Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
26 Nisan 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Kas Kasılmasının Kimyasal Olarak Açıklanması
Kasların kasılması beyin tarafından kontrol edilir.Kas beyinden gelen uyartılarla uyarılır. Kasta uyarılma sinirlerin akson ucundan nöradrenalin,asetil kolin vb. kimyasal maddelerin (nörotransmit) sinir ve kas hücreleri arasındaki sinapsik boşluğa salgılanmaya başlar. Bu (nöradrenalin,asetil kolin vb.) maddeler kas hücresi zarının Na+ iyonlarına geçirgenliğini artırarak elektriksel yük değişimine neden olur. Bu yük değişim kas hücresindeki sarkoplazmik retikulumu etkileyerek burada toplanan Ca+2 iyonlarının aktin ve miyo- zin iplikçiklerinin arasına salınmasını sağlar. Ca+2 iyonları miyozin protein lifleri üzerinde bulunan ATPaz enzimini aktif hale geçirerek ATP’nin ADP+P’ ye dönüşümünü sağlar. Bu şekilde kasılma için gerekli enerji elde edilir. Ca+2 iyonu aktif taşımayla yeniden sarkoplazmik retikulumlara geçer ve kas gevşer.

Kasılma için gerekli enerji ilk önce kas hücrelerinin sitoplazmasında hazır olarak bulunan ATP den elde edilir.
Ad:  ks8.JPG
Gösterim: 5359
Boyut:  10.7 KB
Kasların hızlı çalışması esnasında ATP kısa sürede tükenir. Bu durumda devreye kreatin fosfattan girer. Kreatin fosfat hidrolize edilerek fosfatını ADP’ye verir yeniden ATP sentezlenmiş olur.
Ad:  ks9.JPG
Gösterim: 5469
Boyut:  12.1 KB
Kaslar dinlenme halindeyken bu mekanizma tersine işler keatin, ATP den bir fosfat alarak kreatin fosfat şekline dönüşür. Böylece enerji gerektiğinde kreatin fosfatta depolanmış olur.
Ad:  ks10.JPG
Gösterim: 5419
Boyut:  12.6 KB
Kasların uzun süre çalışması halinde kreatin fosfatta yeterli olmaz. Bu durumda kaslar da depo edilen glikojen kullanılır. Glikojen önce glikoza çevrilir.
Ad:  ks11.JPG
Gösterim: 5553
Boyut:  18.7 KB
Glikoz moleküllerinde oksijenli solunum veya oksijensiz solunumla kasların ihtiyacı olan ATP sentezlenir. Kas hücreleri normalde enerji ihtiyaçlarını oksijenli solunumla karşılar. Ancak yoğun hareketlerde kasa gelen oksijen yeterli olmadığından oksijensiz solunum (laktik asit fermantasyonu) ile de enerji elde edilir. Oluşan laktik asit, hücrelerden kana geçerek beyni uyarır ve yorgunluk hissi oluşmasına neden olur. Dinlenme anında laktik asidin bir kısmı karaciğerde glikoza dönüştürülür. Bir kısmı da prüvik aside dönüştürülerek ATP sentezinde kullanılır. 
Kasılan kaslarda görülen kimyasal değişmeler.

Kasılan kaslarda artan maddeler:
  • ATP yıkımı artar ADP artar.
  • Kreatin fosfat yıkımı artar
  • Glikoz yıkımı artar
  • Glikojenin hidrolizi artar
  • Laktik asit oranı artar
  • CO2 oranı artar
  • Isı yükselir
  • Sarkoplazmada Ca oranı artar
Kasılan kaslarda azalan maddeler:
  • ATP azalır.
  • Kreatin fosfat
  • Glikoz
  • Glikojen
Kaslarda enerji kaynakları (sırası ile)
  • ATP
  • Kreatin fosfat
  • Glikoz
  • Glikojen
  • Laktik asit
  • Yağ asitleri
  • Protein
Kaslarda enerji kullanımı (Aktif ise) sırası ile:
  • ATP
  • Kreatin fosfat
  • O2 siz solunum
  • O2li solunum
Kas İskelet İlişkisi
İskelet kasları kemiklere lifli bağ dokudan oluşan lifli bağ kirişleri (tendon) ile bağlanmıştır. İskelet kaslarının bir tarafı kemiğe bağlanırken diğer tarafı hareketli bir ekleme ya da deriye bağlanır. Kemiğe bağlandığı yere başlangıç noktası, ekleme bağlandığı yere de sonlanmış noktası denir.
İskelet kasları çoğunlukla çiftler halinde çalışır. Çift kaslardan biri kasılırken diğeri gevşer. Birbirine zıt çalışan bu kaslara antagonist kas denir. Kol ve bacaklarda ki kaslar antagonist kaslardır. Örneğin kolun hareketini sağlayan kaslardan biri bükücü kas, diğeri de açıcı kas olarak görev yapar.
Aynı anda kasılıp aynı anda gevşeyen kaslara sinerjist kaslar denir. Karın ve sırt kasları bu gruba girer.
Ad:  ks12.JPG
Gösterim: 7205
Boyut:  44.6 KB
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM