Arama

Gezegenler - Jüpiter - Tek Mesaj #12

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Mart 2016       Mesaj #12
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  Galileo_uydulari.jpg
Gösterim: 723
Boyut:  45.3 KB
Ad:  Jupiteruyduları.jpg
Gösterim: 368
Boyut:  38.5 KB

JÜPİTER'İN "GALİLEO UYDULARI"

Jüpiter'in bilinen uydularından en büyük dördü: Io, Europa, Ganymede ve Callisto. Onları, 1610 yılında keşfeden Galileo’nun adıyla, Galileo uyduları olarak bilinir.

1970'lere kadar bilinen uydu sayısı 13 iken, Jüpiter'i ziyaret eden Voyager uzay araçları, 3 yeni uydu daha bulmuştur. 2000 yılından bu yana, yeryüzünden yapılan sistematik araştırmalarla; bu sayı kısa sürede 63'ü bulmuştur. Çok daha küçük olan diğer uydular, yakalanmış asteroidler, hatta geçmişte parçalanmış bir uydunun kalıntıları olabilirler.

Küçük iç Galileo uyduları; Io ve Europa, yerdeki kayalarla karşılaştırılabilecek kadar yüksek kütle yoğunluğuna sahiptir. Bu uydular, Ay ile yaklaşık olarak aynı büyüklüğe sahiptir. Büyük dış uydular, Ganymede ve Callisto, Merkür’ün büyüklüğüne yakındır. Fakat yoğunluğu biraz düşüktür.

Ganymede, Jüpiter etrafındaki bir turunu, 7,155 günde tamamlarken, Europa, bu sürede, yörüngesi üzerinde 2 tur, Io ise, 4 tur atmaktadır. Böylece Io, Europa ve Ganymede’nin yörünge dönemleri arasında 1:2:4 gibi bir oran söz konusudur. Io ve Europa’nın, birbirlerine en yakın oldukları anda, aralarındaki uzaklık, Yer-Ay uzaklığının, 2/3'ü kadar olmaktadır.

Callisto, göreli olarak daha büyük bir yörüngeye sahiptir. Diğer Galileo uyduları üzerine uyguladığı çekim kuvveti, oldukça zayıftır. Bu nedenle, Callisto ile diğer Galileo uydularının yörünge dönemleri arasında, basit oranlar bulunmamaktadır.

Galileo uydularının yörünge düzlemlerinin, kabaca ekliptik düzleminde bulunması nedeniyle; uydular, yörünge hareketleri boyunca Jüpiter’in önünden ve arkasından geçerler. Bir uydunun Jüpiter ile Dünya arasında yer alması halinde, bir transit geçiş gerçekleşir. Uydunun gölgesi, gezegen üzerine düşer. Bir uydunun Jüpiter’in arkasında yer aldığı durumlarda ise, bir tutulma-örtülme gerçekleşebilmektedir. Tutulma anında bir uydu, Jüpiter'in gölge konisi içine girip çıkmaktadır. Örtülme durumunda ise bir uydu, Jüpiter tarafından tamamen kapatılmaktadır.

UYDULARIN: KÜTLE VE YOĞUNLUKLARI

Galileo uyduları hakkındaki detaylı bilgilerimiz, Jüpiter’e yakın geçiş yapan (Pioneer 1: 1973, Pioneer 2: 1974, Voyager 1 ve 2: 1979) veya çevresinde yörüngeye oturtulan (Galileo: 1995) insansız uzay araçlarının gözlemlerinden elde edilmiştir. Jüpiter uydularının çekim etkileri, bu uzay araçlarının olağan yörüngelerinden sapmalar göstermesine neden olmuştur. Ölçülen bu sapma değerlerinden, uyduların kütleleri, büyük bir duyarlılıkla hesaplanmıştır. Kütle değerleri ve yakın plan görüntülerinden elde edilen çapları ile uyduların ortalama yoğunlukları, oldukça duyarlı hesaplanabilmiştir. Bu bilgiler bize, Galileo uydularının iç yapısı ve kimyasal bileşimleri hakkında, önemli ip uçları vermiştir.
Ad:  galileo_uyd_ic_yapi.jpg
Gösterim: 592
Boyut:  23.2 KB


Ganymede'nin, Güneş Sistemi'nde yer alan en büyük kütleli uydu olduğu ortaya çıkmıştır. Kütlesi, Ay kütlesinin 2 katından biraz fazladır. Galileo uydularının en küçük kütlelisi, Europa'dır ve kütlesi, Ay kütlesinin, 2/3 üdür. Ganymede ve Callisto, Io ve Europa'ya oranla, daha düşük ortalama yoğunluklara sahiptir. Ganymede ve Callisto’nun düşük ortalama yoğunluk değerleri; yalnızca kayalardan oluşmadıklarını, daha düşük yoğunluklu su buzu veya diğer buzları da önemli miktarlarda içerdiklerini göstermektedir.
Jüpiter ve çevresindeki uydular

JÜPİTER VE UYDULARI: "MİNYATÜR BİR GÜNEŞ SİSTEMİ"
Callisto ve Ganymede gibi büyük uydularda iç basınç, su buzunun, en az kaya kadar katı bir hal almasını sağlayacak ölçüde yüksektir. Buna karşılık, Io ve Europa'nın gösterdiği yüksek ortalama yoğunluk değerleri, daha çok kaya yapılı oluşlarına bir delil sayılmaktadır.
Ad:  uydular1.jpg
Gösterim: 805
Boyut:  25.8 KB

Europa, Ganymede ve Callisto kızılöte tayflarında, su buzuna ait belirgin soğurma yapıları göstermektedir. Europa’nın yüksek ortalama yoğunluk değerine dayanarak; su buzunun büyük ölçüde yüzey tabakalarda toplandığını söyleyebiliriz. Galileo uyduları arasında yalnızca Io da, su buzunun varlığına dair hiç bir delil görülmemektedir.

Bu bilgilerin ışığı altında, Jüpiter ve çevresindeki uyduların, minyatür bir Güneş Sistemi gibi oluştuğu ve evrimleştiği, ortaya çıkmaktadır. Gezegenler, Güneş bulutsusundaki; toz, gaz ve buzların bir araya gelip, sıkışması ile oluşmuşlardır.

Buna karşılık Ganymede ve Callisto’nun bulunduğu dış bölgelerde buzlar, kaya yapılı maddelerle beraber varlıklarını sürdürebilmiştir. Böylece Jüpiter'in oluşum süreci boyunca, iki farklı Galileo uydu grubu ortaya çıkmıştır. Bu durum, Jüpiter’den uzaklaştıkça, uydu ortalama yoğunluklarının azalması özelliğiyle de, kendini açıkça göstermektedir.


kaynak: "Solar System Update"
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM