MUHTAÇ sıf. (ar. ihtiyac'dan muhtaç).
1. Bir şeye muhtaç, çok gereksinim duyduğu bir şeyden yoksun olan kimse için kullanılır: Bir dilim ekmeğe muhtaç. Hiçbir şeye muhtaç değilim. Bu çocuk sevgiye muhtaç.
2. Birini muhtaç etmek, bir kimseyi, gereksinim duyduğu bir şeyi başka birisinden sağlamak zorunda bırakmak ya da gereksinim duyduğu bir şeyden yoksun bırakmak: istediğim parayı vermeyip beni onlara muhtaç ettiniz. Birini bir dilim ekmeğe muhtaç etmek. || Muhtaç olmak, bir şeye gereksinme duymak.
♦ sıf. ve a. Yoksul, fakir: Muhtaçlara yardım kampanyası açmak. Muhtaç birine yardım etmek.
—Esk. Muhtac-ı beyan, açıklanması gereken. || Muhtac-ı himaye, koruma gerektiren. || Muhtac-ı himmet, yardıma muhtaç. || Muhtac-ı izah, açıklama gerektiren. || Muhtac-ı muavenet, yardım edilmesi gereken. || Muhtac-ı mülahaza, üzerinde düşünülmesi gereken: "Buradan beyaz, küçük, pembe tırnaklı, mavi damarlı bir çift elin geçtiği muhtac-ı mülahaza değildi" (H. Z. Uşaklıgil). || Muhtac-ı sadaka, sadakaya ihtiyacı olan. || Muhtac-ı tarif, tanımlanması gereken.
Kaynak: Büyük Larousse