Kolesterol
Hayvansal kökenli bir steroiddir. İlk kez 1775 yılında insan safra taşından izole edilmiştir, insan safrasında bol miktarda bulunur. Kolesterol yönünden zengin hayvansal gıdalar et, süt ve yumutadır.
Kolesterol, yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Kolesterol beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunur. Vücut, kolesterolü kullanarak hormon (kortizon, seks hormonu), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir. Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa bu kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına (arteriyoskleroz) yol açar. Arteriyosklerozda damar duvarında biriken tek madde kolesterol değildir; akyuvarlar, kan pıhtısı, kalsiyum gibi maddeler de birikir. Toplumda, arteriyoskleroz için damar sertliği, damar kireçlenmesi gibi ifadeler de kullanılmaktadır.
Damarlar tüm vücutta yaygın olarak bulunur ve kalp, beyin, böbrek gibi organlara kan taşıyarak bu organların görev yapmasını sağlar. Kolesterol, hangi organın damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin, kalbi besleyen atardamarlarda (koroner arterler) kolesterol birikimi olursa, göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi ise yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.
Kolesterol, yağımsı bir maddedir. Normal koşullarda, yağ suyun içinde çözünmez. Kolesterol de su özelliklerini taşıyan kanda normal koşullarda çözünmez. Kolesterol, kanda çözünmesi ve taşınması için karaciğerde bir protein ile birleştirilir. Bu kolesterol ile protein birleşimine lipoprotein adı verilir.
Değişik tipte lipoproteinler vardır:
- LDL (Low Density Lipoprotein, düşük yoğunluklu lipoprotein): Kötü huylu kolesteroldür.
- HDL (High Density Lipoprotein, yüksek yoğunluklu lipoprotein): İyi huylu kolesteroldür.
- VLDL, (çok düşük dansiteli lipoprotein): IDL (ara dansiteli lipoprotein) ve şilomikronlar.
Yağ metabolizması bozukluğu olan hastaların yaptırdığı diğer bir kan incelemesi de trigliserid ölçümüdür. Trigliserid de kolesterol gibi kanda çözünen bir yağdır. Kan trigliserid düzeyi ile arteriyoskleroz arasındaki ilişki, kolesterol kadar belirgin değildir.
Lipoproteinlerin Özellikleri
Lipidlerin plazmada taşınma şekilleridirler.
- Lipoproteinlerdeki protein olan apolipoproteinler (apoproteinler), apo A, apo B, apo C, apo D, apo E gibi adlandırılır.
- Lipoproteinler, elektroforez, ultrasantrifüj, ultrafiltrasyon ve elektron mikroskobik yöntemlerle birbirlerinden ayrılır.
- Ultrasantrifüjdeki yoğunluklarına göre lipoproteinler, şilomikronlar, VLDL, IDL, LDL, HDL, Lp (a) şeklinde alt gruplara ayrılır.
- Lipoproteinler, elektroforezdeki ayrılmalarına göre şilomikronlar (tok kişilerde görülür), p lipoprotein (LDL), pre P lipoprotein (VLDL), a lipoprotein (HDL) şeklinde alt gruplara ayrılır.
Şilomikronlar
Lipoproteinlerin en büyükleri ve dansitesi en küçük olanlarıdır. Yüksek oranda trigliserid içerir.
Şilomikronlar, ince bağırsak epitel hücrelerinin düz endoplazmik retikulumunda sentezlenir ve daha sonra lenf akımına karışarak dolaşıma girerler. Çünkü yemekten sonra bir saat içinde dolaşımdan alınarak kaybolurlar. Şilomikronlar lipoprotein lipaz enziminin etkisiyle yapılarında bulunan trigliseritlerin büyük bir kısmını kaybederler. Geriye kalan küçük şilomikron kısmına, artık şilomikron denir.
Şilomikronlar, diyetteki trigliseridlerin (ekzojen trigliseridler) ince bağırsaktan diğer dokulara taşınması ile ilişkilidirler.
VLDL (çok düşük dansiteli lipoprotein)
Endojen trigliserid bakımından oldukça zengindir. Karaciğerde sentezlenir. Fonksiyonu, karaciğerde sentezlenen trigliserid ve kolesterolü ekstrahepatik dokulara taşımaktır.
Diyet yakıt olarak gerekenden daha fazla karbohidrat içerirse ve karaciğerde yeteri kadar glikojen varsa karaciğerde endojen trigliseridler oluşur. Endojen trigliseridler, VLDL’lerin yapısına katılır.
VLDL-Kolesterol Tayini:
En doğru ultrasantrifüjle tayin yapılır. Çok hassas sonuç olmamakla bereber formülle de hesaplanır.
VLDL = Total kolesterol - LDL-kolesterol - HDL-kolesterol
LDL (düşük dansiteli lipoprotein)
trigliserid içerikleri çok az, kolesterol ve kolesterol esterlerinden zengin lipoproteinlerdir. Temel apolipoproteinleri ApoB-100’dür.
VLDL artığı olarak damar içinde sentezlenir.
Ekstrahepatik dokular, LDL’nin ApoB-100’nü tanıyan spesifik yüzey reseptörlerine sahiptir. ApoB-100’ü tanıyan reseptörler, kolesterol ve kolesterol esterlerinin dokular tarafından alınmasına aracılık eder.
Plazmada LDL’nin arttığı durumlarda makrofajlar tarafından reseptör aracısız olarak alınır ve köpük hücreleri oluşur. Köpük hücre oluşumu da ateroskleroza sebep olur.
LDL-Kolesterol Tayini: Hazır kitlerle tayin edilebileceği gibi formüllede hesaplanabilinir.
LDL -Kolesterol =Total kolesterol (TG) - HDL kolesterol
NOT: Serum trigliserit miktarı 400 mg’ın üzerindeyse bu formülle işlem yapılmaz.
HDL (yüksek dansiteli lipoprotein)
dokulardan karaciğere kolesterol taşımaktadır. HDL kitlesinin %50’si protein, %30’u fosfolipid, %20’si kolesteroldür.
HDL’nin artması organizmanın lehine, azalması ise aleyhinedir.
HDL’ler, karaciğerde ve ince bağırsak duvarında sentezlenir. Karaciğerde ve ince bağırsak duvarında sentezlenen HDL, diskoidal şekillidir;
Şilomikron artıkları ve IDL’nin hepatik reseptörleri tarafından tanınmalarını Apo E sağlar.
Kanda Lipoproteinlerinin Arttığı ve Azaldığı Durumlar
Lipoproteinin Arttığı Durumlar - Hiperlipoproteinemiler
- Miyokart enfarktüsü
- Felçlik
- Koroner arter hastalığı
- Kontrolsüz diabet
- Hipotiroidizm
Lipoproteinin Azaldığı Durumlar Kolesterol Sentezi
Normal kan plazmasında ortalama %200 mg. total kolesterol bulunur. Bunun 2/3'ü ester kolesterol, 1/3'ü serbest kolesterol halindedir. Kan plazmasında kolesterol lipoprotein halinde taşınır. Kolesterol, en çok karaciğerde olmak üzere hemen her dokuda enzimatik reaksiyonlarla sentez edilir. Kolesterolde yağ asitleri gibi asetil - CoA’ dan sentezlenir.
Karaciğer, serbest ve ester kolesterolün başlıca kaynağıdır. Kolesterol karaciğerden özellikle safra ile salgılanır, bağırsaklara geçer ve emilir. Emilen kolesterol lenf ve kan yolu üzerinden karaciğere gelir ve tekrar safra ile salgılanır. Yani, kolesterolün bağırsak karaciğer arası bir dolanımı vardır.
Bazı patolojik hallerde kandaki kolesterol miktarı artar. Bu duruma ,"hiperkolesterolemi", azalmasına ise "hipokolesterolemi" denir.
Kolesterolün organizmada yıkılışında en önemli yol safra asitlerine dönüşmesidir. Safra asitleri karaciğerde sentezlendikten sonra safra kesesinde depo edilir. Safra ile bağırsağa gelen kolesterolün en büyük kısmı bağırsak hücreleri tarafından emilir; emilmeyen kısmı ise bağırsak bakterileri tarafından indirgenir.
Kolesterol, safra asitlerinin, steroid yapılı cinsiyet hormonlarının, böbrek üstü bezi steroid hormonlarının ve D3 vitamininin ön maddesidir
Kolesterolün Özellikleri
- Beyaz kristalli, tatsız ve kokusuz bir maddedir
- Su, asit ve alkalilerde çözünmez; organik çözücülerde, sıcak alkolde, sıvı ve katı yağlarda çözünür; ayrıca sabun çözeltisinde az, safra tuzu çözeltisinde çok çözünür.
- Elektrik iletkenliği çok azdır
- 3 nolu karbondaki hidroksil grubu, yağ asitleriyle esterleşir ve kolesterol esterlerini oluşturur.
Kolesterolün Arttığı ve Azaldığı Durumlar
Kolesterolün Artmasına Yol Açan Sebepler
- Karaciğer Hastalıkları
- Obstrüktif sarılık
- İnfektif hepatit
- Portal siroz
- Primer bilier siroz
- Karaciğer glikoj en depo hastalığı pankreas hastalıkları
- Kronik hepatit
- D.M.(diabetes mellitus)
- Nefrotik sendrom
- Familyal hiperkolesterolemi
- Hipotiroidi
- İdiopatik hiperkolesterolemi
Kolesterolün Azalmasınına Yol Açan Sebepler
- Ağır karaciğer hasarı
- Akut, subakut karaciğer nekrozu
- Ağır karaciğer konj esyonu
- Terminal portal siroz
- Ağır enfeksiyon hastalıkları
- Son dönem üremik hastalıklar
- Açlık
- Hipertiroidi
- Anemiler
- Ağır sepsisler
- Malabsorbsiyon sendromu
- Hemofili
- İlaçlar
kan Lipitleri Analizi