KABLO a. Aynı kılıf içinde elektriksel ve mekanik olarak korunan birbirinden yalıtılmış iletken teller kümesi. (Bk. ansikl. böl. Elektrotekn. ve Telekom.)
—Ask. Kablo teskeresi, sahrada askeri telefon kablolarını kısa zamanda sermeye yarayan aygıt. (Hafif kabloların serilmesi için göğüste taşınan kablo teskereleri, iki er tarafından kullanılan kablo serme el-arabaları ve askeri araçlara monte edilen kablo serme aygıtları vardır.)
—Denize. Kablo döşemek, kıtalararası iletişimi ve enerji naklini denizaltından sağlamak için kablo gemileriyle deniz dibine kablolar yerleştirmek. \\Kablo gemisi, denizaltı iletişim ve elektrik kablolarının döşenmesinde ve bakımında kullanılan özel gemi. (Bk. ansikl. bö\.)\\Kabloişareti, gemilerin, denizaltı kablolarının üzerine demirleyip zarar vermelerini önlemek için, kıyıya dikilen beyaz boyalı, üzerinde başaşağı konumda bir çapa resmi bulunan işaret. (Geceleri bu işaretler ışıklandırılır.) ||Kab/o kaldırmak, bakım ve onarım yapmak ya da eskimiş kabloyu değiştirmek için denizaltı kablolarını kablo gemisine çekmek.
— Hatalı demirleme ya da demir taraması sonucu gemi demirine takılan kabloyu su yüzeyine çıkarmak.
—Dy. iki demiryolu taşıtının elektrik devrelerini, eşleyiciye takılan fişle bağlamaya yarayan çok iyi yalıtılmış elektrik teli. || Taşıyıcı kablo, katener askılı akım dağıtım sisteminde pandüllerle temas hattını ya da hatlarını taşıyan kablo.
—Elekt. Uzatma kablosu, bir yandan erkek fişe öte yandan dişi fişe bağlanmış bükülgen kablo.
—Elektron. Şerit kablo - STRİP-LİNE.
—Elektron, ve Bilş. Arayüz bağlantı kablosu, mikrobilgisayarın arabağlantısı için giriş ya da çıkış görevi yapan tellerin tümü.
—Elektrotekn, Kablo geçiş dayanağı, bir tel ya da kabloyu girişinde tutmaya ve korumaya yarayan, bir bileşen ya da aksesuar parçası. |\Kablo yatağı, alçak gerilimli iç donanımlarda elektrik borularını döşemeye yarayan lambalı tahta ya da plastik lata. ||Besleme kablosu ya da iletken kablo, bir uçtan sabit ve elektriksel olarak bir alıcıya, öbür uçtan bir erkek elektrik fişine bağlı bükûlgen, yalıtılmış iletkenler bütünü. |Birleştirici kablo, uzatma kablosu, bir uçtan birleştiricinin ya da uzatma kablosunun devingen dişi prizine diğer uçtan ise, bir erkek elektrik fişine bağlı bükülgen, yalıtılmış iletkenler bütünü. \\Tekli kablo, bir tek yalıtılmış iletkeni olan kablo. || Üçlü kablo, yalıtılmış üç iletken içeren kablo.
—Elektrotekn. ve Telekom. Dörtlü kablo, dört iletkenli bir ya da birçok grup içeren kablo. (Bu grupların her biri iki metal devre ve bir hayalet devreden oluşur.) ||' kablo, birbirinden bağımsız devreler oluşturacak biçimde birçok özdeş iletken çifti içeren kablo. ||Optik kablo, mekanik olarak koruma amacıyla bir kılıf içine yerleştirilmiş optik liflerden oluşan kablo. ||/üWü ya da püpinli kablo, en azından alçak frekanslarda uzunluk birimi başına doğan zayıflamayı azaltmak için her devrede yer yer seri bağlı indüktanslar içeren kablo.
—Havc. Dönme, yön ya da yatay dümen kabloları, kanatçıklara, yön dümenine ya da yunuslama dümenine devinim ileten çelik halatlar. (Sık sık ayar etmek gerektiren kabloların yerini, borularla gerçekleştirilen sağlam kumanda sistemleri almaktadır.)
—Kâğ. san. Kablo kâğıdı, elektrik kablolarının iletkenlerini yalıtmada kullanılan kâğıt.
—Nörobiyol. Kablo özelliği, bir sinir lifinin edilgin olarak elektrik iletme niteliklerini yansıtan fiziksel özellik. (Belli bir noktada elektrik potansiyelinin değişikliğini anlamak için uzaklıkla orantılı olarak o noktadaki üstel azalma ölçülür.)
—Ormanc. Kablo direği, dağlarda ağaçların ormandan çıkarılmasına yarayan Posta ve Telekomünikasyon belgesine göre teleferik kablolarını taşıyan sehpa.
—Radyotekn. Anten kablosu, bir antenin yüksek bölümlerini radyo vericisine ya da alıcısına bağlayan iletken ya da besleme hattı.
—Tekst. Kablo bükûlü iplik, iki ya da daha çok tekkatlı ipliği bükerek oluşturulmuş çokkatlı birçok ipliği bir arada büküp elde edilen iplik. (Kablo bükülü iplik genellikle dikişte kullanılır.) ||Kablo bükümü, iki ya da daha çok tekkat ipliği büktükten sonra tamamlayıcı bir büküm daha verilerek elde edilen ve genellikle urgancılıkta uygulanan işlem.
—TV. Kabloyla dağıtım, UZAKTAN DAĞITlM”ın eşanlamlısı.
—ANSİKL. Denize. Kablo gemisi. XIX. yy.'da, ilk kablo gemileri bu iş için kiralanmış sıradan gemilerdi. Ancak 1872'den sonra bu gemiler, yalnız kablo döşemede ve bakımında kullanılan özel olarak inşa edilmiş ve düzenlenmiş gemilere dönüştü. 1970'ten sonra inşa edilen kablo gemilerinin yönetimi otomatikleşti; uzun inceleme, araştırma ve sondajlardan sonra düzenlenen yerleştirme tasarısına göre bu gemilere kumanda edilmeye başlandı. Teknenin tabanındaki tanklardan çıkarılan kablo, döşeme bilgisayarınca çalıştırılan kablo makinesiyle açılırken, gemi önceden belirlenen belgede ve rotada. radyoseyir donanımlarının, özellikle uydularla seyir sistemlerinin ve sesötesi titreşimli sonda aygıtlarının yardımıyla yol alır. Gemi kimi teknik donanımlar da vardır; bunlar yerleştirme sırasında kablo üzerinde kesiksiz olarak ölçme, ayarlama, eşitleme ve onarım gibi işlemlerin yapılmasını sağlar.
—Elektrotekn. Enerjinin iletimini ve dağıtımını sağlayan elektrik kabloları ya hava hatları biçiminde çıplak kablolar'dan ya da yalıtılmış yeraltı kabloları ndan oluşur.
Uzun mesafeli bağıntıların tümü ve kısa mesafeli bağıntıların bazıları hava hat- larıyla gerçekleştirilir. Kablolar iyi bir elektrik sürekliliği sağlamaktan başka, elektriksel, mekanik ve meteorolojik etkilere karşı bozulmadan ve kopmadan dayanmak zorundadır. Kabloların elektriksel yalıtımı bükülmez ya da asma izolatörlerle gerçekleştirilir. Bunlar kendilerine uygulanan kuvvetleri toprağa dikilmiş dayanaklara (direk ya da kule) iletir. Kablolar yuvarlak iletken tellerin ardışık katmanlarından oluşur. Günümüzde bakır iletkenlerin yerine, çelik tellerle bileşik halde arı alüminyum kullanılır; çelik teller genellikle kablonun özünü oluşturur; ayrıca bu amaçla alüminyum, magnezyum ve silisyum (Almelec) alaşımlarından da yararlanılır; bu tür kabloların mekanik dayanımını artırmak için bunlar bazen çelik özle donatılır. Örneğin Almelec'in özgül direnci (3,25-10" 8 O- m düzeyinde) alüminyumdan pek yüksek değildir, ama bakırın özgül direncinin yaklaşık iki katıdır; buna karşılık kopma dayanımı (3 500 çeşitli tipte bar) alüminyuma oranla iki kat ve bakıra telekomünikasyon kabloları yakındır; özgül kütlesi (2 700 kg/m8) ise alüminyumla aynı düzeyde, bakırın özgül kütlesinin üçte biri kadardır.
Yeraltı kablolarının maliyeti hava hatlarından çok daha yüksektir ve daha çok yoğun kentleşme bölgelerinde kullanılır. Bu kablolar, helis biçiminde bükülerek, düzenli ve birbirinden yalıtılmış katmanlar haline getirilen iletken tellerden (genellikle alüminyum, bazen 220 kV’ın üstündeki gerilimler için bakır) oluşur; katmanların yalıtımı yağ emdirilmiş kâğıtlarla yapılır, ama kâğıtların yerini gittikçe artan bir şekilde sentetik maddeler (polivinil klorür, polietilen, neopren, süperpolia- mit vb.) almaktadır. Dış etkenlere karşı korumak için kablolar sentetik maddelerle kaplanmış alüminyum ya da kurşun kılıflara yerleştirilir.
—Telekom. Bir iletim hattının ya da bir kablonun iletken çiftinin birincil devre parametreleri, birim uzunluk başına seri bağlı direnç ve indüktans ile paralel bağlı sığa ve dirençtir. Bu parametreler ' 'telgrafçıların denklemi"nde yer alır, ikinci dereceden, doğrusal, kısmi türevli bu denklem, girişe uygulanan gerilime ve diğer uca bağlanmış yük empedansına göre devrenin her noktasındaki akımın ya da gerilimin her andaki değerini verir. Bu denklemin çözümleri, karakteristik empedans, zayıflama ve yayılma hızından oluşan "ikincil parametrelere bağlı olarak kolayca İfade edilir; bu parametreler de birincil parametrelere ve frekansa bağlıdırlar.
•
iletişim kablolarının kullanımı. Komütatörler ve öbür donanımlarla birbirine bağlanmış değişik tipteki kablolar iletişim şebekelerini oluştururlar. Bu şebekeler özel abonelere ve kurumlara telefon, telgraf, telekopya ya da başka tip hizmetler götürmeye olanak verir. Devingen hizmetler, radyo ya da televizyon yayını, bazı askeri şebekeler ya da veri iletimi gibi özel durumların dışındaki tüm iletişim hizmetleri, telefon iletim hatları ya da bu tür hat gruplarından oluşan, halka açık genel şebekelerle sağlanır. Aboneler santrallara, hava hattı ya da yeraltı hattı biçiminde küçük çaplı (0,5 mm düzeyinde) çok sayıda iletken çiftin oluşturduğu abone kablolarıyla bağlanır.
Santrallar birbirine şehiriçi ya da şehirlerarası kablolarla bağlıdır; bu kablolar uzaklığa göre ikili, dörtlü ya da eşeksenll olabilir ve bazen hertz demetleriyle desteklenir; bazen de bunların yerini hertz demetleri alır.
•
Şehirlerarası kablolar ve bağlantılar. Eşeksenli kablolarla ya da hertz demetleriyle sağlanan bağlantılarda her zaman bir ya da birçok çoğullama yöntemi kullanılır. Bu yöntemler, belli sayıda iletişim kanalının aynı hat ya da radyo bağlantısı üzerinden iletimine olanak verir Uzak mesafeler için aynı eşeksenli iletken çift üzerinden, frekans çoğullamasıyla 960' tan 2 700'e kadar telefon kanalı kolayca iletilebilir. Zaman çoğullamasında uluslararası taban grubu 30 telefon kanalından oluşur; taban grupları bir araya getirilerek, eşeksenli kablo çifti başına 120' den 1 920'ye kadar sayısal telefon kanalı elde edilebilir.
Orta ve büyük mesafelerde, aynı iletişim devresini (çift yönlü) oluşturmak için birleştirilen iki iletim kanalında (tekyönlü), daima farklı iletken çiftleri ya da eşeksenli iletken çiftleri kullanılır. Genellikle, metal hat boyunca doğan zayıflama (örneğin çıkışta bir watt elde etmek için girişe uygulanması gereken sinüzoidal işaretin gücüyle ölçülmüş) aşağı yukarı frekansla orantılıdır. Çoğullamanın yöntemi ne olursa olsun, kanalların sayısı artıkça, iletilecek en yüksek frekans, dolayısıyla zayıflama da artar. Üstelik, zayflamanın frekansla değişmesinden dolayı işaretler bozulur.
iletişim hattının belirli noktalarında, tekrarlayıcı ya da tekrarlayıcı-düzeltici denilen yükselteçlerle işaretin gücü artırılır. Eşeksenli iletken çiftlerin çapları küçüldüğü ve iletilecek kanal sayısı çoğaldığı, dolayısıyla maksimum frekans yükseldiği ölçüde, tekrarlayıcıların birbirine yakın olmaları gerekir. Yürürlükteki ölçütlere göre tekrarlayıcıların birbirine uzaklığı ya da yükseltme adımı 1,5 ile 6,5 km arasında değişir. Kablo türleri ve şehirlerarası iletim sistemleri çok çeşitlidir. Günümüzde, örneksemeli iletim ve frekans çoğullaması yerini yavaş yavaş zaman çoğullamalı sayısal iletime bırakmaktadır.
Tek bir oyukta on binlerce ya da yüzbinlerce telefon kanalını iletebilecek dalga kılavuzlarıyla denemeler yapıldı. Daha az yer tutan ve döşenmesinde daha az teknik güçlükle karşılaşılan optik lifler, eşdeğer kanal sığalarını (bakır yerine silis kullanarak) çok daha ucuza sağlayacağı anlaşıldı. Uçak ve gemi gibi taşıtlarda kısa mesafeler için birçok optik lifli bağlantı kuruldu. Büyük sığalı optik lifli bağlantılar, 100 km’lik orta uzaklıklarda komşu yerleşim merkezleri arasında 1982’den önce, özellikle Büyük Britanya'da gerçekleştirildi. XX. yy.'ın sonuna değin şehiriçi tekrarlayıcısız bağlantıların ve 10 ile 30 km'de bir tekrarlayıcı kullanan 10 000 te- lefon kanallık optik lifli şehirlerarası bağlantıların yaygınlaşması beklenmektedir.
• Kıtalararası denizaltı kabloları, ilk şehirlerarası telgraf hatlarının yapımından önce 1842'de, Samuel Morse elektromıkna- tıslı telgrafla ilk denizaltı telgraf bağlantısını New York körfezinde denedi. Büyük Britanya XIX. yy.’ın ikinci yarısında çok sayıda denizaltı kablosu yerleştirdi. Atlas ok- yanusu’nu aşan ilk transız kablosu, 1869’da döşenen Brest-Saint-Pierre-et-Mİ- quelon’dur. XX. yy.'ın başında Fransa çok sayıda telgraf kablosuyla Kuzey Amerika' ya, Afrika'ya ve Akdeniz'e kıyısı olan bazı ülkelere bağlandı. 1940'tan önce, çok uzun ve ara yükselticisi bulunmayan bu kablolar çok düşük hızla çalışıyordu. Ancak çok kısa hatlarda çoğullamalı Baudot telgrafları gibi hızlı aygıtlar kullanılabiliyordu.
ikinci Dünya savaşı’ndan sonra, yüksek frekanslarda geçirgenliği ve kaybı az olan polietilen gibi yalıtkanların kullanımı, uzun ömürlü (en az 20 yıl) elektron tüplerinin ve öteki bileşenlerin yapımı, sualtı tekrarlamaları taşıyan denizaltı kablosu sistemlerini oluşturmaya olanak verdi. Bu kablolar, çok geniş frekans bandlarını düzenli ve kararlı şekilde ileterek, çok iyi nitelikte telefon konuşması ve yüksek hızla iletişim sağlıyorlardı.
Araştırmaların, üretimin ve denizaltı kablolarını döşemenin çok pahalıya mal olmasından dolayı, çok az sayıda kablo sistemi dört ülkede gerçekleşti: ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya. 1956 ile 1961 arasında dünyada, birkaç düzinelik telefon kanalı olan üç sistem vardı. 1967-1976 arasında uzun ömürlü yarı-iletken tekrarlayıcılarla donatılmış, çok derin sulara döşenebilen, çok hafif bir kablo yapıldı; böylece denizaltı telefon hatlarının maliyeti, uydu bağlantılarıyla rekabet edecek düzeye geldi. 1976'dan sonra bir tek eşeksenli denizaltı çiftiyle 3 000 ile 5 000 arasında telefon kanalı sığasına ulaşan sistemler geliştirildi.
1970'in S5 sistemi her iki yönde 4 kHz aralıkla 480 telefon kanalı ya da 3 kHz aralıkla 640 telefon kanalı sağladı, iletilen en yüksek frekans 5 MHz’dir. Tekrarlayıcılar çok derin bölgelerde 12,2 deniz mili, daha sığ yörelerde 8,2 deniz mili aralıklarla yerleştirildi. 1970'ten 1980'e kadar, 17 000 km'ye ulaşan 12 bağlantı bu sistemle elde edildi. 1976'nın S25 sistemiyle her iki yönde 4 kHz aralıkla 2 580 telefon kanalı ya da 3 kHz aralıkla 3 440 telefon kanalı kuruldu, iletilen en yüksek frekans 25 MHz’ye ulaştı. Tekrarlayıcılar, derin bölgelerde 5,1 deniz mili, sığ bölgelerde ise 4,6 deniz mili aralıklarla yerleştirildi. 1970'ten 1981’in sonuna değin 11 000 km'ye ulaşan 11 bağlantı S25'le gerçek leştirildi.
Çok derinlerde (500 m'den daha derin) yerleştirilen bir kablo hiçbir tehlikeyle karşılaşmaz, ama döşeme ve onarım için olası kaldırma sırasında büyük mekanik güçlere dayanması zorunludur. Mekanik dayanımı kablo merkezinde yer alan, yüksek dayanımlı çelik halat sağlar. Merkez iletkeni çelik bir lamaya sarılmış bakır bir şerittir. Bu iletken üstünde polietilenden bir yalıtkan yer alır ve yalıtkanın çevresine alüminyum ya da bakır iletken sarılır; bu iletken de polietilenden yapılmış bir dış kılıfla yalıtılır. Buna karşılık sığ sulardaki kabloların, özellikle doğal yıpranmaya ya da aşınmaya, ayrıca çok sık görülen balık ağlarının ve gemi çapalarının etkisine karşı dayanması gerekir. Merkez iletkeni bakırdır ve kablo, doğal aşınmaya çek dayanıklı bir ya da iki çelik tel katmanıyla dıştan korunur. Döşeme sırasında, bu kablolar kablo gemilerince çekilen özel bir sabanla yeterince gömülür. Onarım çok güçtür ve kablo bu amaçla, insan taşıyan ya da uzaktan kumanda edilen bir sualtı taşıtıyla kaldırılır.
Bir denizaltı kablosunun tek iletken çifti üzerinden iki yöne iletim, iki farklı frekans bandıyla sağlanır; bu bantlar her tekrarlayıcının giriş ve çıkışında filtrelerle ayrılır ve yönlendirilir. Kabloya fabrikada takılan tekrarlayıcılar, fabrikada, gemiye yükleme ve döşeme sırasında art arda denetjmir ve ayarlanır. Kablolar, tekrarlayıcılar teV de ve bazı hallerde iki tekrarlayıcı ârasipL da yer alan eşitleyicilerle donatılır; bunlkr kablonun farklı kesimlerinin ayırtedici özelliklerini, bu kesimden geçen bandın farklı frekanslarına göre tekdüze biçime dönüştürmeye yönelik özel ayarlayıcı devrelerdir. Kablolar yükleme limanlarındaki fabrikalarda üretilir, korunur, sualtı deneyleri yapılır ve kablo gemilerine, yüksek pontiklere yerleştirilmiş makaralara kesiksiz şekilde sarılarak yüklenir.
Kablolar ve kablo gemileri uluslararası bir antlaşmayla ve uluslararası yönetmeliklerle korunmuştur. Bu alandaki özel yönetim ve işletmeciler bir uluslararası merkezi bilgi ve haberleşme örgütü içinde toplanır. Nihayet, Akdeniz’de ve Atlas okyanusu'nda coğrafi olarak çok iyi döşenmiş kabloların onarımı, uluslararası antlaşmayla, imzacı tarafların kablo gemilerine bırakılmıştır.
Devrelerin birim sığalarını artırma sonucu, denizaltı kablolarının hemen hemen toplam sığası 1970'le 1980 arasında büyük bir gelişme gösterdi. Bu miktar yaklaşık toplam 110 000 km mesafe üzerinden 140 milyon telefon devresi x kilometre düzeyine ulaşır. Oysa 1970’ten önce toplam 120 000 km mesafe üzerinden 17 milyon devre x kilometre düzeyinde kablo döşenmişti. Kıtalararası devrelerin kablo olarak yıllık artma oranı, 1980'lerde yılda 600 düzeyindeydi; bu miktar yılda 400 düzeyinde olan uydu devrelerinin artma oranını açıkça geçer. Yüksek sığa ve yöreden yöreye bağlantı açısından denizaltı kablosu devreleri daha iyi çalışır ve uydu devrelerinden daha iyi nitelikte hizmet verir. Buna karşılık, denizaşırı yeni bölgeler arasında uydularla bağlantı sağlayacak bir yer istasyonu kurmak, kabloları döşemeden daha çabuk gerçekleştirilebilir.
Gelecekte, denizaltı tablolarının iletişim uydularıyla etkin şekilde yarışmayı sürdüreceği düşünülmektedir. Bu iki tekniğin sağladığı kanal sayısındaki sığa artış oranı maliyeti düşürecektir; ama uydular, hertz demetleriyle ortak ve görece dar olan radyoelektrik tayfın tıkanması yüzünden sınırlandırılacaktır. Bu arada denizaltı kablolarının birim maliyeti optik liflerin kullanımı sonucu düşecektir. Bilindiği gibi optik lifli deneysel denizaltı bağlantıları 1980’de kısa mesafelerde kullanıldı.
Kaynak: Büyük Larousse