Arama

Bitki Anatomisi - Çiçek - Tek Mesaj #14

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
6 Nisan 2016       Mesaj #14
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Anter Tipleri
Ad:  çiç7.JPG
Gösterim: 3273
Boyut:  57.6 KB
Basifiks: Tabana bağlı olan. Tabana bitişik.
Divergent: Anterlerin birbirlerinden ayrılmış ve uzaklaşmış olması.
Dorsifiks: Sırttan bağlı. Filamentin antere sırt kısmından bağlı olması.
Ekstrors: Anter yarıkları dışta, korollaya bakan yönde olan.
İntrors: Anter yarıklarının içte, ginekeuma (dişi organ) bakan yönde olması.
Oblik: Karşılıklı olmayan. Anterlerdeki tekaların karşılıklı olmayıp birinin diğerinden daha aşağıda olması.
Paralel: Anterlerin birbirine paralel olması.
Transvers: Anterlerin birbirine karşılıklı, çaprazvari, enine olması.
Versatil: Dönebilen, yönelebilen. Bağlı bulunduğu yapı üzerinde her yöne dönebilen. Filamentin ucuna orta noktasında bağlanmış, anterlerde olduğu gibi.

Anterlerin açılma şekilleri
Boyuna açılma: Anterin boyuna bir yarıkla açılması.
Enine açılma: Anterin enine bir yarıkla açılması.
Porla açılma: Anterin deliklerle açılması.
Valfle açılma: Anterin valflerle açılması.

Ginekeum (Dişi organlar topluluğu)
Kısaca bir çiçeğin dişi organlar topluluğu demektir. Çiçeğin orta kısmında bulunan ginekeumun her bir elemanına pistil adı verilir. Bir pistil ise bir veya bir çok karpelden meydana gelmiştir. Kısaca meyve yaprağı anlamına gelen karpel, pratikte kolaylıkla ayrılamaz. Ancak evrimsel açıdan yaklaşılırsa konu daha çok açıklık kazanır. Kuramsal olarak bütün çiçek kısımlarının yapraktan kökenlendiği kabul edilir. Sepal ve petaller büyük oranda yaprağa benzediğinden, aradaki ilişkiyi açıklamak kolaydır. Oysa stamenler ve pistiler pek yaprağa benzemediklerinden bunlarda ilişki net olarak görülemez. Ancak Nympheae (Nilüfer) bitkisinde petalden stamene kademeli gidiş net olarak görülmektedir. Bu bitkide petaller içe doğru gittikçe küçülerek, sonunda stamene dönüşürler. Petalin kökeni yaprak olduğuna göre, buna göre stamenin orijini olarak da yaprak gösterilebilir. Pistilde ise durum biraz daha karışıktır. İlerde açık tohumlularda görüleceği gibi bunlarda dişi kozalak bir eksen etrafında spiral olarak dizilmiş pullardan meydana gelmiştir. Odunsu yapıda olan her bir pulun üzerinde ise tohum taslaklarını taşıyan makrosporofiller (=yumurta hücresini taşıyan yaprak) bulunur. Tohum taslakları ise bu makrosporofillerin üzerinde açıkta bulunur. Bu nedenle bunlara açık tohumlular denir. İşte makrosporofillerin her biri bir karpele denk gelir. Evrimin ileriki aşamalarında maksporofiller (veya karpeller) kendi üzerlerine kapanarak tohumu sararlar. Bunun sonucunda da kapalı tohumlu bitkiler oluşur. Bunun ilkel şeklini Magnolia (Manolya) bitkisinde görmek mümkündür. Zira bu bitkinin ginekeumu yine bir eksen etrafında sarmal olarak dizilmiş fakat kendi üzerine kapanarak tohumu sarmış, makrosporofiller (veya karpeller)’den meydana gelmiştir. Aynı durumu daha evrimleşmiş olarak Ranunculaceae üyelerinde görebiliriz. Tüm bu durumlarda makrosporofil veya karpel aynı zamanda bir pistile karşılık gelir. Fakat bunlarda iyi gelişmiş bir stilus ve stigma görmek mümkün değildir. Evrimin daha da ileriki kademelerinde bu basit pistiler kendi aralarında da birleşerek dışarıdan bakılınca tek bir pistil gibi görünürler. Ancak tek karpelden oluşmuş olanları hariç. Böyle bir pistilin ovaryumu enine kesildiğinde her bir karpel ayrı ayrı fark edilebilir. Bazı durumlarda karpellerin duvarları tipik olarak bulunduğ halde (septum), bazı durumlarda ise ana bölmeler ortadan kalkmıştır. Fakat bu son durumda da ovaryum çeperinde karpellerin bağlantı yerleri açıkça görülebilir. Yine bazı durumlarda ise ovaryumda enine olarak karpel duvarından farklı bir biçimde karpel çeperinden yalancı bölmeler (reptum) gelişebilir. Bunları gerçek karpel duvarı ile karıştırmamak gerekir. Zaten yapı olarak da daha ince ve çoğunlukla da zarımsı yapıdadırlar. Ovaryumun gözlerinden her birine lokulus adı verilir. Daha çok ilkel çiçekli bitkilerde pistiler ayrı ayrı bulunur ki bu durumda apokarp ovaryumdan söz edilir. Pistilleirn birleşik olması ise sinkarp durumunu oluşturur.
Gelişmiş bir pistil başlıca üç kısımdan meydana gelmiştir; Ovaryum (yumurtalık), Stilus (Boyuncuk) ve Stigma (başçık). Stilus, stigma ile ovaryum arasında bulunan ince uzun kısımdır. Fakat her zaman bulunmayabilir. Bulunmadığı durumlarda stigma doğrudan doğruya ovaryumun üzerinden çıkar. Polenleri kabul işlevi gören stigma ise papillalı bir yapıya sahiptir. Öyle ki bu papillalar her bir tür için özel olup farklı türlerden gelecek polenlerin çimlenmesini engelleyecek bir yapıya sahiptir. Ovaryum, stilus ve stigma tipleri ile ilgili terimler ve bunların açıklamaları aşağıdaki gibidir.
Ad:  çiç8.JPG
Gösterim: 2561
Boyut:  45.4 KB

kaynak: Tohumlu bitkiler Klavuzu
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM