MEZEMMET a. (ar. zemm'den mezemmet). Esk.
1. Yerme, kınama: "...Çizerlerine lâzım olmayacak sözlerle Devleti Osmaniyeyi fasi u mezemmet eder oldular" (Ebüzziya Tevfik).
2. Yerilecek, iyi karşılanmayacak iş, davranış: "Bir kat ziyade teşdid-i lisan ederek ve Perihan'ın mezemmetine insan kanı içmiş bir mahlûktan ne ümid edersin sözüyle hitam vererek..." (Namık Kemal, XIX. yy).
Kaynak: Büyük Larousse