Arama

Jules Verne - Tek Mesaj #8

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Nisan 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  Jules Verne2.jpg
Gösterim: 2116
Boyut:  26.5 KB
Jules Verne

(d. 8 Şubat 1828 – ö. 24 Mart 1905), Fransız yazar ve gezgin. Verne, Hugo Gernsback ve H. G. Wells ile genellikle "Bilim kurgunun babası" olarak adlandırılır. Eserlerinde ayrıntılarıyla tarif ettiği buluşlar ve makinaların o sıralarda gelişmekte olan Avrupa sanayisi ve teknolojisine ilham kaynağı olduğu düşünülür. Özellikle uzay, hava taşıtları, denizaltılar hakkında yazmıştır. Daha çok Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (1870), Dünyanın Merkezine Yolculuk (1864) ve Seksen Günde Devr-i Âlem (1873) romanlarıyla tanınır. UNESCO’nun çeviri kitap veritabanına (Index Translationum) göre dünyada en çok çevrilen ikinci bireysel yazardır.

Jules Verne Kitapları
Afrika Ormanlarında
İki genç hem seyahat hem de ticaret için Afrika’ya giderler. Bir kılavuzun eşliğinde yol alırken büyük bir ormana düşerler. Bu ormanda başlarına gelmedik kalmaz. Kurtulmaya çalışırken ilkel bir kabile keşfederler. Bu kabilenin başındaki reisi araştırırken ilginç bir isimle karşılaşırlar. Bununla birlikte onlar için korku ve heyecan dolu bir macera başlar…

Batık Gemi Sintiya
Bir balıkçı, Norveç kıyılarında, can simidine bağlanmış bir beşiğin içinde bir bebek bulur. Bebeğin üzerinde pahalı kıyafetler ve altın bir oyuncak vardır. İyi kalpli balıkçı ve karısı bebeği kendi çocuklarıyla birlikte büyütürler. Üstün zekâsı ve Norveçlilerden farklı görünümüyle dikkat çeken çocuk, 15 yaşına geldiğinde hakkındaki gerçeği öğrenir. Cesur delikanlının artık hayattaki tek gayesi geçmişin karanlık sayfalarını aydınlatmaktır.

Esrarengiz Ada
Bir mühendis, onun özgür bıraktığı uşağı, deneyimli bir gazeteci, usta bir denizci ve gemicinin arkadaşı bir genç; 18 Mart 1865 gecesi esir oldukları kamptan, bir balonla gizlice havalanırlar. Havada çok şiddetli bir fırtına vardır. Fırtınanın da etkisi ile günlerce oradan oraya savrulurlar. Kilometrelerce yol kat ettikten sonra okyanusa kıyısı olan bir adaya düşerler. Ada oldukça ıssızdır ve tehlikelilerle doludur. Buradan kurtuluş ümitler olmadığı için adayı yaşanabilecek hâle getirmek durumundadırlar. Bunun de için maceralarla dolu bir hayata atılırlar. Uzun bir çalışma sonucu adayı yaşanabilir hale getirirler. İş burada bitmez; bu kez de yolu bir şekilde adaya düşen korsanlarla mücadele etmek zorundadırlar…

Kahraman Fenerciler
Amerika-Şili-Arjantin-Amerika açıklarında, okyanusta bulunan Devletler Adası’nda bir deniz feneri inşa edilir. Fenerin bulunduğu yer gemiler için çok tehlikelidir. Fener sayesinde gemiler azgın dalgalardan korunabilecek, kendilerine güvenli bir yer bulabileceklerdir. Fenerde üç bekçi görevlendirilir. Bu üç bekçinin adadaki maceraları sürükleyici bir dille anlatılmaktadır. Gençlerimize okuma alışkanlığı kazandırmak kadar bu hedefe hangi kitaplarla ulaşılacağı da önemlidir. Önemli dünya klasiklerinden biri olan Kahraman Fenerciler, serinin diğer kitapları gibi kendi değerlerimiz açısından gözden geçirilerek seçildi. Kitap, akıcı ve sürükleyici bir dille Türkçemize tercüme edildi ve gençlerimizin hafızalarında iz bırakacak bir klasik olma iddiasıyla piyasaya sürüldü.

Tuna Çetesi

Çok heyecanlı ve sürükleyici olan hikâye Avrupa'nın en büyük ve en görkemli nehri Tuna etrafında geçiyor. Heyecanlı bir macerada tehlikeli bir çete, becerikli ve dürüst bir balıkçı, kurnaz bir polis şefi bir rekor gezisinde karşı karşıya geliyor ve Tuna Nehri boyunca yapılan yolculuk, hareketli bir dedektiflik hikâyesine dönüşüyor…

Ay’a Yolculuk
İnsanın Ay üzerinde ilk yürüyüşünden yaklaşık yüz yıl önce, 1865’te yayımlanan bu roman, insanlı Ay yolculuğuna dair bilimsel düş gücü ve hiciv yönünden hayli zengin bir kehanet gibidir. Baltimore Silah Kulübü’nün seçkin üyeleri, Amerikan İç Savaşı’nın sona ermesiyle boşluğa düşünce, kulübün başkanı bir uzay silahı icat ederek, Ay’a bir yolculuk gerçekleştirme önerisini ortaya atar. Yeni bir roman türünün, bilimsel romanın yaratıcısı olarak görülen Jules Verne, çağdaş bilimkurgunun da temellerini atmıştır. Bugün bizler için hiçbir şaşırtıcı yanı kalmamış birçok bilimsel gelişme, henüz ufukta yokken onun yapıtlarında ayrıntılarıyla anlatılmıştır. Verne, fantastik serüvenlerinde uzay yolculuğunun yanı sıra bilim ilerledikçe hayatımıza katılan denizaltıları, televizyonu ve oksijen tüpünü de öngörmüştür.

Dünya’nın Merkezine Yolculuk
Hamburg'un eski mahallelerinin birinde, küçük bir evde, genç ve çekingen Axel Lindenbrock, profesör amcası Lindenbrock'la birlikte çeşitli çalışmalar yaparak günlerini geçiriyorlardı. Ancak bu ikilinin sıradan hayatları aksi profesörün eski bir el yazmasının içinde bir şifre bulmasıyla değişir, ikilinin şifreyi çözmelerine İzlandalı bir profesör yardımcı olur ve amca ile yeğeni İzlanda'da bir yanardağın içerisinde büyük bir macera içinde bulurlar kendini... Jules Verne'in bilimkurgu tarzda kaleme aldığı bu eserinde hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak.

Denizler Altında 20000 Fersah

Denizciler ne zaman denize açılsalar, ne olduğu bilinmeyen bir yaratığa çarpıp sulara gömülmekten kendilerini kurtaramıyorlardı. Bu durum bütün denizcileri heyecanlandırdığı gibi Fransız Bilimadamı Pierre Aronnax'ı da meraktan öldürüyordu. Gizemli yaratığı araştırmak için Kaptan Nemo'nun araştırma gemisine uşağı ile binen Aronnax, hiç tahmin etmedikleri bir nesneyle karşılaşırlar. Nautilus'ta seyahat eden Kaptan Nemo ve Pierre Aronnax'ın Kızıldeniz, Akdeniz, kayıp Atlantis kıtası Güney Kutbu'nu içeren seyahatleri ve yaşadıkları maceraların heyecanla okuyacaksınız.

Balonla 5 Hafta
Doktor Fergusson, gözüpek bir kaşiftir... En büyük düşü ise Victoria adını verdiği balonuyla Afrika'yı bir uçtan bir uca katetmek, daha önce hiçbir gezginin ayak basmadığı bölgelerini keşfetmektir. Bir gün, yardımcısını ve yakın dostu Dick Kennedy'yi bu sıradışı yolculuğa çıkmaya ikna eder. Yolda birçok macera yaşayan üçlü, sonunda Afrika'nın bugüne kadar hiç ayak basılmamış şehirlerine ulaşırlar.

80 Günde Devrialem
Gizemli İngiliz beyefendisi Phileas Fogg bir gün, cemiyetten arkadaşlarıyla gerçekleştirilmesi imkânsız gibi görünen bir konuda, servetini ortaya koyarak iddiaya girer: Dünyanın çevresini 80 günde dolaşacaktır, hem de hava yolu kullanmaksızın, önceden hiçbir ayarlama ve planlama yapmaksızın. Fogg'un macera dolu yolculuğu kimi zaman fil sırtında, kimi zaman tren ya da gemiyle sürecektir.

Macellanya’da
Macellanya, Amerika'nın güneyinde, Ateş Topraklarında resif ve adalardan oluşan bir bölge. Bu topraklarda yerlilere yardım ederek özgürlük aşkıyla yaşayan ve "Ne Tanrı ne de efendi!" diyen Kaw-djer adında gizemli bir adam da bulunmakta.
Macellanya aynı zamanda fırtınalar bölgesi. Yeni bir koloni kurmak için Amerika'dan yola çıkan gemi de bu şiddetli fırtınalardan birine yakalanır ve içindeki göçmenlerle birlikte kayalıklara çarpıp parçalanır. Yerlilerin kurtarıcısı olan Kaw-djer göçmenlere yeni bir yaşam kurmaları için yardım edecektir. İnsanın dayattığı her türlü kuraldan kaçmaya çalışırken kendisine ıssızda gözlerden uzak bir hayat kuran Kaw-djer, koloninin yeni topraklarında büyük bir sınav verir.
İnsanın nankörlüğü, kıskançlığı ve içindeki şiddeti maceralarla betimleyen politik ve felsefi bir roman olma özelliğini koruyor Macellanya'da. Bununla birlikte coğrafi, tarihsel ve ekolojik bir okumayı mümkün kılıyor. Altın arayıcılığından sömürgeleştirme politikalarına dek pek çok başlık çıkarılabilecek bu roman distopya özellikleri de taşımakta.

On Beş Yaşında Bir Kaptan

Küçük yaşta annesiyle babasını kaybeden Dick Sand, Kaptan Hull tarafından Pilgrim isimli gemide büyütülür. On beş yaşına geldiğinde kendine güveni tam bir miçodur artık.
Pilgrim, Yeni Zelanda’nın Auckland Limanı’ndan ayrılır ve San Francisco’ya dönmek üzere denize açılır. Kısır geçen balina avı nedeniyle dönüş yolunda da avlanmaya devam etmek isteyen Kaptal Hull ve mürettebatı, yavrusunu fark etmedikleri bir balinanın hışmına uğrarlar. İşlerin iyice karıştığı bir anda, miço Dick Sand kendini geminin kaptanı olarak bulur. Pilgrim’in artık yeni bir kaptanı vardır ve gemiyi en yakın kıyıya ulaştırmak için olağanüstü çaba gösteren genç kaptanı türlü aksilikler beklemektedir.
Jules Verne’in (1828-1905) bir klasik hâline gelmiş bu eseri, yayımlandığı 1878 yılından bu yana birçok dile tercüme edilmiş, dünyada en çok okunan kitaplar arasında yer almıştır.
SİLENTİUM EST AURUM