Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Mayıs 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Kan Grupları


İlk kan nakli 1667 yılında bir hastaya, hayvanın kanı verilmiş ve hasta yaşamını yetirmiştir.Daha sonra insandan insana kan nakli yapılmıştır.Ancak bazıları ölmüş bazıları yaşamıştır. Bunu nedenini 1900'lü yıllarda Karl Landsteiner’in (Karl Lensteynır) yaptığı araştırmalar belirlemiştir.Araştırmacı değişik insan kanlarının uyuşmadığı durumlarda alyuvarlarda kümeleşme yani çökelme meydana geldiğini açıklamıştır.
ABO sistemi olarak bilinen bu çalışmaya göre her insan dört farklı kan grubundan birine sahiptir. Bu gruplar A,B,AB ve O'dur.Kan gruplarındaki farlılıklar alyuvarların zarında bulunan glikoproteinlere ve plazmadaki proteinlere göre belirlenir.
Alyuvar zarında bulunan ve kan grubumuzun belli olmasında rol oynayan glikoproteinlere antijen denir. Plazmadaki proteinlere ise antikor adı verilir.Alyuvar zarında A ve B olarak adlandırılan iki çeşit antijen,plazmada ise anti-A ve anti-B olarak adlandırılan iki çeşit antikor bulunabilir.
Ad:  kan7.JPG
Gösterim: 38138
Boyut:  35.8 KB
A kan grubuna sahip bir kişinin alyuvarlarının zarında A antijeni plazmasında ise anti-B antikoru bulunur.
B kan grubuna sahip kişinin alyuvarlarında ise B antijeni, plazmasında ise anti-A antikoru bulunur.
AB kan grubundaki kişilerin alyuvarlarında A ve B antijenleri bulunur.Ancak plazmasında antikor bulunmaz.
O grubunu alyuvar zarında antijen bulunmaz,plazmada anti-A ve anti-B antikorları vardır.

Bir kan naklinde A antijeni ile anti-A,B antijeni ile anti-B bir araya gelmemelidir. Çünkü bu durumda alyuvarlar birbirine yapışır ve çöker.Örneğin A kan grubuna sahip bir kişinin kanı,B kan grubuna sahip bir kişiye verilirse A kan grubundan gelen A antijenleri B kan grubundaki anti-A antikorları tarafından çökeltilerek aglütinasyona sebep olur.Çöken hücreler damarları tıkar ve insanda ölüme yol açar.
Ad:  kan8.JPG
Gösterim: 35728
Boyut:  38.0 KB

Rh faktörü


Kan gruplarının belirlenmesinde Rh faktörü de etkilidir.Bunun belirlenmesini alyuvarlarda bulunan Rh antijeni sağlar. Rh antijeni taşıyan kana Rh (+),taşımayan kana Rh(-) ise adı verilir. Normalde Rh (-)bireyin plazmasında Anti antikoru yoktur.Rh (+) kan Rh(-) bireye verilirse Rh antijenine karşı anti-Rh (anti-D) antikoru oluşur. Bu durum aglütinasyona neden olur. Sonuç olarak kan alış verişinde A,B,AB ve O kan gruplarının uyumlu olmasının yanında Rh faktörünün de uyumlu olması gerekir.
Ad:  kan9.JPG
Gösterim: 30625
Boyut:  30.7 KB

Kan Uyuşmazlığı


Ad:  kan11.JPG
Gösterim: 29158
Boyut:  39.0 KB
İnsan bağışıklık sistemi vücudun kendi hücreleri dışındaki antijenlere, (bakteri, po- lenler,farklı bireylere ait doku,hücre vb. yapılara) tepki gösterme özelliği vardır. Bu tepki bağışıklık sistemindeki bir düzensizliğin sonucu olmayıp sağlıklı bir sistemin yabancı maddelere karşı normal bir tepkisidir.Kan uyuşmazlığı adı verilen alerjik reaksiyon buna örnek olarak verilebilir.

Kan uyuşmazlığı: Anne adayının kanının Rh(-),baba adayının Rh(+) ve bebeğin ise Rh(+) olduğu durumlarda ortaya çıkar. Bu durumda anne adayının savunma sistemi,bebeğin Rh antijeni ile karşılaşınca anne kanında bebeğe karşı antikor oluşur. Oluşan antikor,plasenta aracılığıyla bebeğe geçer ve bebeğin alyuvarlarının parçalanmasına neden olur.Hızlı alyuvar yıkımı sonucu bebekte kansızlık,buna bağlı gelişen kalp yetmezliği görülür. Doğum sonrasında da bebeğin alyuvarının parçalanması ile bilurubin oluştuğundan sarılık ortaya çıkar.

Tedavi edilmediği taktirde kalıcı sakatlığa ve ölüme neden olur.Genellikle ilk gebelikte olaylar görülmez. Çünkü anne adayının kanında yeterli antikor üretilinceye kadar bebek doğar. İlk gebelikten sonra oluşacak aynı özellikteki gebeliklerde kanda antikor üretimi hızlı olur. Bunu önlemek için ilk doğumdan hemen sonra anneye anti-Rh antikorları verilerek annede Rh faktörüne karşı pasif bağışıklık oluşturulur ve anne kanında antikor üretimi önlenir.


kaynak: Anatomi
Son düzenleyen Safi; 22 Mayıs 2018 02:56
SİLENTİUM EST AURUM