Arama

Fıkra - Tek Mesaj #7

_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
26 Nisan 2016       Mesaj #7
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Fıkra Nedir?
Bir yazarın herhangi bir konu hakkındaki kişisel görüş, anlayış ve düşüncelerini kanıtlama gereği duymadan hoş bir üslupla yazdığı, kısa fikir yazılarına “fıkra” denir.

Gazetenin belli bir köşesinde genel bir başlıkla yazılan fıkralarda mesele kısaca incelenir ve mutlaka bir sonuca varılır. Daha çok alaylı bir dille, bazen eleştiri bazen sohbet tarzında yazılır. Okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir hava hakimdir yazılarda. Edebiyatımızda özellikle Ahmet Rasim fıkralarıyla tanınır. Daha sonra Ahmet Haşim, Refik Halit, Peyami Safa sayılabilir.

Türk Fıkrasının Tarihçesi
Türk edebiyatında fıkra yazma olayı Şinasi ve Agah Efendi’nin 1860 yılında çıkardıkları gazetede yazmalarıyla başlamıştır. Gazetenin ismi Tercüman-ı Ahvaldir. İlk zamanlarda çok dikkat çekmese de kısa sürede ciddi bir okuyucu kitlesine sahip olmuştur. O tarihten itibaren günümüze gelene kadar birçok isim fırka yazmıştır. Bunlar; Namık Kemal, Ahmet Rasim, Peyami Safa, Orhan Seyfi, Necip Fazıl Kısakürek, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Cengiz Candar, Nazlı ılıcak, Gülay Göktürk’tür.

Fıkraların Çeşitleri
Fırka türü ilk etapta yalnızca gazete fıkraları ile sınırlıyken ilerleyen zamanlar güldürü amaçlı mizahi fırkalar da yazılmıştır.
  • Mizahi Fıkralar: Yaşamın gerçeklerinden hareketle söylenen, anlatılardan bir netice çıkartmak amacı olan hiciv, mizah unsurları bulunduran kısa ve sözlü ürünlere mizahi fıkralar denir. Türk toplumunda mizahi fıkralar, genellikle şahıs, topluluk ve yöreler ile özdeşleşmiştir. Mizahi fıkralara örnek olarak; Nasreddin Hoca fıkraları, Bekri Mustafa fıkraları (şahıs fıkraları), Karadeniz fıkraları (yöre fıkraları), Bektaşi fıkraları (topluluk fıkraları) verilebilir. Bu fıkraların siyasi ve toplumsal yönü olmasına rağmen iddia ve ispat içermez.
  • Gazete Fıkraları: Gazetelerin günlük olarak yayınlanan sayılarında, belirli alanlarda yayınlanan fıkra türlerine gazete fıkraları denir. Bu fıkralarda sorunlar, yalın ve akıcı olarak anlatılır. Gazete fıkrası yazarken; okuyucunun ilgisini sürekli olarak canlı tutmak önemlidir. Fıkra yazarının kültürlü ve günlük hayatı takip eden bireyler olması gerekir.
Türk Edebiyatında Fıkra
Türkiye’de fıkra gazete fıkracılığı ile başlamıştır. Fıkralar, Türkiye’de eski tarihlerde çıkarılan gazeteler sayesinde yayılmıştır. Bu gazeteler; Takvim-i Vekayi, Ceride-i Havadis, Tercüman-ı Ahval’dir. Sonraları ikinci özel gazete olan Tasvir-i Efkar çıkartılır ve birçok yazar burada fıkra yazmaya başlar. Bu gazetede yazan iki önemli isim; Namık Kemal ve Ahmet Mithat Efendi’dir. Ancak fıkranın bir tür olarak kabul edilmesi 20. YY başlarına doğru gerçekleşir. Bu aşamadan evvel gazetelerde çıkan yazılarda makale ve fıkra ayrımı henüz gerçekleşmemiştir.

Gazetelerin yaygınlaşması ve yazıların çeşitlilik göstermesi ve batı ile edebiyat alanındaki temasların artması neticesinde fıkra, diğer türlerden ayrıştırılmıştır. Cumhuriyet dönemi öncesinde; Ahmet Rasim, Refik Halit Karay, Ahmet Haşim gibi isimler görülürken; Cumhuriyet dönemine gelindiğinde; Rıfkı Atay, Nabi Nayır ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi isimler görülmektedir.

Fıkra Türünün Özellikleri Tarihi Gelişimi ve Temsilcileri
Gazete ve dergi gibi süreli yayınlarda, bir yazarın periyodik olarak genel bir başlık altında günün sosyal ve siyasî olaylarını kendi bakış açısına, siyasî, ideolojik eğili-mine ve düşünce yapısına göre değerlendirdiği kısa yorum yazılarına fıkra denir. Yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla, kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır.
  • Gazete yazısıdır.
  • Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
  • Dil tabiidir. Günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir.
  • Okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir hava sezdirilir.
  • Türün ünlüleri, Ahmet Rasim, Falih Rıfkı, A. Haşim, H. Cahit Yalçın, Peyami Safa.
Türk edebiyatında fıkra yazarlığı ne zaman başlamıştır?
Türk edebiyatında fıkra yazarlığı, Şinasi’nin 1860 yılında Agâh Efendi ile birlikte çı-kardıkları Tercüman-ı Ahval gazetesindeki yazılarıyla başlamıştır. O zamandan günümüze kadar fıkra yazan başlıca yazarlar şunlardır: Namık Kemal, Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Falih Rıfkı Atay, Burhan Felek, Peyami Safa, Refi Cevat Ulunay, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Bedii Faik, Necip Fazıl Kısakürek, Nazlı Ilıcak, Rauf Tamer, Ahmet Kabaklı, Çetin Altan, Oktay Ekşi, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, İlhan Selçuk, Ergun Göze, Hasan Pulur, Mehmet Barlas, Fehmi Koru, Ta-ha Akyol, Gürbüz Azak, Ahmet Taşgetiren, Cengiz Çandar, Yavuz Gökmen, Gülay Göktürk.

-derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.