Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
25 Şubat 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Çavlan nedir, Çavlanların özellikleri hakkında bilgi

Ad:  çalvan.jpg
Gösterim: 1959
Boyut:  110.1 KB
Çavlan, şelale olarak da bilinir, akarsu yatağının, suların dike yakın bir şekilde aniden düştüğü kesimine verilen isimdir. Çavlanlar, akarsu akıntıları içindeki en büyük kesintileri oluş­turur. Akarsular çoğunlukla akışları sırasın­da, aşındırma ve biriktirme yoluyla doğal yapıyı değiştirir ve araziyi yavaş yavaş düzleştirir. Zamanla akarsuların profili (eğim gradyanı) yumuşak bir eğri biçimi alır; bu eğri, akarsuyun kaynağına doğru daha dik, ağız bölümüne doğru ise daha yumuşak eğimlidir. Bu eğriyi kesintiye uğ­ratan çavlanlar, aynı zamanda aşınmanın gelişme düzeyini gösteren ölçütleri oluştu­rurlar. Çavlanlar kimi zaman çağlayan ola­rak da adlandırılır; ama çağlayanlar esas olarak, düşen su miktarının ve düşme eğiminin daha az olduğu çavlan türleridir. Daha az eğimli olmalarına karşılık, yatak gradyanında görülen bölgesel eğim artışın­dan ötürü suları burgaçlı ve beyaz renkte düşen akarsu dökülmelerine ise ivinti denir.
Çavlanların en önemli özelliklerinden biri­si çok büyük aşındırma gücüne sahip olmalarıdır. Aşınmanın hızı, suyun düşme yük­sekliğine, düşen suyun hacmine, aşağıya taşıdığı kayaçların yapısına ve öteki etmen­lere bağlıdır. Çoğu durumda çavlanların düşme hattı aşınarak, akarsu kaynağına doğru geriye kayar. Kimi zaman da aşındır­manın yönü aşağıya yöneliktir ve böylece suların düştüğü ağız bölümü aşınarak daha yumuşak bir eğim kazanır. Her iki durumda da, çavların profili zaman içinde önemli değişikliklere uğrar. Kayaç döküntüleri taşımasalar bile çavlanların, döküldükleri ta­ban bölümünü aşındırma enerjileri çok büyüktür. Bu kesimlerde çavlanlar geniş ve derin çukurlar oluşturur. Kimi durumlarda bu çukurların derinliği, düşme yüksekliği kadar olabilir.
Yüzey şekillerinin kalıcı olmaması çavlan­ların bir başka özelliğidir. Niyagara Çavlanı gibi çoğu çavlan, bundan 12 bin yıl önce, son büyük buz örtülerinin de orta enlemler­den çekildiği dönemde ortaya çıkmıştır. En eski çavlanlar ise, Afrika ve Güney Amerika’daki büyük platolara ve dikliklere yol açan yükselmelerin yer aldığı Tersiyer (Üçüncü) Dönemin (y. 65-2,5 milyon yıl önce) son dönemlerinde oluşmuştur. Tan- ganika Gölü yakınlarındaki Kalambo Çav­lanı, Güney Afrika’daki Tugela Çavlanı, Etiyopya Platosu üzerinde, Mavi Nil Irma­ğının yukarı bölümündeki Tisisat Çavlanı ve Venezuela’daki Angel Çağlayanı, Pleyistosen Bölüm (y. 2,5 milyon-10 bin yıl önce) öncesinde oluşan çavlanlara örnektir.
Çavlanların yüksekliği ile döktükleri su miktarı arasında her zaman doğrudan bir bağıntı bulunmaz. 300 m’nin üstündeki çavlanların çoğunda, dökülen su miktarı görece azdır. Öyle ki, taban bölümünde su ancak bir çiğ gibi çevreye yayılır. Buna karşılık, Laos’un güneyinde yer alan Mekong Irmağmdaki Khone Çavlanı yalnızca 22 m yüksekliğindedir, ama burada dökülen su miktarı saniyede 11.330 m3‘tür. Yüksek­lik ve su hacmi ölçütleri birlikte alındığında, Victoria, Niyagara, Paulo Afonso ve Guairâ çavlanları, dünyanın en büyük çavlanları olarak kabul edilir.
Çavlanların yeryüzündeki dağılımı düzen­sizdir ve çoğu yerde bu tür oluşumlara hiç rastlanmaz. Çünkü yeryüzeyinin birçok bö­lümü çöllerle ve yarı kurak arazilerle kaplı­dır ve buralarda iklim değişikliklerinin etki­siyle oluşan çağlayanlar ya da çavlanlar görülmez. Buzlarla örtülü kutup bölgeleri ile görece kırılmamış, alçak düzlükler ve platolar da çavlan oluşumu için elverişli değildir.
Çavlanlar temel olarak üç tür bölgede toplanmıştır. Bunlar, yüksek platoların ke­nar bölümleri ile buraları kesen büyük çatlak hatları, karaların iç bölümlerinde bulunan kristalin kayaçlar ile kıyı bölgele­rinde yer alan gevşek tortul oluşuklar arasında uzanan çavlan hattı kuşakları ve özellikle ilk dönemlerdeki buzullaşmanın etkisi altında kalan yüksek dağlık bölge­lerdir.

Çavlan Türleri
Çeşitli çavlan türleri, oluşum süreçlerine bakılarak üç temel grup altında toplanır. Bunlardan birincisi, akarsu profillerinin, kırılma, buzullaşma ya da başka süreçler sonucunda değişikliğe uğramasıyla oluşan çavlanlardır. Yerkabuğunun birçok bölü­mü, deniz dibi yayılması, kıta kayması ve genel dağoluşumu süreçleri nedeniyle hare­ket halindedir. Bu tür geniş çaplı hareket­ler, yüzeyin belirli derinliklerindeki yerkabuğu kayaçlarında gerinimlerin oluşmasına yol açar. Kayaçlar bu gerinimden kurtul­mak için akarlar ya da kayarlar ve gelişme­ler ani bir biçimde ortaya çıktığında dep­remler oluşur. Böylece Yer yüzeyinde tepe­ler ya da bir kuşak halinde tepe dizileri ve eğimli bölgeler ortaya çıkar. Aynı kuşakta ya da çizgide birbirini izleyen kırılmalar, oldukça kısa bir jeolojik zaman dilimi içinde yüzlerce metre yüksekliğe ulaşan kırık basamaklarına yol açar. Bu kırıklar, bölgede bulunan akaçlama sistemlerini kestiğinde de çavlanlar oluşur. Buzullaşma süreci de benzer bir sonuca yol açar. Daha önceleri buzullaşmaya uğramış dağ sırala­rındaki buzyalaklarının (sirk) ağız bölümle­rinde, buz birikiminin ve bu birikimin âna kayaç üzerindeki aşındırıcı etkisinin ne­den olduğu çavlanlara rastlanır. Ayrıca asılı vadilerin bulunduğu yörelerde de çavlanlar yaygındır. Bu tür vadiler çoğunlukla buzul buzların’ın ana vadiyi aşındırarak, vadi taba­nının üst bölümlerinde asılı gibi duran birçok küçük vadinin oluşumuna yol açtığı durumlarda görülür. Akarsu profillerinde değişikliğe yol açan bir başka süreç de, kireçtaşlarının ve öteki karbonatlı kayaçların çözünerek, kuyuların, düdenlerin, ma­ğaraların ve birbiriyle bağıntılı in dizilerinin oluşmasıdır. Bu tür bir karst yapısında çoğunlukla su bulunduğundan, bu sular akmaya ve çavlanlar ya da çağlayanlar oluşturmaya başlayabilir.
İkinci ana grup altında sınıflandırılan çav­lan türleri, farklı aşınma süreci sonucunda oluşanlardır. Farklı kayaçların, akarsu aşın­dırmasına karşı dirençleri de farklıdır. Örneğin başkalaşım kayaçları, tortul kayaçlara oranla daha dirençlidir. Tortul kayaçlar da aşındırmaya karşı dirençleri açısından, çimentolarıma derecelerine ve içerdikleri ka­yaç yapılarına bağlı olarak değişik türlere ayrılır. Çavlanlar ya da çağlayanlar ise, bu değişik türden kayaçların üç temel jeolojik düzenlenişi durumunda oluşur.
Bunlar:

1) Daha dirençli kayaçların görece zayıf kayaç­ların üzerinde yer aldığı ve böylece koruyucu bir takke oluşturdukları yatay ya da hemen hemen yatay katmanlaşma,
2) dirençli ve zayıf yatakların birbirini izlediği eğimli kat­manlaşma ve
3) sert kristalin kayaç dayklarının ya da damarlarının daha zayıf kayaçlarla yan yana konumlandığı, tortul kökenli olma­yan kayaç düzenidir. Her üç durumda da, akış halindeki su zayıf kayaçları daha kolay ve hızlı aşındırır ve böylece daha dirençli kayaçlar yüksekte kalarak çavlan oluşumuna yol açarlar.
Üçüncü tür çavlanlar, yapılanma süreci sırasında oluşanlardır. Setlerin ve böylece de çavlanların .oluşumuna yol açan dört temel yapılanma süreci vardır. Bunlar:
1) Çözeltilerden kalsiyum karbonat çökel­mesi,
2) lav akıntılarının ya da volkan küllerinin ve öteki piroklastik tortulların birikmesinin etkisiyle akaçlamanın bozul­ması,
3) buz setlerinin oluşması ve daha önceki buzulların çevrede bıraktıkları buzultaş yığınlarının birikmesi,
4) yer kayması ve çığ molozlarının birikmesidir.
Çavlan nedir, çavlan türleri hakkında bilgi ve özelliklerini aktardık.


SİLENTİUM EST AURUM