Arama

Latife Uşşaki - Tek Mesaj #10

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Nisan 2016       Mesaj #10
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  ata5.jpg
Gösterim: 2072
Boyut:  66.7 KB
Soru:
Buradan şunu anlayabilir miyiz? Latife Hanım henüz Atatürk'le karşılaşmadan ondan hoşlanıyordu.
Fatih Bayhan: Hoşlanıyor ve ilgisini çekiyor. Paşa önde gidiyor zaten Atatürk adı yavaş yavaş duyuluyor. Tüm genç kızlar ona hayran o dönemde. Onu da Halide Edip'in hatıralarında öğreniyoruz. Çünkü Latife Hanım, Atatürk'ün odasına girince böyle apar topar kolyeyi de gösteriyor."Paşam biz sizi seviyoruz" diyor. Atatürk Halide Edip'le aralarında geçen bir konuşmada kahkaha atarak "Halide kızın boynunda bir kolye vardı ve o kolyenin içinde resmimi saklamıştı" diyor.
Bundan çok etkilenmiş. Atatürk bu davet teklifini alıyor ve ertesi gün Salih Bozok ile birlikte konağa gidiyorlar. Konağı beğeniyorlar fakat kalmak istemiyorlar. Çünkü birkaç rivayet var ama en önemlisi bana göre Latife Hanım genç bir kız. Yanında sadece ninesi var ve birde bakıcıları var 3 kişiler. Genç bir kızın oluğu bir konakta kalmayı doğru bulmuyor.

Soru : O zaman şunu anlıyoruz. Latife Hanım önceden hoşlanıyordu ama Atatürk bu gelişen süreçte Latife Hanım'la ilgilenmeye başladı.
Fatih Bayhan: Bu gelişen süreçte hoşlanma var sevme var ama Atatürk'te aşk yok. Mantığa önem veriyor Atatürk. Atatürk'ün kafasında örnek bir kadın modeli var ve Latife Hanım da bu modele çok uyuyor. Öncelikle entelektüel bir kadın...

1922'nin 10 Eylül'ünde tanışıyorlar. Latife Hanım Atatürk'ü konakta 3 hafta ağırlıyor her sabah İzmir'e o dönemde gelen Yunan, Fransız gazetelerini alıyor sabahın erkenin de. Türkçeye çeviriyor. Bölümüyle ilgili yorumunu yapıyor ve her gün Atatürk'e kahvesini götürünce başına oturuyor "Paşam bugünün basın özetleri bu " diyor. Bir nevi basın danışmanlığı yapıyor.

Atatürk bundan etkileniyor tabi. Mesela İngiliz gemileri limanından ayrılmamışlar nota gönderecek İngilizce bir nota yazılması lazım yazıp getirin diyor. Atatürk okuyor yırtıyor okuyor yırtıyor. Latife Hanım'a sen yaz diyor ve onun yazdığı metni gönderiyor.

Soru:
Latife Hanım'la ilgili olarak son zamanlarda akıllara gelen başka bir konu var. Atatürk ile Latife Hanım'ın evliliği dışarıdan mı planlandı?
Fatih Bayhan: Evet, planlandığı şeklindeki iddialar var. Fakat böyle bir şey yok... Bu kitabı hazırlarken de sık sık beni taraf olmaya iten olaylar oldu ama ısrarla kaçındım. Çünkü bir gazeteci taraf olmamalı. Haber yazarken de kitap yazarken de. Taraf olduğunuz zaman o haberi işleyemezsiniz kırpma ihtiyacı duyarsınız.

Taraf olduğunuz zaman sansür girer. Latife Hanım ile evliliğinin dışarıdan planlanmış olduğunu söyleyenler bunu daha çok Atatürk'e yaranmak adına yapıyorlar. Bir de çok büyük bir tehlikedir Latife Hanım'a gerçekten büyük bir haksızlıktır. Bakın aile sandukayı neden açmıyor? Aile çok büyük bir şeyi gördü. Benimsediği şey şu; Latife Hanım'ın Atatürk'e yazdığı notlarda günlüklerde Atatürk ile ilgili değil ama insanlarla ilgili çok özel bilgiler var.

Mesela Nuri Conker... Atatürk Latife Hanım'dan ayrılmış iki sefer kalp krizi geçirmiş. Atatürk ile ilgilemek yerine "Paşam boş verin kadehlerimizi kaldıralım "diyor. Bu tip isimlerle ilgili çok özel bilgiler var. Bu isimlerin çocukları torunları aileleri hala yaşıyor. Bir takım sıkıntılar olabilir düşüncesiyle kendileri birçok şey olabilir düşüncesiyle bu sandukayı saklıyorlar. Saklı kalmasında birde Latife Hanım ile Atatürk'ün birbirlerine verdikleri asker sözü var.

Soru: Atatürk Latife Hanım'dan ilişkileriyle ilgili hiç bir şeyin konuşulmamasını istediğini bunun içinde ona asker sözü vermesini istediğini söylüyor öle değil mi?
Fatih Bayhan: Latife Hanım da kendisinden istiyor ."Peki Paşam asker sözü. Aynı hassasiyeti sizden de beklerim" diyor. Atatürk de "Peki Latife" diyor. Ve karşılıklı anlaşıyorlar. 1 yıl sonra Atatürk röportaj veriyor. Orada niye ayrıldıklarını anlatıyor.

Soru: Yani aynı hassasiyeti göstermiyor… Peki, evlilikleri sürecinde neler yaşandı ve bitmesine sebep olan etkenler nelerdi?
Fatih Bayhan: Evlilik sürecinde Latife Hanım'ın yüklendiği bir misyon var. Atatürk kafasında Türk kadınına bir rol buluyor ve Latife Hanım da bu role çok uygun. Onunla evlenme fikriyle İzmir'den ayrılıyor. Ankara'ya gidiyor. Daha sonra Salih Bozok 'a "Benim ağzımdan Latife Hanım'ı hoş tutacak mektuplar yaz " diyor. Hatta Latife Hanım Atatürk İzmir'den ayrılırken "Paşam beni de Ankara'ya alır mısın? Size yakın olayım tercümanlığınızı yaparım" diyor. Paşa da "Hiçbir yere ayrılma benden haber bekle " diyor. Bu söze Latife Hanım çok bağlanıyor.
Ad:  atatürk evlenme4.jpg
Gösterim: 2907
Boyut:  91.5 KB


Hatta aileden gelen bazı rivayetlere göre Atatürk'ün Latife Hanım'a İzmir'de kaldığı 3 hafta boyunca 3 defa evlenme teklifi ettiği söyleniyor. Ve daha sonra Atatürk Ankara'da Latife Hanım'ı çok beğeniyor. Dönüşte etrafındakilere Latife Hanım'dan bahsediyor."Latife Hanım'ı nasıl buldunuz diye tek tek soruyor. Çankaya'da Atatürk Latife Hanımdan hoşlanıyor deniliyor. Bunun üzerine öteden beri mürüvvetini göreyim diyen annesi "Sayın Paşam! Makbule evlendi seninde mürüvvetini göreyim" diyor. Rahatsızlanınca ısrarla İzmir'e gidip kızı görmek istiyor. Bu maksatla İzmir'e geliyor. Latife Hanım ile karşılaşıyor. 20- 25 gün ağırlıyor Zübeyde Hanım'ı.

Soru:
Zübeyde Hanım, Latife Hanım'dan hoşlanmıyor sanırım.
Fatih Bayhan: Zübeyde Hanım mesela Fikriye Hanım'ında Atatürk'e karşı hisleri olduğu farkında hatta onu evden uzak tutmaya çalışıyor. Yani Zübeyde Hanım Atatürk'ün hayatında çok belirleyici. Tam bir Osmanlı kadını. Zaten Fikriye Hanım'a onay verseydi Atatürk belki de Fikriye Hanımla evlenecekti. Ama Fikriye Hanım'a onay vermedi. Zübeyde Hanım "Olmaz bu iş Salih Paşa'ya bildir " diyor. Tabi birkaç gün sonra vefat ediyor.
Salih Bozok Atatürk'ün Latife Hanım ile evlenmesini istiyor. Ve Atatürk'e "Zübeyde Hanım Latife Hanım'ı beğenmiştir" diyor. Tabi burada aileden aldığım çok özel bir bilgi var. Zübeyde Hanım vefat etmeden önce Latife Hanım'dan bir söz istiyor."Bana Atatürk'ün sağlığıyla ilgileneceğine dair söz ver" diyor. Yani Latife Hanım'ın Mustafa Kemal'in içkisine yaptığı müdahaleler annesine verdiği sözden kaynaklanıyor.

Soru: Bu yüzden de çok tartışıyorlar zaten tartışmaların ilk başlama nedeni de içki değil mi?
Fatih Bayhan: Tabi içki çok etkiliyor. 29 Ocak 1923 de evleniyorlar. 3- 4 gün sonra özel trenle Edremit ve Balıkesir'e gidiyorlar. Yolda hatıralarını anlatıyor Latife Hanım. Odada tek kalıyor. Atatürk arkadaşlarıyla poker oynuyor. O zamanlar evliliklerine fazla ses çıkarmıyor. Zaten oldukça genç 24 yaşında biri. Evlendiklerinde Atatürk 41 yaşında. Bir süre sonra sağlığı bozulunca Atatürk kalp krizi geçiriyor. Doktorlar içki ve sigarayı azaltmasını hatta hiç kullanmaması gerektiğini söylüyorlar.
Latife Hanım, Atatürk'ü alıp İzmir'e getiriyor. Onunla çok yakından ilgileniyor ve sağlığı düzeliyor. Bazı yerlerde Atatürk Latife Hanım'dan ayrılmasaydı daha uzun ömürlü olurdu bile deniliyor.

Soru:
Atatürk ve Latife Hanım balayına çıktıklarında belki de ilk tartışmalarını yaşıyorlar. Latife Hanım makam aracının soluna oturuyor. Paşa da bu işe çok bozuluyor. Öyle değil mi?
Fatih Bayhan: Adana gezisinde oluyor bu. Latife Hanım özgüveni çok yüksek bir hanımefendi. Fotoğraflara dikkatli bakarsanız Paşa'nın yanında ayak ayaküstüne atan bir hanım. Bazen erkeklerin içerisinde onun koluna giriyor. Bu tavrı eleştiri konusu da oluyor. Kadının ne işi var diyorlar.1923 -1924 yıllarının toplumunu düşünürseniz o zamana kadar hiçbir sultan trene binip Anadolu'ya açılmamış. Atatürk bu konuda da bir ilki gerçekleştiriyor. Seyahatlere hanımıyla birlikte çıkıyor. Latife Hanım'dan ayrıldıktan sonra onun boşluğunu Afet İnan, Sabiha Gökçen doldurmuştu. Mutlaka bir hanım vardı. Burada Ata'nın çok farklı niyetleri var.
Gittiği vilayetlerde organizasyonlara kadınlarda katılsın istiyor o yüzden kendide mutlaka bir eşiyle katılıyor. Kadın erkek ayrımı ile ilgili kafasındaki o değişiklik oturtmaya başlamış oluyor. Adana gezisinde giderken yolda Latife Hanım çok kızgın. Çünkü yine odada tek kalmış. Ata öbür vagonda arkadaşlarıyla poker oynuyor. Adana'ya indiklerine makam aracının soluna oturtuyor. Gezileri yapıyorlar.
Latife Hanım küplere binmiş vaziyette. Atatürk'e milletin yanında bir şey diyemiyor. Çünkü birkaç yerde mesela Konya durağında Kemal! diye sesleniyor. Atatürk çok rahatsız oluyor. "Bana milletin yanında ismimle hitap etme" diyor. Türk toplumunda biliyorsunuz hanımlar eşlerine isimleriyle hitap etmezler. O akşam Adana'da Suphi Paşa Konağı'nda çok ciddi bir tartışma yaşanıyor.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM