NİHAYET, -ti a. (ar. nihaye, nihayet). Son: Bir yolun nihayeti.
—Esk. Nihayet-ül-emr, işin sonunda, akıbet. || Nihayet ün-nihaye, en sonunda.
—Esk. anat. Nihayet-i azm, kemik ucu.
♦ be.
1. Uzun süre ve sabırsızlıkla beklendikten sonra ortaya çıkan olayı belirtir; sonunda: Nihayet kendine geldi. Nihayet yalnız kalabildik.
2. Yalnızca, sonuçta, eninde sonunda: Bu kadar yüklenilmez ki, o da nihayet bir can taşıyor.
Kaynak: Büyük Larousse