OLTA a.
1. Balık yakalamak için kullanılan, ucuna bir ya da birçok olta iğnesi takılmış, bir yüzdürücüsü bulunan ya da bulunmayan sentetik ip. (Bk. ansikl. bcf).
2. Oltaya vurmak, balık sözkonusuysa, oltaya takılmak, yakalanmak. || Oltayı yutmak, aldanmak, kanmak (arg ).
—Balıkç. Olta atmak, av (balık, su kaplumbağası, kuş, su yılanı, vb.) avlamak için oltayı suya bırakmak ya da fırlatmak. || Otta balığı, oltayla avlanan balık. || Olta balıkçılığı, oltayı doğrudan doğruya elle tutarak yapılan balık avcılığı. j| Olta balıkçısı, oltayla avlanan balıkçı. || Olta bedeni — BEDEN.JI Ağır olta, morina, kolyoz, palamut ve iri uskumru avında kullanılan büyük çaplı iğnelerle donanmış olta. || Bekletme oltası, elle tutmadan, bir yere tutularak suda sabit durması sağlanan olta. || El oltası, kıyıdan ya da tekneden elle atılan, kamışsız, 1-3 iğneli olta. (Balıkçı gergin ipi işaret parmağı üzerinde tutarak balığın vuruşunu kolayca algılayabilir.) || Hassas olta, kurşunları aralıklı takılmış yüzer olta. || Su üstü oltası, küçük bir yüzdürücü takılmış (ancak ipin ve yemin batmasını engelleyecek kadar), kurşunsuz, tek ya da birkaç iğneli hafif olta (Hafif akıntılı yerlerde kullanılan bir oltadır. Akıntısız yerlerde kullanıldığında teknenin yavaş hareket ettirilerek yemin su yüzüne dolaşması sağlanmalıdır.) || Yüzer olta, belli bir derinlikte ya da yüzeye yakın sularda balık tutmaya yarayan mantar parçalarıyla donanmış olta.
—ANSİKL. Olta bir ip ve bazen de bir bedenden (ucunda iğneleri taşır) oluşur Uygulanmak istenen av yöntemine bağlı olarak bir yüzdürücüyle ya da kurşunla (ağırlık) donanmış ya da donanmamış olabilir. Oltanın balık avında kullanılabilmesi için çeşitli bölümlerinin balıklar tarafından görülmeyecek kadar ince ya da saydam olması gerekir.
Kaynak: Büyük Larousse