MAKUL, -lü sıf. (ar. 'ak/’dan ma'kut)
1. Akla, sağduyuya uygun düşünen kimse için kullanılır: Kendisiyle konuşulabilir, makul bir adamdır.
2. Bu sağduyuyu ortaya koyan şey için kullanılır: Bir anlaşmazlığa makul bir çözüm bulmak.
3. Aşırı olmamakla birlikte yeterli olan, kabul edilebilir bir şey için kullanılır: Makul bir fiyat. Makul koşullarla ödünç para vermek. Makul bir ücret istemek.
4. Makul olmak, akıllıca, anlayışlı biçimde davranmak: Lütfen makul olun, söylediklerimi dinleyin.
♦ a. Makul olan şey ya da kimse: içlerinde en makulü oydu.
♦ be. Akla, sağduyuya uygun; kabul edilebilir: Bu davranışını hiç makul karşılamadı. Makul görmek, bulmak.
MAKUL sıf. (ar. kavi’den malful). Esk. Söylenmiş, söylenilen.
♦ a. Söz.
Kaynak: Büyük Larousse