Arama

Mera Nedir? - Tek Mesaj #1

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Ocak 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MERA a. (ar. meha). Hayvan otlatılan hiç ekilmemiş arazi: Köyün merası. Sürüyü meraya götürmek. (Eşanl. OTLAK, YAYLAK,’SALMALIK, YAYLIM.) [Bk. ansikl. böl.]

—Avc. Yabandomuzu ve geyiklerin beslenmek için gittikleri, ot dolu alan ya da tarla.

—Ormanc. Korunan orman merası, kesimden sonra dikilen fidanlar hayvanlardan zarar görmeyecek derecede boyla- nıncaya kadar, birkaç yıl otlaklıktan alıkonan mera. || Orman merası, hem otlak, hem odun üretimi için kullanılan ve içinde dağınık ya da toplu ağaçlar bulunan sürekli çayır. (Orman meraları daha çok dağlık bölgelerde bulunur.)

—ANSİKL. Meralar evcil hayvanların otlatılarak beslenmesinde kullanılan, bitki verimi düşük ve bakım gerektirmeyen ekilmemiş arazilerdir. Özellikle sığır, manda, koyun, keçi gibi hayvanların yazın beslenmesinde kullanılır. Steplerde, dağlık bölgelerde ve yarı çorak tropikal ülkelerde geniş alanları kaplar.
Türkiye'de hayvanların beslenmesinde meralar önemli yer tutar. Ülke yüzölçümünün % 28,3'ü meralarla kaplıdır ve bunların kapladığı alan 23 milyon hektarı bulur (büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı yaklaşık 74,5 milyon). Ne var ki meraların büyük bir kısmı step karakterinde olduğundan bitki örtüsü genellikle cılızdır. Meralardan büyük ölçüde yarar- lanılabilmesi için otlatmada belirli düzene uyulması gerekir. Mera parçalara bölünür ve nöbetleşe otlatılır. Bol otlu yerler otlatılırken, daha önce otlatılarak tüketilmiş bölümler yeniden gelişmeye bırakılır. Böylece hayvanlar bir bölümde belli bir süre kalır ve mera fazla çiğnenip tahrip edilmemiş olur, otlar kısa sürede yeniden gelişme olanağı bulur.

—Huk. Yasalarca yasaklanmış olmadıkça herkes, bölgesel örf ve âdete göre, başkasının orman ve merasına girebilir, buradaki mantar ve ufak tefek yabani meyveleri toplayabilir (Türk med. k. md. 675). 21 haziran 1987 tarih ve 3402 sayılı Kadastro k.'na göre kamu yararına ayrılmış olan meralar özel mülkiyete geçirilemez (md. 16).

Kaynak: Büyük Larousse