kararmak
(nesne almayan fiil)
1 . Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak.
2 . (ışık) Sönmek, kısılmak veya gücü azalmak:
"Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı."- P. Safa.
3 . (ateş) Sönmeye yüz tutmak.
4 . mecaz (iç, ruh gibi sözlerle) Kederlenmek, canı sıkılmak.
5 . mecaz Niteliğini yitirmek:
"Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu."- F. R. Atay.