Diş sağlığımız ne durumda?
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya nüfusunu oluşturan 6.5 milyar kişiden 5 milyarı diş çürümesinden şikayetçi durumda. Ülkemizde ise yapılan araştırmalara göre toplumumuzun yüzde 12.5'i, hayatı boyunca hiç diş hekimine uğramamış. 35-44 yaş grubunda bulunan ve kırsal kesimde yaşayan kişilerde çürük görülme sıklığı yüzde 95-98, şehir çevresinde yüzde 79, şehirlerde ise yüzde 76. 20-25 yaş grubuna bakıldığında ise diş çürüğü nedeniyle kişi başına tedavi edilmesi gereken diş sayısının ortalama 5.48 olduğu belirlenmiş. Bu oran 25-29 yaş grubunda yüzde 7.
Türkiye nüfusunun yüzde 40'ı dişlerini arada bir, yüzde 26'sı günde 2-3 kez fırçalıyor. Bu verilere baktığımızda ağız ve diş sağlığımızın son derece kötü bir boyutta olduğunu söylemek mümkün.
Diş sağlığı ne zaman korunmaya başlanmalıdır?
Dişler, iki yaşından itibaren fırçalanmaya başlanmalıdır. Çoğu zaman ebeveynler, çocuklarının süt dişlerine "nasıl olsa değişecek" düşüncesi ile gereken özeni göstermezler. Halbuki, çocuğun düzgün beslenmesini, konuşmanın düzgün gelişimini sağlaması, kapladıkları alanı, kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korumak gibi çok önemli işlevleri nedeniyle süt dişlerine, kalıcı dişler kadar özen gösterilmelidir. Gerektiğinde tedavi edilmediği için erken gerçekleşen süt dişi kayıpları sonucunda ağızda bulunan dişler, boşluğa kayar ve dişlerin süreceği yer kalmadığından kalıcı dişler çapraşık olarak çıkar. Bu nedenle, diş bakımı, ilk dişlerin çıkması ile birlikte başlamalıdır.
Süt dişleri kalıcı dişlere oranla neden daha çabuk çürür? Bunu önlemek mümkün müdür?
Süt dişleri, normal dişlere oranla daha çok organik madde içerdiğinden çürümeye daha yatkındırlar. Erken çürümesini önlemede kullanılan topikal fluorid uygulaması ile dişlerin çiğneyici yüzeylerinde bulunan olukların örtülmesi işlemleri büyük yarar sağlamaktadır. Fluorid, diş macunlarının içinde ve bazı besin maddelerinde bulunur. Çoğu zaman dişlerini fırçalamayı ihmal eden çocuklara dışarıda fluorid desteği yapılmalıdır. Bu uygulama, 6 ayda bir yapıldığı takdirde etkili olur. Diğer yöntem de çürüklerin genellikle azı ve küçük azı dişlerinin çiğneyici yüzlerinde bulunan ve fissür adı verilen oluklarda başlaması nedeniyle bu olukların sealant adı verilen plastik yapılı kaplamalarla örtülmesidir.