Arama


ReaLin - avatarı
ReaLin
Ziyaretçi
5 Aralık 2006       Mesaj #6
ReaLin - avatarı
Ziyaretçi
Trende yanyana oturduğumuz adam, karşımızdaki delikanlıya nûtuk çekiyor ve:
- Sigara efkâr dağıtır, diyordu. Yak bi tane. Çocuk, adamın kendisine uzattığı sigarayı kibarca reddederek:
- Sağ olun, diye cevap verdi. Kullanmıyorum.
- Amma yaptın ha, dedi adam. Yoksa annen mi kızar?
Bu lâflar çevremizdeki yolcuların gülüşmelerine yol açmış, benimse fena halde canımı sıkmıştı. Uyumak niyetiyle kapattığım gözlerimi aralayarak delikanlıya baktım. 20-22 yaşlarında olmalıydı. Son derece temiz bir ifadeye sahip olan yüzü, adamın söylediklerinden sonra hafifçe kızarmıştı.
Adam:
-Herhalde sen aslan sütü de kullanmazsın, diye devam etti. Kullanmazsın değil mi?
-Delikanlı, onun içkiden bahsettiğini anlamıştı. Bu sefer susmayıp:
-Bira dahil bütün içkiler haramdır, dedi. EIbette kullanmıyorum.
Konuşmaları, benim olduğu kadar ayakta seyahat eden yolcuların da dikkatini çekmiş olmalıydı. Herkes kulak kesilmiş, onları dinliyordu.
Adam,
-Peki, dedi. Ya Milli Piyangoya ne dersin? Hani şu televizyonda reklâmları olan.
-O da aynı şey, diye cevap verdi delikanlı. Yâni o da bütün kumarlar gibi haram.
Adam, alaycı bir ifadeyle:
-Amma tutucu bir insansın be kardeşim, dedi. O haram, bu haram. Milli Piyangonun Milli Takımdan ne farkı var ki?
Çocuk yine susmayı tercih etti. Ancak sıkıldığı her halinden belli oluyordu. Adam ise, aklı sıra onu köşeye kıstırmış ve perişan etmişti. Sigarasının dumanını, çocuğa doğru bir kahraman edâsıyla üflerken:
-Cehennem korkusundan dünyanın bütün zevklerinden mahrum kalıyorsunuz, dedi. İş mi sizin yaptığınız?
Dayandığım yerden doğrularak adama baktım.
Bu sefer bana dönerek,
- Ne dersin dostum, dedi. Haklı değil miyim? Hepimiz az çok yanmayacak mıyız? Üstelik hep beraber olduktan sonra, ne var korkacak?
Sinirlerim iyice tepeme çıkmıştı. Yine de sakin bir ifadeyle:
-Gerçekten cesur bir insanmışsınız, dedim. Sahi, yanmaktan korkmuyor musunuz?
-Pek korktuğumu söyleyemem, diye cevap verdi. Elle gelen, düğün bayram değil mi?
Böyle diyerek koltuğuna biraz daha gömüldü ve cam kenarındaki sigarasına doğru uzandı. Paketin yanında duran çakmağı ondan önce alarak ateşledim ve:
-Buyurun, dedim. Yakın.
Paketten büyük bir pozla çıkarttığı sigarasını, çakmaktan âdeta fışkıran aleve doğru uzatırken,
-Hayır, dedim, sigaranızı değil, parmağınızı uzatın.
-Anlayamadım, dedi. Neden parmağımı uzatacak mışım?
-Cehennemde yanmaktan korkmadığınızı, bundan daha iyi nasıl gösterebilirsiniz, dedim. Doğrusu hepimiz merak ettik.
Adam ne diyeceğini şaşırmış ve bir saattir işleyen çenesi, âdeta tutulmuştu. Yerinde bir müddet kıvrandıktan sonra,
-İneceğim istasyona geldim, diyerek ayâğa kalktı ve kalabalığı yararak gözden kayboldu.
Çakmağın bende kaldığını, adam gittikten sonra farkettim. Bunu, karşımdaki delikanlı da görmüş ve gülmeye başlamıştı. Çakmağı ona doğru uzatırken,
-Sigara içmiyorsun ama çakmak sende kalsın, dedim. Artık onu nerede kullanacağını çok iyi biliyorsun.

ALINTI...