Arama

Kambur Nedir? - Tek Mesaj #2

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KAMBUR a. (yun. kampuris hörgüçlü' den).
1. Omurganın ya da göğüs kemiğinin biçiminin bozulmasıyla sırtta ya da daha seyrek olarak göğüste oluşan çıkıntı.
2. Bir eşyanın, bir yapının dışa doğru eğilmiş çıkıntılı bölümü.
3. Sıkıntı, dert, yük: Bu harcama bütçemize yeni bir kambur daha ekledi.
4. Ayıp, utanç veren şey: Kamburum yok ki, çekineyim.
5. Kambur üstüne kambur, kambur kambur üstüne, güçlük, sıkıntı ve tersliklerin üst üste gelmesi durumunda söylenir. || Kambur kambur, kambur kumbur, düzgün olmayan, eğri büğrü, yamru yumru. || Kamburu çıkmak, sırtında kambur oluşmak, eğilerek yapılan bir işte çok çalışmış olmak; yaşlanmak. || Kamburunu çıkarmak, insan, kedi vb. sözkonusuysa, sırtını tümsek duruma getirmek.

—Patol. Ense kamburu, yedinci boyun omurunun aşırı büyümesi. (Kaburgamsı enine çıkıntı az çok belirgin bir kaburgaya dönüşür ve kol sinirağının alt köklerine baskı nedeni olabilir.)

—Zool. Kimi hayvanların sırtındaki doğal çıkıntı. (Hecin devesinin kamburuyla, devenin iki hörgücü ve hörgüçlü öküzün kamburu, yağ birikintisidir.) || Bedenin çeşitli yerlerinde bulunabilen, az ya da çok belirgin çıkıntı. || Omurga biçimi bozukluğu sonucu ortaya çıkan sırt çıkıntısı. || Deri altında sert oluşumların bulunduğu beden bölümlerinde (beyin, baldır kemiği, vb.) belirgin bir şişliğin yol açtığı deri altı hematomu.

sıf. ve a. Sırtında ya da göğsünde kambur bulunan kimse için kullanılır: Kambur bir çocuk.

sıf
1. Kamburlaşmış; eğilmiş, bel vermiş: Kambur sırtının ağrısı hiç geçmezdi. Kambur duvar.
2. Kambur felek, talihe ve kadere sitem etmek için kullanılır.

—Oy. Kambur kâğıt, destenin dilediği yerden kesilmesini isteyen bir hilebazın, deste içine yerleştirdiği hafifçe bükülmüş kâgıt

—Zool. Bizon, hörgüçlü öküz gibi, sırtında doğal bir çıkıntı ya da kambur bulunan hayvanlar için kullanılır.

be. Sırtını kamburlaştırmak: Kambur oturmak, yürümek.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM