Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Şubat 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM

OKUMA VE NOT ALMA


Özetleme ve Aktarma


Okuma ve not alma çalışmaları belirlenen hipotez ve geçici çalışma planı doğrultusunda yapılır. Okuma sırasında tez konusu ile ilgili önemli görülen kısımlar not alınır. Çünkü bir kimse yararlandığı her kaynağı sürekli olarak yanında tutamayacağı gibi bir an için akla gelen güzel bir fikrin yeniden anımsanması da kolay olmayabilir. Kaynak toplama aşaması gibi okuma ve not alma aşamasında da seçici davranılmalıdır. İncelenen kaynaktan not alırken şu hususlara dikkat etmek gerekir[16]:
  • Hemen not alınmaya başlamamalı kaynak iyice incelenmelidir.
  • Araştırmacıda aynı konuda birden fazla kaynak varsa en uygun olanını daha ayrıntılı incelemek için seçmelidir.
  • Konu hakkında araştırmacının temel bilgisi zayıfsa önce genel kaynakları daha sonra ileri düzeydeki kaynakları incelemelidir.
  • Herşey not edilmeye çalışılmamalı işe yarar not alınmalıdır
Araştırmacı yararlandığı kaynaklardan 2 çeşit not alır:

1) Özetleme: Ana kaynaktaki bilgilerin araştırmacının kendi ifadeleriyle ve kısaltılmış olarak yazıya geçirilmesidir. Özetleme sırasında araştırma ile ilgili bilgiler kısaltılarak not edilirken önemsiz veya ilgisiz bilgiler de atılır.

2) Aktarma: Ana kaynaktaki bilgilerde kısaltma yapılmaz. Bu da 2 şekilde yapılır:
  • Değiştirerek Aktarma: Ana kaynaktaki bilgiler kısaltma yapmadan araştırmacının kendi ifadeleriyle notlara kaydedilir. Araştırmacının kendi ifadeleriyle yapılsa da özetlemeden ayrılır. Çünkü ana kaynaktaki bilgiler kısaltılmaz; yalnızca açıklık sağlamak üzere kelime ve ifadelerde değişiklik yapılır.
  • Aynen Aktarma: Aktarılan yazı gerek kelimeler gerek noktalama işaretleri yönünden ana kaynaktakinin aynısıdır. Alıntıda bir değişiklik yapılmadığı için değiştirerek aktarmadan ayrılır.
Bilimsel teknik ve yasal kaynaklardaki bilgilerin tam anlamını verebilmek ve doğru anlaşıldığını göstermek üzere bu bilgilerin aynen aktarılması gerekir. Yine görüşe canlılık ve güvenilirlik katmak amacıyla ünlü kişi veya otoritelerin sözlerinden doğrudan alıntı yapma yoluna gidilebilir.

Not Alma İlkeleri


Bir kaynaktan not alırken alınan notun şu temel ilkelere uygun olması sağlanmalıdır:
  • Amaca Uygunluk: Not alırken araştırmacı sürekli olarak bir seçme ve ayırma işlemini yürütmektedir. Bu gerekliyi gereksizden ayırma ve yalnızca gerekeni alama işlemidir.
  • Kaynağa Uygunluk: Alınan her not alındığı kaynaktaki anlamının yansıtabilmektedir. Bir kimseyi yazmadığı ya da söylemediği bir şeyi yazmış ya da söylemiş gibi göstermek bağışlanması güç bir yanlışlıktır.
  • Gerçeğe Uygunluk: Araştırmada toplanan verilerin geçerli ve güvenilir olması onlara verilecek bilimsel değerin değişmeyen ölçütleridir.

Notların Kaydedilmesi


Not alma Kartları:
Alınan notlar hepsi aynı ölçüde kesilmiş kartlar yazılır. Kartların ölçüsü not edilen bilgilerin uzunluğuna göre değişik olabilir. Fakat genellikle yarım sayfa boyundaki kartlar en uygundur.
Her bilgi için alınan not ayrı bir karta işlenmelidir. Aynı kartta birdenfazla değişik bilgiye yer vermek güçlükler doğurur.
Bir not kaydedildiği karta sığmıyorsa yazı kartın arkasında sürdürülmemeli yeni bir karta geçilerek ikisi birbirine iliştirilmelidir.
Notların kart üzerine nasıl yazılacağı konusunda aşağıda bir örnek gösterilmiştir:

Not alma Kartı Örneği :
Araştırma Modeli Karasar s. 36
( AYNEN AKTARMA )
" ... araştırma amacına uygun ve ekonomik bir süreçle verilerin toplanarak çözümlenmesi için gerekli koşulların düzenlenmesidir. "

Kartın sağ üst köşesine kaynağı tanıtıcı bir kısaltma ile ana kaynaktaki bilgilerin sayfa numarası (numaraları) gösterilir. Kaynak hakkındaki tüm bilgiler bibliyografya listesinde işlenmiş bulunduğundan bunların notalma kartı üzerinde yinelenmesi gerekli değildir; yalnızca yazarın soyadını yazmak yeterli olabilir. Eğer bir yazarın birden çok eseri bulunuyor veya iki yazarın soyadı aynı ise o takdirde yazar soyadı ile birlikte birinci ad veya kısaltılmış olarak kitap başlığı da belirtilir. Yazarın bulunmadığı durumlarda da bunun yerine kitap veya makalenin başlığını (kısaltılmış biçimde) koymak gerekir.
Yazar soyadı (veya başlık) bir virgülle ayrılıp sayfa numarası yazılır.

Eğer yararlanılan bilgiler tek sayfa yerine birbirini izleyen birkaç sayfadan alınırsa ana kaynaktaki başlama ve bitiş sayfalarının aralarına bir ( - ) işareti konularak yazar soyadından sonra gösterilirler. Bilgilerin birbirini izlemeyen sayfalardan gelmeleri durumunda not alınan bir bilginin ilk kelimesinden önce o bilginin ana kaynaktaki sayfa numarasını yazmak gerekir.
Kartın sol üst köşesinde ise not alınan bilgilerin konusu kısa ve özlü biçimde belirtilir.
Not alma işlemi belirli ölçüde ilerleme gösterdiğinde kartlar geçici plandaki başlıklara göre düzene konur.
Kartlar düzene konduktan sonra araştırmanın ulaştığı durum daha iyi görülür; eksik veya zayıf bölümlerin yanında tekrarlar ve şüpheli noktalar açığa çıkar. Zayıf kalan bölümlerde araştırma derinleştirilir fazlalıklar çıkartılır tekrarlanan noktalar birleştirilir.
Okuma ve not alma işlemleri sırasında araştırma da sürekli biçimde denetlenir. Eğer edinilen bilgiler ve yapılan yorumlamalar araştırmayı tam olarak destekleyici sonuçlar vermiyorsa onu gerçeklere uyacak biçimde değiştirmek gerekir

Not Defteri Tutmak:
Bazen alınan notlar tek bir not defterine kaydedilirler. Bloknot sayfaları uzun notların veya geniş tabloların yazılması bakımından uygundur.
Notların ilgisiz yazı ya da notlarla karıştırılması güçlükler doğurur. Bu yüzden tek bir not defteri tutulmalıdır. Not defterine yazılan her bilginin not edildiği tarihi de belirtmekte fayda vardır. Böylece araştırmanın gelişme seyri de ortaya çıkmış olur.
Ayrıca bazen araştırmayla ilgili çok yararlı fikirler ani bir biçimde ortaya çıkabilirler. Bunları unutmamak için hemen not almak gerekir. Bu yüzden araştırmacı not defterini her zaman için yanında taşıma alışkanlığı edinmelidir.

Fotokopiler:
Uzunluk karmaşıklık kolay elde edilememe veya not alırken hata yapma olasılığı gibi nedenlerden dolayı bu yola başvurulabilir.
Bu yolla elde edilen bilgiler daha sonra okunarak alınacak notların kaynağını oluşturmalıdır. Bu deyişle bu bilgiler doğrudan bir araştırma notu olarak düşünülmemelidir.

Notların Bilgisayarda Tutulması:
Araştırmacı her bir araştırma için ayrı bir klasör tutup; bu klasör içinde ihtiyaç duyduğu sayıda ( örneğin alt bölüm taslak metin bibliyografya kaynakları alınan notlar Internetten kitap işaretleme için v.s. gibi ) dosyalar açabilir.

Bilgisayara aktarılan bilgiler üzerinde istenilen düzenlemeler yapılabilir. Örneğin bilgiler tekrar tekrar ekrana getirilerek gözden geçirilir yeniden yazılır birleştirilir başka yere taşınabilirler. Ayrıca notlar bilgisayar hafızasında güvenli bir şekilde korunabilir diskete kopyalanabilir ve başka yere kolayca taşınabilir.

Okuma Nasıl Olmalı


Okumada kesinlikle seçici davranılmalı; ele geçen herşey değil yalnızca ilgili olanlar okunmalıdır. Böylelikle zaman ve emek kaybı da oluşmaz. Okumaya konuyla ilgili genel kaynaklardan başlanmalı ayrıntılı olanlar daha sonra incelenmelidir.

Okuma göz gezdirme veya ayrıntılı biçimde olur. Ayrıntılı olana göz gezdirerek okumadan sonra geçilir. Göz gezdirme ile bazı anahtar kelimeler başlıklar şekiller v.s. saptanır.
Ayrıntılı okumada araştırmayla ilgili kısım dikkatli okunup notlar alınır.
Ayrıca okuma eleştirisel biçimde yürütülmeli kaynağın güvenilirliği ve yazarın tarafsızlığı daima göz önünde bulundurulmalıdır. Aslında eleştirisel değerlendirme sadece okuma sırasında değil araştırma devam ettikçe yapılmalıdır. Çünkü bazı kaynaklar okumaya değer bile bulunmayabilir.

VERİ İŞLEME VE TEZİ GÖZDEN GEÇİRME


Verilerin İşlenmesi


Araştırma gerekli verilerin toplanması ile bitmez. Toplanan verilerin araştırma problemine kuramsal ve/veya pratik yönden çözüm önerileri geliştirilmesine olanak sağlayacak şekilde işlenerek çözümlenmesi yorumlanması ve değerlendirilmesi gerekir. Araştırmanın özgünlüğü bu aşama ile belirginleşip bir bütünlük kazanır.

Verilerin Çözümü


Araştırma planı yapılırken ne tür veri toplanacağı bunların nasıl işlenip çözümleneceği olası sonuçların nasıl yorumlanıp değerlendirilebileceği ara çizgilerle belirlenir. Araştırmacı toplayacağı verileri nasıl değerlendireceğini önceden açıkça göremiyorsa en iyisi veri toplamayı başlatmamaktır.

Verilerin Yorumlanması


Bir araştırmanın sonuçlandırılmış sayılabilmesi için derlenen kütüphane kaynakları okunup değerlendirilmiş deney gözlem mülakat istatistik analiz gibi yöntemler uygulanmış ve elde edilen sonuçların ışığında hipotezin değerlendirilmesi yapılmış olmalıdır. Tüm bu işlemler bitirilmeden araştırma tamamlanmış sayılmaz.

Verilerin işlenip araştırma sonuçları alınmadan ve hipotezin doğruluğu konusunda kesin bir sonuca ulaşılmadan yazmaya başlamak hatalı bir uygulamadır.
Ayrıca bir araştırmada araştırmacı kendi yaratıcı fikirlerini katmadan yalnızca incelenen kaynakları özetlemekle yapılan araştırmalar gerçekte bilimsel bir araştırma sayılmaz.

RAPORUN HAZIRLANMASI


Araştırmacı aldığı notları topladığı bilgileri analiz ettikten ve kendi düşünce ve yorumlarını katarak belli bir sonuca ulaştıktan sonra ilk taslağın yazılmasına geçebilir.

Bilimsel araştırma çalışması ne kadar iyi planlanmış ve amaca uygun geliştirilmiş olursa olsun eğer başkalarının anlayabileceği ve uygulayabileceği şekilde kaleme alınmamış ise eksik kalmış demektir. Böyle bir rapor başkalarıyla iletişimde yetersiz kalmış sayılır. Araştırmacının bir diğer amacı da başkalarıyla bilgi alışverişinde bulunmak olduğu için. Şekil ve ifade kurallarına uymayan raporlardan istenilen iletişim sağlanamaz. Bu yüzden belirli kurallara uygun olarak hazırlanan araştırma raporları konuyu daha iyi anlamayı katkıda bulunmayı denetimi ya da eleştiride bulunmayı kolaylaştıracağı için daha değerlidir. Bu nedenle bilimsel yöntemlere uygun olarak gerçekleştirilmiş bir araştırmanın son halkası bu araştırmanın rapor haline getirilmesidir. Rapor yazımı denilen olay da zaten budur.

İlk Taslak


Plan son şeklinin aldıktan sonra elde edilen bilgilerin bölüm bölüm yazılmasına başlanır. İlk taslağın yazılmasında asıl önemli olan fikir akışının düzenli bir biçimde sürdürülmesidir; üslup güzelliği ve uygun kelimeler seçmek ikinci planda kalır. İlk taslakta cümle düzeltmeleriyle zaman kaybetmeden yazma işlemi yapılmalıdır.

Ayrıca ilk taslakta grafik metin aktarma ve tabloları yerleştirmekle zaman kaybetmeyip fikirleri yazıya geçirmek gerekir. Yalnızca tablo ve grafiklerin yerleri daha sonra yerleştirmek üzere belirlenmelidir.

Taslağın yazılmasına giriş ile başlamak doğru olmaz. Araştırmanın giriş ve sonuç bölümleri en son yazılmalıdır. Bunun nedeni neye giriş yapıldığına bağlı olmadan rapor hazırlamak araştırmacının daha serbest çalışmasını sağlar. Yine aynı şekilde nasıl bir sonuca varılacağı da rapor yazıldıktan sonra ortaya çıkar.

Bunun gibi kaynak göstermede dipnot sistemi kullanılacaksa ilk taslakta dipnotlar en son halleriyle yazılmamalıdır. İlk taslakta dipnotlar hangi kelimelerden sonra yazılacağı belirtilip; bu kelimelerden sonra bir parantez açılıp içine yazarın soyadı kaynağın sayfa numarası gibi kaynağı kısaca tanıtan bir bilgi yazılabilir.

İlk Taslağı Düzeltme


İlk taslak yazıldıktan sonra sıra baştan sona okunup dilbilgisi ve üslup yönünden düzeltilmeye ve boş bırakılan yerleri doldurmaya gelmiştir.

İlk taslağı düzeltme işlemi; düzgün bir şekilde sıralanmayan fikirlerin düzeltilmesi ve gerekirse paragrafların yerlerinin değiştirilmesinden oluşur. Ayrıca ilk taslakta sonradan yerleştirileceği düşünülen tablo ve grafikler de bu aşamada yerleştirilir.

İlk taslakta yazılmamış olan giriş ve sonuç bölümlerini bu aşamada belirlemek gerekir. Bu bölümler araştırma hakkında genel bir fikir edinmek isteyen kişiler açısından çok önemlidir. Bu nedenle giriş ve sonuç bölümlerine yeteri kadar geniş yer ayrılmalıdır.
Giriş bölümüne araştırma konusunu açıkça belirtmekle başlanır. Konunun neden seçildiği hipotezin ne olduğu ne gibi yararlar umulduğu uygulanan yöntemin ne olduğu konunun hangi çerçevede sınırlandırıldığı gibi bilgiler verilmelidir.

Sonuç bölümünde ise araştırmanın bulguları belirtilir. Araştırmacının kişisel yorum ve önerileri ile birlikte orijinal katkılar burada ortaya konur ve ana noktalar yeniden vurgulanır.

Giriş ve sonuç yazıldıktan sonra dipnotlar belirlenen yerlere yazılır. Dipnotlu kaynak göstermede kaynak gösterilecek yerlere sırayla numaralar verilir ve kaynaklar aynı sayfanın altında belirtilir. Bir kaynak ilk kez tanıtılıyorsa dipnotta onunla ilgili bilgilerin tümü verilir.Aynı kaynağa ikinci veya daha sonraları da başvuruluyorsa yazar soyadı gibi kısa bir tanıtma ile sayfa numaralarını yazmak yeterli olur.

Üslubun İncelenmesi


Yazılı anlatım da üslup çok önemlidir. Her yazarın kendine ait bir üslubu vardır. Kullanılan kelimeler estetiksel özellikler ve düşüncelerin sıralanışı üslubu belirleyen etkenlerdir. Üslubu seçerken hitap edilen kitle ve ulaştırılmak istenen mesaj da önemlidir. Bir metnin üslup yönünden şu özelliklere sahip olması istenir:
  • Açıklık: Düşünceler doğrudan ve açık bir şekilde ifade edilmelidir.
  • Sadelik: Süslü ifadeler yerine kısa ve öz cümleler kullanılmalıdır. Gereksiz kelimelerden kaçınılmalıdır.
  • Akıcılık: Bütün fikirler ana konu etrafında birleşmeli aralarda kopukluklar olmamalıdır.
Her paragraf ayrı birer fikir açıklamalıdır. Ana fikir birinci cümlede verilmişse bu cümleyi izleyen cümleler önemliden önemsize doğru sıralanmalıdır. Eğer son cümlede verilirse o zaman cümleler önemsizden önemliye doğru sıralanır.

Yeni bir fikir aktarılırken ayrı bir başlık konur. Ancak fikirler arsındaki bağlılığın sürdürülmesine dikkat edilmelidir.

Son Okuma


Son okumada metin üslup yönünden düzeltilir. Daha düzgün kelimeler ve ifadeler seçilir noktalama hataları ve cümle bozuklukları giderilir. Yapılan aktarmaların ana metinle uyumu gözden geçirilir. Üslubu kontrol etmek için de metni yüksek sesle okumak da yararlı olabilir.

Metnin Son Şekli


Düzeltmelerin yapılmasından sonra metin yazım aşamasına gelmiştir. Yazılar genellikle bilgisayarla yazılmaktadır.

Yazılan ya da yazdırılan metin baştan sona harf harf sözcük sözcük yeniden okunmalıdır. Ayrıca bilgisayarla konulamayan işaretler ve yazılar siyah uçlu bir kalem yardımıyla elle yazılır. Bu arada metindeki tüm veriler orijinalleri ile karşılaştırılarak tüm yapı ve noktalama hataları düzeltilmeli; yabancı sözcük ile büyük ve küçük harflerin doğru yazılmasına dikkat edilmelidir.

TELİF HAKLARININ KORUNMASI


Yazar sanatçı bilim adamı gibi yaratıcı özellikteki insanların ortaya koydukları eserler fikir ürünü olarak kabul edilir. Bu kişilerin yarattıkları eserler üzerinde mülkiyet hakkına sahip olup bu haklara fikri mülkiyet hakkı denir.

Telif ya da fikri mülkiyet hakları her ülkede yasalarla korunmuştur. Bir başkası bir yazarın yazdığı kitabı veya onun yaptığı araştırmayı izin almadan çoğaltamaz ticari amaçlarla kullanamaz.

Ülkemizde bu konuda uluslararası sözleşmelerden yola çıkılarak hazırlanan " Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu" bulunmaktadır. Bu kanuna göre her türlü bilim ve edebiyat eserleri bilgisayar programları müzik eserleri güzel sanat eserleri ile mimarlık ve sinema eserleri fikir ve sanat eseri olarak kabul edilip koruma kapsamına alınmıştır.

Telif hakları aynı zamanda basılı bir eserin başka bir dile çevrilerek izin almadan satış yapılmasını da engeller. Yine bir kişinin yabancı bir yazara ait eserini izinsiz tercüme edip yayınlama hakkı da yoktur.

Telif hakkı yasaları ve mülkiyet haklarının korunması bilim ve edebiyat alanındaki yaratıcı ürünlerin özendirilmesi ve haksızların önlenmesi gibi amaçlarla çıkarılmıştır. Bununla birlikte telif hakkı yasaları bilimsel amaçlarla yapılacak alıntıları engellemezler. Fakat bununla ilgili iki şartı yerine getirmek gerekir:
  1. Bilimsel amacın gerektirdiği ölçüde alıntı yapılmalıdır.
  2. Kesinlikle kaynak gösterilmelidir.

SONUÇ VE ÖNERİLER


Bir araştırma en başından en sonuna kadar bilimsel araştırma yöntem ve tekniklerine uygun olarak yapıldığında ve buna araştırmacının kendi özenli ve yaratıcı çalışması da katıldığında bir anlam taşıyacaktır. Yalnızca araştırma yöntem ve tekniklerinin dar bir görüş açısı ile tam tamına uygulanması yeterli değildir. Her şeyden önce araştırma bir takım çalışmasıdır. Bir takım çalışması araştırmacının sayısal olarak fazla kişi ile çalışması olarak algılanmamalı; yapılacak çalışmalarda işbirliği ve eşgüdümün sağlanması olarak düşünülmelidir. Burada da iletişim araştırmacının sürekli başvuracağı bir olgu ve süreçtir. İyi bir araştırmacı aynı zamanda iyi bir iletişimci olması da gerekir. Bu ise doğuştan bir yetenek değil; eğitimle kazanılan hiç değilse geliştirilen ve disiplin altına alınan bir özelliktir.
Son düzenleyen Safi; 13 Ekim 2016 01:13
SİLENTİUM EST AURUM