YÜZ
—Anat. Yüz açısı, yüzün çeşitli özelliklerinin (prognatizm, yükseklik vb.) ölçümü için kullanılan açıların her biri. || Yüz atardamarı, dil atardamarının üstünde, dış karotisten doğan, sonra yüzün ön kısmından geçmek üzere altçeneyi dolanan atardamar. (Komşu kaslara birçok dal verir.) || Yüz siniri, kafa sinirlerinin yedinci çifti. (Bk. ansikl. böl.)
—Antropol. Yüz göstergesi, yüz yüksekliğinin (burun kökünden itibaren) iki elmacık kemiği arası mesafeyle bölümünün 100 ile çarpımı.
—Ayakkc. Ayakkabı sayasının ayağın üstünü ve parmaklarını örten\ön bölümü.
—Cerr. Yüz germe ameliyatı, LİFTİNG’in eşanlamlısı. || Yüz plastiği, yüiün bir madde kaybına uğramasından ötürü öz derisi ile onarımı. (Eşanl. MELOPLASTİ.)
—Cez. huk. Yüz kızartıcı suçlar zimmet, ihtilas, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, haleli iflas gibi suçların ortak adı.
—El sant. Bıçak yüzü, bıçağın kesici kenarı.
—Elektrotekn. Kutup yüzü, döner bir makinenin kutuparası kafacığının kenarında bulunan ayağın ya da kutup parçasının yüzeyi.
—Eşy. Yastığa geçirilen ince kumaştan kılıf.
—Folk. Yüz yazısı, renklendirmek ve güzelleştirmek için yüze yapılan süsleme; makyaj. (Anadolu'da özellikle düğün, nişan vb. özel günlerde yapılırdı. Yüz yazısını daha çok bu işte beceri sahibi deneyimli kadınlar yapardı. Bunlar aklık, allık, rastık, sürme, laden ben, yapıştırma vb. kullanarak gelinin yüzünü süslerlerdi. Büyük kentlerde, özellikle İstanbul’da bu işi meslek edinmiş kadınlar vardı.) || Yüz yazmak, yüze makyaj yapmak.
—Geom. E3 uzayının bir çokyüzlüsünü sınırlayan çokgen. || Sonlu herhangi boyuttaki bir uzayın bir çokyüzlüsünü sınırlayan, bir aşırıdüzlem parçası dışbükey çokyüz- lü. || Bir ikidüzlemli kesmenin sınırını oluşturan yarıdüzlem. || Bir çokyüzlü kesmenin sınırını oluşturan düzlem kesme. || Komşu ya da bitişik yüzler, bir çokyüzlünün ortak bir ayrıtı bulunan yüzleri.
—ikonogr. Kutsal yüz, Calvarium’a çıkışı sırasında acı çeken İsa’nın yüz hatlarını gösteren tasvir.
—inş. Bir duvarın, kesme taş, beton vb.’den görünen dış yüzeyi. || Duvar yüzü, üzerinde hiçbir çıkıntı bulunmayan duvar bölümü. || Kaba yüz, yontulmamış ya da perdahlanmamış taş ya da beton yüzey. || Pencere eteği yüzü, pencere parapetini oluşturan taşlar.
—Kad. doğ. Yüzden geliş, baştan gelişin arkaya yatık türü. Bu çeşit gelişte dölüt başının çenealtı-bregma çapı üst darlığı aşar.
—Kâğ. san. Elek yüzü ya da alt yüz, bir kâğıt ya da karton yaprağının, üretim sırasında makine eleğiyle temas eden yüzü. || Keçe yüzü ya da üst yüz, düz tabla üzerinde üretilen kâğıt ya da kartonların, eleğin ters tarafındaki yüzü. (Bu yüz genellikle daha düzgün ve daha parlaktır.)
—Manyet. Kutup yüzü, yararlı manyetik akının geçtiği mıknatıs yüzeyi.
—Matbaac. Önyüz, kâğıt tabakasının birinci sayfayı içeren forması; basılmış tabakanın birinci sayfayı içeren yüzü. || Arka yüzü, tabakanın ikinci sayfayı içeren forması; basılmış tabakanın bu sayfayı içeren yüzü.
—Müc. Pırlanta olarak yontulmuş taşların baklava biçimindeki façetalarından her biri.
—ol. Yüz telci, yüz kaslarının çevresel merkez sinirlerine bağlı felci. (Bk. ansikl. böl.) || Yüz nevraljisi, ÜÇÜZSİNİFT NEVRALJİSİ'nin eşanlamlısı. || Yüz siniri. (Bk. ansikl. böl.) || Yüz spazmı, gözkapaklarının büzücü kasından başlayan, sonra zamanla tüm yüz kaslarını saran klonik ya da tonik sarsıntılar. (Bk. ansikl. böl.)
—Saatç. Eksenler, fener dişliler vb. üzerinde bulunan, silindirsel yüzeye dik bölüm.
—Tek. res. Bir yüzeyin ötekilerden bir ayrıtla ayrılmış bölümlerinden her biri. || Bu bölümle, in aynı düzlemde oluşturdukları yüzdeki bütün. deri kasları.
—Tip. Yüz belirtisi, CHVOSTEK BELİRTİSİ’nin eşanlamlısı.
—Zootekn. Atın ve bazı hayvanların başında, altta burun kemik ve kıkırdaklarından başlayıp üstte göz hizasına kadar uzanan ön bölümü. || Yüz çukuru, köpeğin somağı ile alnı arasında kalan çukur kısım.
—ANSİKL. Anat. Kafatasının ön-alt bölümünde bulunan yüz iki kısımdan oluşur: üstçene ve altçene. Altçene tek kemikten oluşur. Üstçene ise, aralarından birinin (üstçene kemiği) çevresinde kümelenmiş on üç kemikten oluşur: üstçene kemiği dışında kalan bu kemiklerin adları şöyledir: elmacık kemiği, tırnakçık kemiği, alt boynuzcuk kemiği, burun kemiği, damak kemiği (hepsi çift), ve son olarak, ortada bulunan ve tek olan sapankemiği.
Yüz kasları mimik hareketlerini sağlayan deri kaslarıdır. Bütün bu kaslara yüz siniri kumanda eder; duyarlık ise üçüz sinir ve •yüzeysel boyun sinir ağının dalları tarafından sağlanır. Damarlar dış karotisin bir dalı olan yüz atardamarından gelir. Gözler, kulaklar, burun ve ağız yüzün kısımladır.
• Yüz siniri. Soğanilik-Varol köprüsü oluğunun dış yan çukurcuğundan çıkar ve VII. yan sinir (Wrisberg ara siniri) ile VIII. sinir (işitme siniri) eşliğinde içkulak kanalına doğru ilerler. Fallope kanalına girer, şakak kemiğinin kaya parçasından çıkar, çenealtı tükürük bezinin içinden geçer ve üst gözkapağını kaldırıcı kas dışında yüzün hareketle ilgili çeşitli kaslarına dağılır. Yüz sinirinin bir zarara uğraması, lezyonun yerine göre, merkezi ya da çevresel tipte bir yüz felcine neden olur.
—Karş. anat. Kafa sinirlerinin VII. çifti olan yüz siniri, suda yaşayan omurgalılarda hi- yoit yay bölgesinin sinirini sağlar, özellikle köpekbalıklarında spirakulumdaki solungaç sinir ağını oluşturur. Karada yaşayan omurgalılarda endoblastik solungaç kesesinin ortakulağa dönüşmesi, bu sinirin altçene dalının kulakdavulunun iç yüzüne yerleşmesini sağlar.
—Nörol. • Yüz felci.
1. Çevresel sinir kökenli yüz felçleri, yüz siniri köklerinin çıktığı çekirdekteki ya da bu ana sinirin kendisindeki bir bozukluktan ileri gelir. Sonuçta lezyonun bulunduğu yandaki yüz kaslarının tümünü, yani alt ve üst yüz sinirleri alanını saran bir felç ortaya çıkar. Alt yüz siniri felci yüzde bir bakışımsızlık yaratır ve yüz çizgileri sağlam tarafa doğru çekilir ve bu belirtiler kendiliğinden ya-da istemli yüz hareketi yapıldığında daha da belirginleşir. Üst yüz siniri felpi Charles Bell belirtisine yol açar: felçli tarafta gözkapakları kapatılamaz ve hasta bunu denerken, göz yukarıya ve dışa kayar, gözbebeği üst gözkapağı altında kalır.
Böyle bir felce çeşitli hastalıklar neden olabilir; enfeksiyonlar (zona, akut otit, tetanos, frengi, çocuk felci, poliradikülonev rit), travma (şakak kemiğinin kaya kısmının kırıkları), ur (beyinsapı gliomu, işitme siniri nörinomu, çenealtı tükürük bezi uru), damarsal bir olay (tümsek çıkıntı yumuşaması).
Soğuğa bağlı yüz lelcı (ya da Bell hastalığı), gerçek neden ve mekanizması bugün de bilinmediği için böyle adlandırılmıştır, ama en sık rastlanan çevresel yüz felçlerinden biridir. Nadir bir ihtilat olan ve felçten spazma geçişle belirginleşen bir yarı yüz spazmı dışında hastalığın gidişi genellikle iyicildir.
Yüz kasları elektromiyografisi sinir yoksunluğu belirtilerini ortaya çıkarır; devimsel birim potansiyellerinin yeniden çıkması sinir işlevinin geri geldiğini gösterdiği için bu inceleme özellikle hastalığın gidişini izlemek bakımından yararlıdır. Böylece, klinik ve elektromiyografik gidişte, normalde iki ay içinde iyileşme olmazsa, sinir üzerindeki baskıyı kaldırmaya yönelik bir cerrahi girişim düşünülebilir.
2. Merkez kökenli yüz felçleri Rolando kıvrımını yüz siniri çekirdeklerine bağlayan liflerin lezyonundan ileri gelir. Felç lezyonun karşı tarafındaki yarı yüzü sarar ve alt yüz siniri bölgesinde daha çok göze çarpar. Burada yüz kasları elektromiyogramı normaldir Nadiren tek başına gelişen bu felç genellikle yarım vücut felcinin bir parçasıdır ve aynı omurilik soğanı sendromunun belirtilerinden birini oluşturur.
• Yüz spazmı. Yüz spazmı tek taraflı olduğunda, bir ura ya da atlas-artkafa ekleminin oluşum bozukluğuna bağlı bir yarım yüz spazmı oluşturur. Çok daha sık olarak, spazm evresine geçmiş soğuğa bağlı bir yüz felcinin sonucudur. Ayrıca herhangi bir nedene bağlı olmadan da ortaya çıkabilir: nedeni belirsiz yarım yüz spazmı.
iki taraflı olduğunda, gözkapaklarında yol açtığı kapanmanın verdiği sıkıntıyla Si- card yalancı yüz spazmını (ya da Meige orta yüz spazmını) oluşturur.
Kaynak: Büyük Larousse