İNCE/KALIN BAĞIRSAK İLE İLGİLİ HASTALIKLAR
GAZ ŞİKAYETLERİ:
Gaz ile ilgili şikayetler çoğu kimsede görülen ortak problemdir. Karında şişkinlik ve kramplar şekinde ağrılar ile kendini belli eder. Gaz şikayetlerinde, gaz yapıcı besinler sakınmak, yeterli egzersiz yapılması, basit şekerlerin tüketiminin sınırlandırılması, yemeklerin iyice çiğnenerek yutulması ve yemek esnasında konuşulmaması önerilir.
KABIZLIK:
Dışkının yeterli derecede akışkan almamasına verilen isimdir. Bağırsak hareketleri normale göre yavaştır. Şiddetli, akut ve kronik olmak üzere çeşitleri bulunmaktadır. Tıpta konstipasyon olarak bilinir.
BELİRTİLERİ: Dışkılama periyodunda azalma, az ve sert dışkı, dışkılamada zorlanma, dışkıladıktan sonra tam boşalamama duygusu. Akut sorunlarda anüste kanamalar, bulantı, kusma, ani zayıflama meydana gelebilir.
NEDENLERİ: Lifli gıdaların yeterince alınmaması, yetersiz su içilmesi, çeşitli mide rahatsızlıkları, basur, bağırsak tembelliği, bağırsaktaki herhangi bir tıkanıklık, bazı tedavilerin yan etkileri, sık sık seyehat etmek, monoton yaşam tarzı kabızlık nedenlerinin başında gelir. Ek olarak yeni anne olanlar da sindirimin yavaşlamasından ötürü kabız olma adayıdırlar.
TEDAVİ: Kepekli mamüllerin tüketiminin artırılması, her gün diyete sebze ve meyve ilave edilmesi, yeterli sıvı alınması bağırsak hastalıklarını önleme açısından kuraldır. Bunlara dikkat edildikten sonra kabızlık tedavisinde laksatif adı verilen bağırsak hareketlerini artırıcı ve dışkıyı yumuşatan ilaçlar, yağlayıcı laksatifler, zor durumlarda lavman ve ilerleyen kabızlık vakaları basura neden olacağından cerrahi müdahale gerekebilir.
İSHAL:
Dışkının sıvı halde olması durumuna verilen isimdir. Tıpta diyare olarak bilinir. Dışkılama normal aralıklardan daha sık olarak meydana gelir. Dışkı sıvı halde olduğundan ciddi su ve su ile birlikte mineral kaybı gözlemlenir. Tedavisi yapılmadığında hayati tehlikesi olabilir.
BELİRTİLERİ: Sık tuvalete çıkma, sıvı dışkılama, dışkı rengi değişikliği.
NEDENLERİ: İshalin nedenleri çeşitli olabilir. Psikolojik olabildiği gibi virüs ve bakteri kaynaklı da olabilir. En büyük payı bakteri kökenli olan ishaller almaktadır. Bakteriler vücuda temiz olmayan sebze, meyve ve sıvılar ile girer. Bazen süte karşı toleransı zayıf olanlarda da ishal vakaları gelişebilmektedir. İlaveten bazı antibiyotik tedavileri, kanser, taze olmayan gıdalar ve bağırsak parazitleri de ishal yapabilir.
TEDAVİ: İshalde kaybedilen suyun geri kazanılması önemlidir.Öyleyse hastaya sık sık su verilmelidir. Bundan daha da önemlisi mineral kaybını da giderebilmek için su, tuz ve şeker bileşimi ishal boyunca uygulanmalıdır. Sıvı alımına ek olarak dışkı oluşturacak lifli yani posalı gıdalar verilmesi de önemli yer tutar. İlaç tedavisi olarak genellikle ampisilin ve kloromisetin türü ilaçlarla tedavi uygulanır.
TİFO:
Temiz olmayan içme suları ve gıdalar ile alınan mikroplarla bulaşır. Tifo basili denen bakteri (SALMONELLA TYPHİ) neden olur. Ölümcül olabilmektedir.
BELİRTİLERİ: Ateş, karın ağrısı, ishal yada kabızlık, nabız düşüklüğü, karında lekelere yol açar.
TEDAVİ: Önlem alınması çok önemlidir. Ayrıca tifo tedavisinde antibiyotik tedavisi uygulanır. Başarı oranı yüksektir. Tedavide geç kalınmamalıdır. Amfisilin, amoksisilin türü ilaçlar genellikle doktorun kullandıracağı ilaçlardandır.
KOLERA:
Vibrio cholerae adlı bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonudur. Tarihte salgınlar yaparak birçok kişinin ölümüne yol açmıştır.
BELİRTİLERİ: Ani gelişen ve şiddetli ishal
TEDAVİ: Aslında tedavi oldukça basittir. Vücudun kaybettiği su ne mineraller telafi edilmelidir. Ek olarak doktorun önereceği antibiyatik ilaçlar etken mikroorganizmayı yok ederek tedaviyi hızlandıracaktır. Önlem olarak mutlaka temiz içme suları kullanılmalıdır.
DİZANTERİ:
Amipli ve basilli dizateri olmak üzere çeşitleri mevcuttur. Geç kalınmış tedavi ölüme götürebilir.
BELİRTİLERİ: Kanlı ishal, karın ağrısı, sık tuvalete çıkma, ateş
NEDENLERİ: El, su ve besin temizliğine dikkat edilmemesi. Bakterilerden Shigella türleri neden olurken protozoa grubundan ise Entamoeba histolytica nedendir.
TEDAVİ: Mikroplar vücuda ellerin, içme suyunun ve gıdaların temizliğine özen gösterilmemesi sonucu ağız yolu ile bulaşır. Bu nedenle bu sayılanlara dikkat edilirse önlem alınmış olur. Sıvı telafisi yapılır. Direk olarak patojen canlı üzerine etkili olan doktorun önerdiği ilaçlar kullanılır. Hasta dinlendirilir. Yemek sonrası sindirime takviye olan enzimler kullandırılabilir. Kaybolan mide asiti ilaçlar yada asitik özellikteki gıdalarla telafi edilir.
ÜLSERATİF KOLİT:
Kalın bağırsakta meydana gelen bir hastalıktır. Mide ülserine benzer şekilde kalın bağırsak iç yüzeyindeki yaralardır. Genellikle orta yaşlarda görülür.
BELİRTİLERİ: Sürekli ishal olma hali, dayanılmaz karın ağrıları, ateş, karında şişkinlik duygusu, bitkinlik ve yorgunluk, sıkıntı hali, rektal kanamalar. Kansızlık da ortaya çıkabilir.
NEDENLERİ: Enfeksiyon hastalığı olup tam olarak nedeni bilinmemektedir. Kalıtım ve çevre faktörlerinin rol oynadığı düşünülmektedir.
TEDAVİ: Öneri olarak hastaya enerji oranı yüksek, protein bakımından zengin, lifi az, az yağlı ve sık sık beslenme önerilir. İlk olarak tedavide ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisi ağır olacağından bir takım şikayetlere neden olabilir. Kalın bağırsakta kanamalar meydana gelmesi, delinmesi yada kanser riski gelişme olasılığına karşı cerrahi müdahale gerekebilir.
CROHN HASTALIĞI:
Tüm sindirim sistemini etkileyebilen yani sindirim sisteminin herhangi bir bölümünde oluşabilen kronik bir iltihaplı enfeksiyondur.
BELİRTİLER: Çoğu hasta sürekli ishal, iştahsızlık, ateş ve karın şişkinliği ile doktora başvurur. Bunlara ilave olarak hastalarda halsizlik, dışkıda kan ve eklemlerde düzensizlik eşlik edebilir. Hastalığın ilerlemesine göre şikayetler artabilir.
NEDENLER: Tam olarak nedeni bilinemese de ailesel öykü ve çevresel faktörler hastalığın oluşumunda etkili olduğu düşünülmektedir. Yanı sıra bağışıklık sistemindeki zayıflıklar ya da bu sistemi baskılayan ilaçların kullanımı da yol açabilmektedir. Uzmanlar ayrıca eksik hijyen anlayışının da üzerinde durmaktadırlar.
TEDAVİSİ: Kansere yol açma ihtimali olduğundan olası belirtilerde acilen bir doktora görünmekte yarar var. Erken tanı ve teşhis tedavi sürecini kısaltır. Çoğu durumda ilaç ve makat içi lavman tedavi başlangıcıdır. Yeterli iyileşme olmadığında ağız ve damar içi kortikosteroid ilaçlar kullandırılır. Bunun da yetersiz olduğu olgularda cerrahi müdahale kaçınılmaz olabilir.
IRRITABLE BAĞIRSAK SENDROMU (IBS= DÜZENSİZ BARSAK SENDROMU):
Kalın bağırsak hastalığıdır. Kalın bağırsakta düzensiz hareketler söz konusudur. Bağırsak işlevinde sorun yoktur sadece düzensiz çalışmaktadır. 13-49 yaş grubunu etkiler.
BELİRTİLERİ: Bağırsak gazları, karın ağrısı, kabızlık (konstipasyon) dışkılama zamanında değişiklikler olası belirtilerdir. Bu belirtiler zaman zaman tekrar eder.
NEDENLERİ: Tek bir nedenden söz etmek doğru değildir. En büyük nedeni psikolojik sorunlar ve strestir. Bunu, besinlere karşı duyarlılık, alkol, kafeinli içeceklerin sıklığı, bazı sebze ve meyveler takip eder.
TEDAVİSİ: Doktor gözetiminde bir diyet programı uygulanır. Az ve sık beslenme önerilir. Gaz yapıcı gıdalar alınmamalıdır. Egzersiz yararlı olabilir. Gazlı içecekler ve alkolden uzak durulmalıdır. İshal yada kabız durumuna göre doktorunuz diyetinizi belirleyecektir.
DİVERTİKÜLER KOLON HASTALIĞI:
Kalın bağırsağın, kas dokusundaki yetersizlikler sebebi ile dışarıya doğru çıkmasıdır. Gerçek ve yalancı olmak üzere iki şekilde sınıflandırılır. Genellikle 60 yaş üzerindeki kişileri tehdit eder.
BELİRTİLERİ: Bazen belirti vermeden ilerler. Olası belirtiler şunlardır; sol alt karında ağrı, diyare, ateş, tuvalet alışkanlığında değişim görülebilir. Şayet kalın bağırsak çıkıntısına iltihap eşlik ederse ateş, titreme ve üşüme meydana gelir. Hastalığın ciddiyetine göre kanamalara yol açabilir.
TEDAVİ: Hastalığın derecesine göre tedavi prosedürü değişebilir. Kalın barsağın dışarı fırlamasını sağlayacak ağır sporlar, kilo, çok yemek yemek gibi faaliyetlerden uzak durulmalıdır. Karın içi basınç, kontrol altına alınmalıdır. Sıvı gıda alımı artırılmalıdır. Hastalığın şiddetine göre tedavi planı değişir. Bağırsak alışkanlıklarına yol açan etkenleri ortadan kaldırmak için ilaç kullandırılabilir. Şayet iltihaplanma söz konusu ise antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Kanama varsa ilaçla durdurulmaya çalışılır. Bütün bunlara rağmen hastalık dizginlenemiyorsa cerrahi müdahale gerekebilir. Kalın bağırsağın bir kısmı çıkarılabilir.
İNCE BARSAK KANSERİ:
İnce bağırsakta tümör oluşumudur. Gizli bir şekilde ilerleme gösterir. Genellikle kanser yayılımının son evresinde hastalar farkında olduklarından tedavi son derece umut kırıcıdır.
BELİRTİLERİ: İştah azlığı, bulantı, kusma, belirsiz karın ağrıları, kanlı dışkı, bağırsaklarda tıkanma
NEDENLERİ: Genetik yatkınlık, çölyak hastalığı, crohn hastalığı, aşırı yağlı yemek yeme
TEDAVİSİ: Her kanser tedavisinde olduğu gibi aşama aşama tedavi metotları uygulanır. Ameliyat, radyoterapi ve kemoterapi ikilemesi, bioterapi ve Radyosensitizerli radyoterapi tedavi seçeneklerini oluşturur. Hastalıkla mücadele hastalığın bulunduğu evreye bağlıdır.
KALIN BAĞIRSAK KANSERİ:
Kalın bağırsaktaki hücrelerin bir yada birkaç yerde kontrolsüz biçimde çoğalmasıdır. Erken tanı ve teşhis hayat kurtarıcıdır. 50 yaşından itibaren kontrol yaptırmakta fayda vardır.
BELİRTİLERİ: Tuvalete çıkmada değişiklik, ishal yada kabızlık, kanlı ve değişik renkli dışkı, bitkinlik, değişik mide şikayetleri, bağırsak gazlarının aşırı çoğalması, nedensiz zayıflama, tam boşalamama duygusu
NEDENLERİ: Bu tür kanserin tam nedeni bilinmemektedir. Fakat ailesel öykü ve çevresel etmenlerin önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Meme ve yumurtalık kanseri geçiren kişiler risk grubunu oluşturur. Ek olarak yukarıda da bahsedilen ülseratif kolit ve crohn rahatsızlıkları da bu hastalığı tetikleyebilir. Ayrıca hayvansal yağların aşırı tüketimi, kimya sanayinde çalışanlarda bu hastalığın görülme sıklığının arttığı bulgular arasında yer almaktadır.
TEDAVİSİ: Hastaya göre ve hastalığın ilerlemesine göre doktorun uygulayacağı tedavi değişebilir. Genellikle tedavide cerrahi uygulama söz konusudur ve çok dikkatli olunması gereklidir. Çünkü tüm kanser ameliyatlarında, kanser hücrelerinin yapılan kesi ile çevre dokulara sıçrama ve kan ile yayılma olasılığı bulunmaktadır.