Arama

Türk Ailesi Antropolojisi - Tek Mesaj #11

virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
7 Aralık 2006       Mesaj #11
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
III. BÖLÜM YENi YAPILANMALAR


Ülkemizde Aileye ilişkin Yeni Yapılanmalar: "Parçalanmış Çekirdek Aile" Parçalanmış çekirdek aile, ülkemizde hızlı toplumsal de- ğişmeler sonucu ortaya çıkmış yeni bir aile türüdür. Çekir- dek aile, esasen ana, baba ve çocuklardan oluşan dar aile- dir. Ele aldığımız bu aile türü ise, çekirdek ailenin daha da daralmasıdır. Bu aile türü esasen çağdaş toplumlarda sana- yi sonrası toplumun bir aile türü olarak nitelendirilmekte- dir. Sosyolog Toffler'in açıklamalarına göre Kuzey Avrupa ülkeleri, ABD gibi ülkelerde bu tür ailenin yaygınlaştığı be- lirtilmektedir. Yani postmodern toplumun aile yapısı dene- cek bir nitelik kazanmıştır. Ülkemizdeki toplumsal değiş- meler de özellikle kentlerde bu tür bir aile yaratmıştır. Fakat henüz çok yaygın değildir. Aslında bu aile, günümüzde çok yeni bir olay değildir. Özellikle 1970'lerde yurtdışı göçlerin yoğunlaşmasıyla yay- 168 Türk Aile Antropolojisi Araştırmaları gınlaşmaya başlamıştır. Kırsal kesimden yurt dışına giden- ler geniş aile tipinden, daralmış aileye dönüşmüştür. Oysa kentlerde çekirdek aile iken yurt dışına gidişler çekirdek aileyi daraltmıştır. Olay, yurt dışına göçler nedeniyle başlamakla birlikte, yurt içinde de görülmektedir. Özellikle büyük kentlerdeki eşlerin bir kısmı birbirinden oldukça uzaklarda çalışmak- tadır. Yani farklı yörelerde çalışma (iş) nedeniyle de çekir- dek aile parçalanmaktadır. Kadın bir yerde, kocası başka yerde çalışmaktadır, işte bu durum, konumuz olan değiş- me, toplumsal katılım, demokratik değerler ve eğitim yönün- den ilginç sonuçlar doğurmaktadır. Bu bölümde bu yeni aile türünün ortaya çıkış nedenleri, işlevleri ve ilişkileri üzerinde durulacaktır. Bu çalışmadaki veriler yazarın yakın çevresindeki öğ- retim üyelerinin bu tür aileye mensup olanlarından elde edilmiştir. Bu tür ailelerdeki meslek grupları, yurt dışında ve yurt içinde oluşlarına göre farklılaşmaktadır. Yurt dışında daha çok işçi kesiminde yaygındır. Oysaki yurt içinde daha çok bürokratik kesimde görülmektedir. Yani, memuriyet, öğre- tim üyeliği, işletme sahipliği, ticaret vs. gibi kesimlerde gö- rülmektedir. Yurt dışındaki işçiler, her ne kadar aile birleşmesi gibi yasal olanaklarla ailelerini yanlarına almış olmakla birlik- te, hâlâ eşleri yurt içinde kalmış, yıllarca dışarda çalışan iş- çilerimiz vardır. Bunlar sadece yıllık izinlerinde ailelerinin yanına gelebilmektedirler. Uluslararası işçi göçü, aileyi parçalamıştır. Örneğin petrol ülkelerinde yabancı işçiler çoğunluktadır. Oralarda da bu tür yapılanmalar söz konu- sudur. Gerçi bu durum, geçici bir bölünmedir. Fakat süre- si belli olmadığı için ailenin bütünleşmesi uzun zaman al- maktadır. Böylece genellikle kadın terk ediliyor. Resmen boşanma olmasa da erkek bir yıl ya da daha fazla süreyle Ülkemizde Aileye tlişkin Yeni Yapılanmalar 169 ailesinden uzakta kalıyor. Erkek bulunduğu yerde başka bir kadınla ilişki kuruyor. Sorunlar a) Çocuk eğitiminde ortaya çıkan sorun başta gelmektedir. Anne, çocuğun eğitiminden sorumlu olmakta, tek başına birçok güçlüklerle karşılaşmaktadır. Çocuğun okul yaşa- mı, gereksinimleri her şey kadının üstündedir. Bu da ka- dın için ağır bir yük olmaktadır. Yani kadının rollerindeki artış, onun yükünü artırmaktadır. b) Çocuk baba sevgisinden uzak kalmaktadır. Çocuğun an- ne sevgisinden başka baba sevgisine de gereksinimi varken çocuk bu gereksinimini yeterince karşılayamamaktadır. c) Ailede tüketim sorunları ortaya çıkmaktadır. Kocasın- dan yeterli para gelmeyen kadın güç durumda kalmaktadır, ç) Ailenin geçim sorunlan tamamen kadının üstünde oldu- ğu için onun geçim yükü ağır gelmektedir. d) Çevrede kadın hakkında dedikodular çıkmakta, kadın bunlarla yıpranmaktadır. Çevre, yalnız kadına olumsuz bakmaktadır. e) Eğer üyeler arasındaki bağlar güçlü değilse kuşkusuz bu tür ailede boşanma oranı daha yüksek olmaktadır. Çocuk olmayışı da boşanmayı yükseltmektedir. O Bazı giderlerde olağanüstü artışlar olmaktadır. Yurtdışı uzun telefon konuşmaları, uçak masrafları önemli oranlara varmaktadır. O halde aile açısından yeni yapılanma, a) Anne-çocuk birlikteliği ortaya çıkmakta, b) Karı kocanın aynı yerde iş bulamayarak farklı yer- lerde çalışmaları. Özellikle Batı ülkelerinde bu yapılanma daha yaygındır. Nedenler Bu yapılanmaların temel nedenleri, a) Kan kocanın aynı yerde iş bulamamaları, b) Koca ya da kadının başka yere tayini, c) Başka yere göç. işlevleri Bu tür aile, aynı zamanda birtakım işlevleri yerine getir- mektedir. a) Ailede tekdüzeliliği (monotonluğu) önlemektedir. Baba, uzun bir ayrılıktan sonra eve geldiğinde ailede deği- şik durumlar yaşanmaktadır. Özellikle kutlamalar artmak- tadır. Babanın sevdiği yemekler pişirilmekte, ailece eğlence yerlerine gitme, dışarda yemek yeme, çeşitli ziyaretler ya- pılmaktadır. Yani babanın eve geldiği kısa zamanda çok şey yaşanmaktadır. Adeta olağanüstü bir durum olmakta- dır. Bu kısa süreli mutluluktan sonra tekrar babanın ayrıl- masıyla burukluk olmaktadır. b) Kadının bağımsız olarak aileyi yönetmesi ve hare- ket etmesi. Bu durum bazı hanımlar için olumlu, bazıları için olumsuz görülmektedir. Her kadının bu ağır yüke kat- lanması kolay olmamaktadır. SONUÇ Bu tür aileyi yürütenler büyükgüçlüklerle fedakârlıklarla kar- şılaşmaktadırlar. Yani güç bir evlilik. Çünkü evlilik, birlik- teliktir. Evlilikte en önemli öğe olan birliktelik bu tür aile- de uzun süre ortadan kalkmaktadır. Bu nedenle eşler arasında iletişimin sürdürülmesi gerekmektedir. Gerçek- ten evliliğin sürmesi isteniyorsa tatillerde ve her fırsatta eş- Ülkemizde Aileye îîijfein Yeni Yapılanmalar 171 lerin iletişimi sıklaştırması gerekir. Aksi durumda ailenin çözülmesi söz konusudur. Yani çözülmeye müsait bir aile- dir. Eşlerin birbirlerine karşı sevgi ve güven duyması da bu tür aileyi yaşatan en önemli öğeler arasındadır. Apartnerlik Değişen koşullar, kadın-erkek ilişkilerine yeni boyutlar ge- tirmektedir. Post-modern bir ilişki biçimi olan Apartnerlik de bunlardan birisidir. Apartner, tanım olarak, ayrı ayrı ilişki olarak ifade edilebilir. Birbirlerini seçtikleri halde or- tak bir evde değil, kendi evlerinde olmaya devam eden, birbirlerinin evinde buluşup ayrılması tercih eden çiftlere apartner denmektedir (Milliyet, 23.8.1997, s. 18). Bu iliş- ki, gelişmiş ülkelerin megapolislerinde görülmektedir. Ül- kemizde de görülmeye başlandığı söylenmektedir. Kuşku- suz bu ilişki, Batı tipi bir yaşam biçimi. Kadın ve erkeğin ayrı ayrı ev ya da dairesi olup, ikisi de iş güç sahipleridir ve birbirlerini seçmişlerdir. Yalnız bu ilişki ülkemizde dost tutmak ya da metreslik ya da jigololukla ilgili değil. Bura- da çiftler, birinden birinin evine gidip bir süre birlikte ol- duktan sonra, yeniden kendi evlerine dönmektedirler. Ya- ni aynı çatı altında sürekli birliktelik yok. Eşler, isteğe bağlı olarak ayrı yaşamaktadırlar. Ortaklaşa bir mekânda birliktelik yoktur. Bunlar da mutlu evli çiftlerdir, birbirle- rine bağlıdırlar. Fakat eşler, bağımsızlıklarına düşkün ol- dukları için bu yolu tercih etmişlerdir. Normal evliler, bu yaşamı bencillik olarak görmektedir. Aralarında özel ya- kınlık, güvenlik var, istedikleri yalnızlığı da yaşıyorlar. Onlara göre en sağlıklı ilişki, sevdikleriyle aralarına fi- ziki uzaklık koymaktr. Fakat bu iş, tek yanlı değil, karşı- lıklı danışarak yapılmaktadır. Haftada belki bir iki gün bir- likte oluyorlar. Yalnız kalmak istediklerinde kendi özel 172 Türk Aile Antropolojisi Araştırmaları mekânlarına çekilmektedirler. Bu yoldan, seksin de bir alışkanlığa dönüşmediğini, heyecan ve yeniliği koruduğu- nu belirtmektedirler. Hatta bunun bir sürekli balayı oldu- ğunu söylüyorlar. Ortak bir evde sürekli bir arada yaşamak biçimindeki klasik evlilik onlara zor gelir. Mekânlarını başkası ile bölüştürmek istemezler. Mekânlar kendilerine aittir. Bir süre partneri gelip o mekânı onunla paylaşır ve gider. Böylece derli toplu, titiz birisi ile savruk birinin bir- likteliğim sürdürmek kolaylaşır. Eğer birlikte yaşarlarsa, birinden biri öbürüne uymak zorunda kalır. Klasik evliler, apartnerleri bencillikle itham ederler. Apartnerlik, bir başka açıdan da klasik evliliğe doğru ilk adım sayılmaktadır. Birbirini deneyip birlikte yaşayabi- leceğini anlayan çiftler, daha sonra apartnerliği bırakıp klasik evliliğe dönüşebilirler. Fakat aksine, gelişmiş ülkele- rin megapolislerinde apartnerlik giderek artıyor. Özellikle yazarlar, sanatçılar, yaratıcı işlerde çalışanlar arasında bu tür evlilik daha sık. Burada, iki ayrı evin masrafı, ortak bir evin masrafından daha fazla. Fakat apartnerler için bu bir sorun değil. Onlar için önemli olan, psikolojik rahatlık