MEKTEP a. (ar. mekteb).
1. Okul; okulda okuyan öğrencilerin tümü; okul binası: İlk mektep. Orta mektep. Mektep dağıldı. Mektebi boyamışlar.
2. Ekol, okul: Edebi mektepler.
3. Arg. Genelev.
4. Arg. Hapishane.
5. Mektep çocuğu, öğrenci; bir işte uzluk kazanmamış, acemi, toy. || Mektep görmemiş, okulda okumamış, okula gitmemiş; incelikten yoksun, kaba saba, saygısız. || Mektep kaçağı, okul kaçağı. || Mektep medrese görmüş, öğrenim görmüş, okumuş kimse için söylenir. || Mektebi asmak, okula gitmemek.
—Esk. Mektebi ali, yüksekokul, akademi, fakülte, üniversite. || Mektebi fünun-i harbiye-i şahane, mektebi harbiye ya da mektebi harbiyei şahane, harp okulu. || Mektebi hususi, özel okul. || Mektebi ibti- dai, ilkokul. || Mektebi idadi, lise: "Zannederim ki bir mektebi idadi şakirdi bile böyle bir düşünceye..." (Baha Tevfik). || Mektebi irfan, irfan mektebi: "Bir kadem bas mektebi irfana gel" (Niyazi, XVII. yy.). || Mektebi aklam, bilgili memur yetiştirilmek üzere açılan okul. || Mektebi nüvvab, kadı okulu. || Mektebi leyli, yatılı okul. || Mektebi rüşdi, ortaokul. || Mektebi sultani, Galatasaray lisesi. || Mektebi tıbbiye, tıp fakültesi: "Genç kızlarımız idadiyi bitirdikten sonra daha çok mektebi tıbbiyeye gidiyorlar" (H. C. Yalçın). || Mektebi tıbbiyei şahane, askeri tıp fakültesi.
Kaynak: Büyük Larousse