels. Kant'a göre, "istencin özgür olarak yasaya boyun eğmesi bilincine bağlı eylem". (Bütün eğilimlere uygulanan kaçınılmaz bir zorlamayla birlikte görülür). Kant şöyle der: "Yasaya uyan ve eğilimlerden doğan her türlü belirleyici ilkenin dışında kalan bu eylem nesnel olarak pratik bir nitelik taşır ve ödev (alm. Pflichf) diye adlandırılır ve ödev, bu her türlü belirleyici ilke dışında kalması nedeniyle, kendi kavramı içinde pratik bir zorlamayı, yani bazı eylemlerin, hangi güçlüğe yol açarsa açsın, yerine getirilmesini de içerir" (Pratik aklın eleştirisi, 1, 13 [Kritik der Praktischen Vernunft]).