MEKRUH sıf. (ar. kertilen mekruh). Esk. iğrenç, tiksinti veren.
—isi. Allah ya da Hz. Peygamber tarafından yapılmaması öğütlenen işler. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Hanefilerin dışında kalan ve çoğunluğu oluşturan fıkıh bilginlerine göre, mekruh da yasaklanmış bir iş olmakla birlikte, bu yasaklama haram ölçüsünde değildir. Hanefi bilginleri ise haramın, doğruluğu kesin (kati) bir kanıtla (delil) yasaklanmış iş olduğunu, eğer kanıt kesin değilse (zanni), böyle bir kanıtla yapılmaması istenilen işin mekruh sayılması gerektiğini belirtirler. Hanefi bilginlerine göre anlamı açık (delaleti kati), ancak kaynağı kesin olmayan (zanni) bir kanıtla yapılmaması istenen işe tahrimen (harama yakın) mekruh, hem anlamı kapalı hem de kaynağı kuşkulu olan bir kanıtla yapılmaması istenen bir işe de tenzihen (helale yakın) mekruh denir Bunlardan ilki' 'vacip" in, İkincisi de “mendup” ya da "müstehap”ın karşıtıdır.
Kaynak: Büyük Larousse