NİMET, -ti a. (ar. nicmet).
1. iyi niyetler beslediği düşünülen bir şeyin özellikle de Tann'nın sunduğu iyilikler; lütuf, İhsan.
2. Bir şeyden elde edilen yararlı sonuç, olanak; Uygarlığın nimetlerinden yararlanmak. Evin işyerine bu kadar yakın olması büyük bir nimet.
3. Yiyecekler, içecekler, özellikle de ekmek: Bize bu nimetleri sunduğu için Tanrı ya şükürler olsun.
4. Nimet hakkı için, “yediklerim, içtiklerim üzerine yemin ederim ki” anlamında kullanılır: Eliyle sofradakileri gösterip şu nimet hakkı için söylüyorum, haberim olsaydı hemen gelirdim. \\Nımeti ayağıyla tepmek, eline geçen fırsatları değerlendirme yoluna gitmekten kaçınmak. || (Bir kimsenin) nimetini yemek, birinin yardımını, iyiliğini görmek.
Kaynak: Büyük Larousse