KANAMAK gçz. f.
1. Bedenin herhangi bir yerinden, bir yaradan söz ederken, kan gelmek, kan akmak: Burnu kanamak. Yarası durmadan kanıyor.
2. Geçmişteki manevi acılar sözkonusuysa, yeniden etkisini duyurmak, depreşmek: O yara hâlâ kanıyor.
♦
kanatmak ettirg. f. Bir yerini kanatmak, onun kanamasına yol açmak ya da kanamasını sağlamak: Dikkat et, yüzünü kanatacaksın. Yılanın ısırdığı yeri bıçakla kesip kanatmak.
Kaynak: Büyük Larousse