Arama

Nefes Nedir? - Tek Mesaj #2

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
29 Aralık 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
NEFES a. (ar. nefes).
1. Az ya da çok hızla ağızdan dışarı üflenen hava: Nefes vermek. Nefesiyle ellerini ısıtmak.
2. Solunum sırasında dışarı atılan hava; böylelikle çıkan ses: Nefesini tutmak. [SOLUK.)
3. Özellikle belirli bir çaba için ciğerlerde saklanabilen hava: Üflemeli bir çalgıyı çalmak için nefes gerekir. Nefesi tükenmek, nefesi tıkanmak.
4. Soluma ritmi, hareketi; soluk: Hastanın nefesi düzensizdi. Nefesini tutmak. Artık nefes almıyor (öldü).
5. Sigara, pipo, tütün, esrar vb içilirken içe çekilen duman: Bir nefes de sen çek.
6. Ed. Canlı varlık: Evde bir nefes olsaydı, kendini bu denli yalnız hissetmeyecekti.
7. (Bir kimseye) nefes aldırmamak, soluk aldırmamak. || Nefes almadan, soluk almadan. || Nefes almak, soluk almak. || Nefes çekmek, sigaranın ya da başka bir şeyin dumanını içine çekmek; esrar içmek (arg.); cinsel ilişkide bulunmak (arg.). || Nefes kesici, soluk kesici. | Nefes nefese, soluk soluğa.|| Nefes kesmek, soluk kesmek. || Nefes tüketmek, bir işle ya da sorunla ilgili olarak çok konuşup yorulmak: Boşuna nefes tüketiyorum, anlamak istemiyorsun ki. || Nefesi durmak, ölmek; aşırı ölçüde şaşmak. || Nefesi kesilmek, daralmak, tıkanmak, soluğu kesilmek, daralmak, tıkanmak || Nefesi kokmak, ağzı kötü kokmak. (AÇLIKTAN NEFESİ KOKMAK.) || Nefesi tutulmak, tıkanmak, soluğu tutulmak, tıkanmak.

—Ed. Alevi ve bektaşi şairlerin ayinlerde, meclislerde ezgiyle okunan, koşma biçimindeki şiirleri.

—Folk. Bazı kişilerin ya da ocaklıların, kimi hastalıkları iyileştirdiğine ya da kötü etkileri uzaklaştırdığına inanılan soluğu. (ÜFÜRÜK.) || Nefes etmek, okuyup üflemek. || Nefes ettirmek, hasta ya da kötü güçlerin etkisinde kalmış kişileri iyileştirmek ya da zarara uğramalarını önlemek amacıyla hocaya ya da ocaklı birine okutup üfletmek. || Nefesi keskin ya da güçlü olmak, her türlü hastalığı ve kötü etkiyi uzaklaştırabilecek güçte soluğu olmak.

—Müz. Bektaşilerin ilahiye verdiği ad. (Bk. ansikl. böl.)

—Patol. Nefes darlığı, sıkıntı ya da sıkışma duygusuyla birlikte ortaya çıkan solunum güçlüğü. (Eşanl. DİSPNE.)

—ANSİKL. Ed. Nefes adı, yer yer kalender, nükteli, hatta alaycı bir anlatım taşıyan bu şiirlerin, kutsal bir esin ürünü sayıldığına işaret eder. Genellikle 7, 8, 11 heceli kalıplarla söylenmiş 3-7 dörtlükten oluşur. Aruzla yazılmış nefesler de vardır. Konuları arasında Hz. Ali'ye ve çocuklarına bağlılık, tarikat kuralları vb. yer alır.

—Müz. Bektaşi şairlerin nefesleri üzerine bestelenen bu ilahiler, ezginin yalınlığı ve özlülüğü bakımından halk türkülerine yaklaşır. Pek çoğunun bestecisi unutulmuştur.) [BEKTAŞİLİK.]

—Patol. Nefes darlığı, organik bir acı çekme olayıdır. Soluma zamanlarının birbiriy- le olan oranlarında, ritminde ve sıklığındaki değişikliklerin eşlik ettiği özel bir soluma güçlüğü duygusudur. Kanın oksijenlenmesindeki yetersizlikten ileri gelir (örneğin çok yükseklerdeki oksijen azlığı) ya da karbon gazının anormal birikiminden doğar (örneğin temsil salonları, yeraltı mağaraları). Yapılan bir işin güçlüğünden ötürü, fizyolojik olarak solunum hareketlerinin hızlanması ile bunu karıştırmama- lıdır. Nefes darlığının kaynağı değişik olabilir:
1. akciğer: akciğer alveollerinde yaygın lezyonlar bulunması (amfizem, pnömoni, ödem); bronşlarda, bronşçuklarda mukus ya da irin dolgunluğu (bronko-pnömoni, akut ya da süreğen bronşit, kılcal bronşit); spazm (astma) ya da mekanik kökenli bronş darlıkları;
2. dolaşım: akciğer dolaşımını yavaşlatan kalp ya da damar hastalıkları (küçük dolaşım) ya da kanın oksijenlenmesine engel olan hastalıklar (kalp yetersizliklerinin her çeşidi);
3. kan: oksijen taşıyıcı ve tespit edici kan elemanlarının yetersizliği (örneğin ağır anemiler, kanamalı ve kan eritici durumlar);
4. zehirlenmeler: soğanilikteki solunum merkezlerini etkileyen zehirler (sinirlere yönelik virüsler, üre) ya da hemoglobin taşıyıcı alyuvarları etkileyen zehirler (karbon- monoksit).

Kaynak: Büyük Larousse