Arama

Kan Nedir? - Tek Mesaj #5

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Şubat 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KANAMA a. Kanın damardan dışarıya akması. (Eşanl. HEMORAJİ.) [Bk. ansikl. böl. Patol.)

—Hematol. Kanama zamanı, kulakmemesi aşı bıçağı ile delinerek ya da sabit basınç altında önkol çizilerek gerçekleştirilen "standart yara" kanamasının durması için geçen süre. (Bk. ansikl. böl.)

—Nörol. Beyin kanaması, kanın beyin dokusu içine yayılması. (Bk. ansikl. böl.) || Beyin-beyin zan kanaması, kanın beyin dokusu ile örümceksizar altı aralığa yayılması. (ilk kanama odağı ya beyin kabuğunda oluşup sonra beyin zarına açılır ya da önce beyin zarında oluşup sonra beyinde odaklaşır. Her iki durumda da klinik belirtiler, bir beyin zarı sendromu ile, beyin kanamasında görülenlere benzer sinirsel işaretleri birlikte kapsar.) || Beyin zarı kanaması, sertzar ile örümceksizar arasında bulunan örümceksizar altı aralığa kan yayılması. (Bk. ansikl. böl.)

—Patöl. Dış kanama, kanın.yücudun dışına yayılması. || iç kanama, kanın dokuların içine ya da organların arasına akması biçiminde kanama. (Ama iki türlü kanama bir arada da olabilir.)

—ANSİKL. Hematol. Kanama zamanı, damar çeperlerinin niteliğine, hafif bir yaralamadan sonraki çeper kasılganlığına, ayrıca trombositlerin sayısına ve niteliğine bağlıdır. Bu zaman normalde kulakmeme- si için 2-4 dakika, önkol için 5-8 dakikadır. Geçici uzamalar aspirin gibi ilaçların alımına bağlı olabilir.

—Nörol.
Beyin kanaması. En tipik örneği, ani felçle başlayan mercimeksi -kuyruklu çekirdeklere özgü atardamarların kanamasıdır. Hasta şiddetli bir başağ- rısı duyar, bir çığlık atar ve bilincini yitirir. Bunun ardından derin bir koma gelir ve lezyonun yerini saptamaya yarayan belirtiler ortaya çıkar. Belirtiler arasında en önde geleni, lezyonun karşı tarafındaki yarı felçtir. Hastalığın gidişi iyileşmeye doğru olsa bile spazmodik yarı felç ve sözyitimi gibi ağır sekeller bırakır.
Kanama odağı ya beyin zarlarına açılır, bu takdirde beyin zarı kanaması olur; ya da beyin dokusunu parçaladıktan sonra karıncıklara açılır. Karıncıkların kanla dolması, çok dramatik bir sonuç doğurur: ağır bir koma, yinelenen çırpınma nöbetleri, kol ve bacaklarda yaygın kasılma ve sonunda ölüm.
Kanama sınırlı ise, beyinde bir pıhtı oluşur ve sanki beyinde bir ur varmış gibi belirtiler verir: şiddetliye yaygın başağrısı ve iki evreli bir koma, ilk evreyi izleyen bir toparlanma evresinden sonra ikinci evre ağırlaşarak gelir ve kafa içi hipertansiyonu belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açar.
Belirtiler, kanamanın yaygın ya da yerel olmasına ve özellikle tenama odağının yerine bağlıdır. Kanama alın, artkafa -yankafa, şakak, Luys cismi, karıncık çekirdekleri, Varol köprüsü ve beyincik bölgelerinde oluşabilir.
Beyin kanamasının en sık rastlanan nedeni yüksek tansiyondur. Ancak kafa -beyin travmaları, hemofili gibi kanamalı hastalıklar, kötücül endokardit, beyin tromboflebiti, bazen de kan sulandırıcılarla yapılan tedavi beyin kanamasının nedenleri arasında yer alabilir. Gençlerde, her zaman, damarlarda bir şekil bozukluğu araştırılmalıdır: anevrizma ya da anjiyom. Bunlar beyin-sinir cerrahisine başvurularak iyileştirilebilir.

Beyin zarı kanaması. Kusma ve baş dönmesinin eşlik ettiği ani ve çok şiddetli baş- ağrısıyla kendini belli eder. Ardından yarı dalgın bir koma yerleşir. Klinik muayenede ense sertliği, canlı kemik-kiriş refleksleri, iki taraflı Babinski işareti ve beyin kabuğunun irkilmesine bağlı felçler gibi sinirsel belirtiler saptanır. Teşhis belden yapılan ponksiyonla elde edilen beyın-omurilik sıvısının tüm kanlı ve pıhtılaşmaz olmasıyla kesinleşir.
Beyin zarı kanamasının birçok nedeni olabilir: beyin-kafa travmaları, yüksek tansiyon, enfeksiyon hastalıkları, zehirlenmeler, kan sulandırıcılarla tedavi. Gençlerde bir damar şekil bozukluğu, anjiyom ya da anevrizma, beyin cerrahisi gerekli olabilir düşüncesiyle dikkatle araştırılmalıdır.

—Patol. Kılcal ve toplardamarlardaki küçük kanamalar belirti vermez, ama atardamar kanamaları çok ağır sonuçlara (kanamaya bağlı şok tablosu) yol açabilir. Kanamanın durması, pıhtı oluşumu sayesinde kendiliğinden gerçekleşebilir; bu doğal hemostaz doğrudan doğruya bir pıhtılaşma olayıdır.

Klinik belirtiler. En şiddetli dış kanamalar kırmızı kanın kesik kesik fışkırdığı atardamar kanamasıdır: kan akışı kendiliğinden durabilir; ancak pıhtı her zaman güçsüzdür ve yara yeniden açılabilir. Toplardamar yaraları genellikle hafif sayılır; kara kan yaradan düzenli bir şekilde akar (varis yırtılması); buna karşılık büyük toplardamarlardaki (boyun) yaralar ender görülmekle birlikte çok ağır sonuçlar doğurur
iç kanama belirtileri, lezyonun yerine bağlıdır: dış gebelik patlaması kanama şokuna ve jinekolojik muayenede ince bir sızıya neden olur; teşhis ve tedavi bakımından güç sorunlar yaratan sindirim sistemi kanamaları, kan kusma (hematemez) ve dışkıyla kan çıkarma (melena) biçiminde belirebilir. Sindirim sistemi kanamalarının en sık rastlanan nedenleri mide ve onikiparmak bağırsağı ülserleri, karaciğer sirozu ve kalınbağırsak urlarıdır. Önemli karın ezilmeleri karaciğer ve dalak yırtılmalarına yol açtığından kanın karın zarı içine akmasına neden olabilirler.
Büyük çaptaki kanamaların tümünde tedavi, cerrahi girişimle kanın durdurulması dışında, kaybedilen kanın kan nakli yapılarak kapatılması ve olası bir pıhtılaşma bozukluğunu düzeltme gibi işlemlere de yer vermelidir.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM