Arama

Kalmak Nedir? - Tek Mesaj #2

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kalmak
(nesne almayan fiil)

1 . Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek:
"Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı."- T. Buğra.
2 . (zaman, uzaklık veya nicelik için) Belirtilen miktarda bulunmak:
"Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı."- O. C. Kaygılı.
3 . Konaklamak, konmak:
"Hemen karargâha yerleşmezsem, ne geri dönebilir, ne de otelde kalabilirdim."- F. R. Atay.
4 . Oturmak, yaşamak, eğleşmek:
"Tam beş sene benimle beraber kaldı."- S. F. Abasıyanık.
5 . Hayatını sürdürmek, yaşamak.
6 . Varlığını korumak, sürdürmek:
"Eniştemizin iptidaî kalmış huyları da vardı."- A. Ş. Hisar.
7 . Oyalanmak, vakit geçirmek:
"Kısa bir süre tezgâhın önünde kaldı."- N. Cumalı.
8 . Sınıf geçmemek.
9 . İşlemez, yürümez duruma gelmek.
10 . (-e durum ekiyle kullanılan fiil) Geriye atılmak, ertelenmek:
"Mahkeme ayın on sekizine kaldı."- S. F. Abasıyanık.
11 . (-e durum ekiyle kullanılan fiil) Görevi veya yetkisi içinde olmak, düşmek, durumu itibarıyla aşağı seviyede bulunmak:
"Paralı pullu, dünya güzeli gibi adam, kaldı kaldı da bu kokmuşa mı kaldı?"- R. N. Güntekin.
12 . Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak.
13 . Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek.
14 . (-den durum kiyle kullanılan fiil) Miras olarak geçmek.
15 . (-den durum kiyle kullanılan fiil) Yapamamak.
16 . Belli bir gelirle geçinmek zorunda bulunmak:
"Refika, valide, iki kerime kaldık mı biz iki bin kuruş tekaüt maaşına."- H. Taner.
17 . (ile edatıyla kullanılan fiil) Yetinmek.
18 . Sınırlanmak, bitmemek:
"Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep vak'asıyla kalmadı."- Atatürk.
19 . (yardımcı fiil) Olmak, herhangi bir durumda bulunmak:
"Fatma'nın yemek çantası olmasaydı, dün aç kalmıştık."- F. R. Atay.
20 . Herhangi bir durumu sürdürmek.
21 . (yardımcı fiil) Kök veya gövdeleri sonuna -e / -a ve -ip eki almış fiillerle sürerlik bildiren birleşik fiiller oluşturur.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
(şundan veya bundan) kalır yeri yok
(şuna veya buna) kalsa (veya kalırsa)
SİLENTİUM EST AURUM