Arama

Kıtalar - Antarktika - Tek Mesaj #5

_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
3 Nisan 2017       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

ANTARKTİKA-ANTARKTİD


Güney yarıkürede kıta ve adalardan oluşan bütün (aşağı yukarı, 60° G. enleminin ötesinde). Antarktika terimi bazı coğrafyacılara göre, kıta kütlesini (buna Antarktid adı verilirjçevreleyen okyanus kuşağım (Güney okyanusu) da kapsar; ama burada yalnızca kıta kütlesi incelenecektir.

Başlıca veriler


Yüzölçümü (km2 olarak): 16 500 000 (bunun 140 000 km2'si adalar, 200 000 km2'si çıplak kayalar, 12 160 000 km2'si buzlarla örtülü kıta, 2 400 000 km2'si buz-suz kıta sahanlığı, 1 600 000 km2'si yüzer buzlarla kaplı kıta sahanlığından oluşur).

Yarıçapı (km): 2 200 -2 300. Yükseltisi (m): ortalama 2 300 (yüzer sahanlıklar da katılırsa 2 040). En yüksek yerinde 4 270 (buz), 5 140 (kaya: Vinson dağı).

Kıyıların uzunluğu (km): 24 000. Kayalık tabanın tepesi (m): ortalama: 1 900.En yüksek yerinde:3 OOO(yaklaşık). Yerkabuğunun kalınlığı (km): Batı Antarktika'da: 25-30 km; Doğu Antarktika'da: 35-48 km.

Rüzgârın en yüksek hızı (km/sa): 320. Yağışlar (mm): İç kesimde: 50-100. Kenarlarda: 200-500.

Sıcaklık (°C): mutlak minimum: -88,3°C (1960 ağustosunda Vostok'ta). Ortalama minimum: -58°C (Vostok). Buz kalınlığı (m): ortalama 2 200-2 600. En kalın yerinde: 4 335. Buz hacmi (milyon km3): 27-33 arası (yüzer bölüm = % 1).

COĞRAFYA


Jeomorfoloji. Çok büyük bir buz kütlesiyle kaplı (buz kütlesi üzerinde yalnızca, 4 000 m'yi aşan birkaç kayalık doruk yükselir) yüksek bir kütle olan Antarktika (kıta bölümü), kıtayı baştan sona aşan sıradağların iki yanında uzanan iki bütünden oluşur: Doğu Antarktika ve Batı Antarktir /ca.Gondvvana kıtasının kalıntısı olan Doğu Antarktika, önce düzleşmiş, sonra.tortul, kalın ve karasal ya da yanardağ kökenli birikintilerle örtülmüş billurlu bir kalkandır (Cambriaöncesi ve Kaledonya devirlerinden kalma). Deprem olayları görülmeyen (kalın yerkabuğu) Doğu Antarktika, kenarları kırık diklikleriyle sınırlanan derin havzalara bölünür. Batı Antarktika (Antarktika yarımadasından Ross denizi' ne kadar), birbirini izleyen, kıvrılmış (Kretase devri-Üçüncü Zaman), volkanik ve sık sık depremlerden etkilenen bir ada yayları (üçte ikisi su düzeyi altında) dizisidir. Batı Antarktika'nın yapısı And sıradağlarının yapısına benzetilebilir; zaten Batı Antarktika, Scotia denizi yoluyla (Güney Shetland adaları, Güney Orkney adaları, Güney Sandvvich adaları, Güney Georgia) And dağlarına bağlıdır.

İklim. Antarktika, dünyanın en sert ikliminin egemen olduğu, itici bir çevredir. İç kesimi aşırı derecede soğuktur; yükselti, uzun kış gecesi ve buz üstünde yansıma, olumsuz bir radyasyon bilançosunun ve yüksek basınçların oluşmasına yol açar. Rüzgârlar zayıf, nem oranı ve yağışlar azdır. Sürekli 0°C in altında olan sıcaklıklar, dünyanın en düşük sıcaklıklarıdır. Kıtanın kenar bölümlerinde yükseltinin hızla azalması, okyanus havasının içerilere sokulmasına ve büyük basınç farklılıklarına yol açar. Soğuğun azalmasını (yazın: -25 ile 0°C) ve yağışların çoğalmasını, sıcaklık ve rüzgârlardaki apansız artışlar (saatte birkaç yüz km hızla esen kasırgalar döneminde) olumsuz yönde etkiler. Üçüncü Zaman'ın ortasından başlayarak yavaş yavaş oluşan birleşik içbuzulun (inlandsis) kalınlığı, birkaç kilometreyi bulur. Bu, yüzeyi kubbe biçimde, soğuk tipte bir buzuldur. Karlarla çok az beslenen tepe bölümü, buzul beslenme alanı (buzul oluşumu ve ağır hareketler) görevi yapar. Daha bol kar yağışı alan kenar kesimlerin rejimi, boşaltıcı buzul tipindedir: buzul örtüsünden hızlı akıştı buzul dilleri ayrılır ve yüzer sahanlıkları besler. Kıyı, özellikle, buz yalıyarlarından oluşur.

-Fauna ve bitki örtüsü. Fiziksel çevre koşullarının kötülüğü kıtada yaş koşullarını çok zorlaştırır: ancak kar bulunmayan çanaklarda ("vahalar") ve kıyıdaki ender kayalık bölümlerde (yalıyarlar, kumsallar) canlılara rastlanır. Antarktika'da bütünüyle karada yaşayan omurgalılar yoktur. Kıtanın en önemli hayvanları olan foklar ve penguenler, zamanlarının büyük bölümünü karada geçirmelerine karşın, aşağı yukarı yalnızca denizde yaşayan hayvan türleriyle beslenirler. Karada yaşayan en büyük organizmalar, böceklerdir. Bitki örtüsü özellikle likenlerden (400'ü aşkın tür), suyosunlarmdan ve karayosunlarından oluşur. Yalnızca iki fanerogam ailesi saptanmıştır: karanfilgiller (2 tür); buğdaygiller (3 tür). Antarktika'nın ekosistemleri az sayıda tür çevresinde gelişmiş olduğundan, beslenme zincirleri hem çok kısa, hem de çok az dallıdır. Bir kattaki her nicel değişiklik, hemen ve çok kapsamlı olarak öbür halkalara yansır: bunun nedeni, genellikle tek çeşit besinle beslenen hayvanların, beslenme rejimlerini değiştirememeleridir.

Tarih


Güney kutbunu çevreleyen büyük bir kıtanın varlığı daha Antikçağ'da sezilmişti. Rönesans döneminde, Oronce Fine ve Ortelius, hazırladıkları haritalarda büyük bir "Güney arazisi"ne yer verdiler. Büyük okyanus'un kâşifleri bu varsayımsal kıtanın sınırlarını güneye doğru kaydırdılar. Ama Louis XV döreminde hâlâ bu "çok büyük kıta"nın ancak 45° enleminden başladığı düşünülüyordu: aslında Fransa kralının gönderdiği Kerguelen de Tremarec, 1772'de, 60° enlemi dolaylarında yalnız birkaç ıssız ada bulabildi ve adalara onun adı verildi. Antarktika bankizine, 1774'te, 71° enlemi ötesinde, James Cook ulaşabildi. XVIII. yy.'ın sonunda, Atlas okyanusu'nun güneyinde yer alan, kıtaya yakın adalara balina avcıları ulaştı. Çar Aleksandr I adına buraya gelen Bel-lingshausen, 1821'de Aleksandr I ve Pedro I adalarını buldu. Aynı yıl amerikalı Palmer kıtayı gören ilk kişi oldu. Gördüğü yerler, Âteş ülkesi'ne doğru uzanan Antarktika (ya da Palmer) yarımadası dağlarıydı.

1840' ta Dumont d'Urville kıyıdaki bir adadan hareketle, Louis-Philippe adına Adelıe arazisine el koydu; bu arada amerikalı Wilkes. 2 500 km'lik kıyı bölümünü denizden izledi ve bu kıyılara onun adı verildi. Ertesi yıl ingiliz J. C. Ross,Victoria arazisini ve gemilerinin adlarını verdiği büyük Erebus ve Terror yanardağlarını buldu.

Antarktika'nın keşfine ancak yüzyılın sonunda gerçekten girişilebildi. 1895'te norveçli Kristensen ve Borchgrevink, asıl kıtaya ilk kez Victoria arazisinin uç bölümünden çıkmayı başardılar. Kıtada ilk kez bir kış geçirenler'belçikalı Gerlach ile ona eşlik eden Amundsen'di (1897-1899). Berlin Coğrafya kongresi'nden (190Ö) sonra, uluslararası işbirliğinin başlatılması, birçok ülkenin "beyaz kıtanın" keşfi için birlikte hareket etmelerini sağladı. O tarihten sonra kıtanın kıyıları İngiltere (Robert Falcon Scott, 1901-1904), Almanya (Drygalski, 1901-1903), isveç (Otto Nordenskjöld, 1901-1903; seferi neredeyse bir felaketle sonuçlanacaktı) ve Fransa' nın çabalarıyla tanındı (Jean Charcot, 1903-1905 ve 1908-1910); bu kâşifler, Antarktika yarımadasında ve daha doğudaki kıyılarda incelemeler yaptılar.

Keşfin son evresini kutbun fethi oluşturdu; bu evre keşifler tarihinin dramatik bir dönemidir. 1908'de İrlandalı Shackleton, kutbun 150 km yakınına ulaştı. Zafer, 14 aralık 1911 'de hedefe ulaşan Amundsen ile geldi. 34 gün sonra aynı başarıyı yenileyen Scott ise, dönüşte dört arkadaşıyla birlikte öldü.

Daha sonraki yıllarda kıta, büyük ölçüde uçaklar yardımıyla hızla tanındı: ilk uçak gezisini 1921'de Shackleton yaptı. Onu 1928'de avustralyalı H. Wİlkins ve özellikle amerikalı R.E. Byrd izledi; Byrd, 29 kasım 1929'da kutbun üzerinden uçtu ve 1933-35 arasında pek çok uçuş gerçekleştirdi.

Sistemli bilimsel araştırma dönemi, İkinci Dünya savaşı'ndan sonra başladı. Bu dönemde, Fransa'da, Paul-Emile Victor' un girişimiyle kurulan (1947) Kutup seferleri derneği önemli çalışmalar yaptı.

Uluslararası jeofizik yıh'nda (1957-58), SSCB, "ulaşılmazlık kutbu"na ulaşmayı başardı, ingiliz E.V. Fuchs ile Everest fatihi yeni zelândalı E. Hillary ise kutup noktasından geçerek kıtayı ilk kez baştan sona aştılar. Antarktika'nın iç kesimlerine girilmesini izleyen dönemde başlıca olay, kıta topraklarının Güney yarıküredeki çeşitli devletlerle keşfe katılmış devletler arasında bölüştürülmesiydi. Böylece Antarktika, 1934' te yapılan bir anlaşmayla çeşitli "dilim"lere ayrıldı. Ama pek çok çatışmalara yol açmış, modası geçmiş bir emperyalizmin bu son girişimi, 1959'da, Washington'da on iki devletin imzaladığı bir anlaşmayla yarım kaldı ve kıtanın tümüyle askerden arındırılması karara bağlandı. Çeşitli ülkelerin ileri sürdükleri haklar geçersiz sayılmadıysa da askıya alındı. Anlaşma ayrıca, kıtada "askeri nitelikli her çeşit önlem" alınmasını da yasaklıyordu. Kıtada ilk önemli dağ tırmanışı, 1908' de Erebus'ta gerçekleştirildi (3 794 m). Kıtanın en yüksek noktasını oluşturan Vinson tepesi (5140 m), N. Clinch yönetimindeki bir amerikan grubu tarafından fethedildi (1966).

MsXLabs.org & Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 3 Nisan 2017 14:01 Sebep: düzenlendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.