Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
25 Mayıs 2016       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
ATATÜRK'ÜN SON GÜNLERİ
Ad:  Atatürk.jpg
Gösterim: 504
Boyut:  26.6 KB
Hayatı boyunca Türk milletinin kurtuluşu ve mutluluğu için mücadele eden Atatürk'ün sağlığı bozulmaya 15 yıl öncesinden başlamıştı. Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen 10 gün sonra gelmişti ilk kriz 11 Kasım 1923 günü eşi Latife Hanım'la birlikte Çankaya'da öğle yemeğindelerdi. Sofra başında eli birden kalbine gitmiş ve sol kolunun dirseğinden göğsüne vuran bir sancıyla kıvranmıştı. Sofrada Doktor Refik Saydam Ata'ya derhal bir morfin iğnesi yaptı ve yatışmasını sağladı. 22 Mayıs gecesi sol kolunda ve göğsünde şiddetli bir ağrı ile uyandı. Terlemişti. Midesi bulanıyordu. İstanbul'dan da Prof Neşet Ömer çağrıldı.

O günlerde kafası sürekli Nutukla meşguldü. Bu büyük eser için saatler boyu çalışıyordu. O geceki kriz atlatıldıktan birkaç gün sonra bir akşamüstü yaverler Köşk'teki kuleli solondan gelen bir çığlıkla irkildiler. Bağıran Atatürk'tü. Göğsüne ve sol koluna saplanan bir ağrıydı. Bu ağrıyı buradan çekin diye bağırıyordu. Yine doktorlar çağrıldı. Neşet Bey'in teşhisi yine aynıydı:fazla yorgunluktan oluşan bir asabiyet hali.

Aradan 10 yıl geçti. Yeni bir cumhuriyetin doğuş sancıları yerleştirilmeye çalışılan büyük reformlar çok partili demokrasi hareketleri bir örnek evliliğin hazin finali. Yorulmuştu. Artık 55 yaşındaydı ve güçsüz bedeni tüm bu savruluşlarla iyiden iyiye yıpranmıştı. O şimdi dünya çapında bir lider ve yepyeni bir ülkenin tek hakimiydi ama küçük bir sorunu vardı yalnızdı. Yakın çevresinden aktarılan çoğu hatırada bu yalnızlık motifi öne çıkar.

19 Ekim 1938’de yavaş yavaş komadan çıkmıştır. Bu günlerde Fransa’da bulunan Prof. Fissenger ile telefonda irtibat kurulmuş ve tavsiyeleri alınmıştır. Atatürk’ün geçirmekte olduğu rahatsızlığa ait Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği tebliğlerinde, hastalığı karaciğer hastalığı olarak belirtmiş ve 22 Ekim 1928’e kadar sabah ve akşam olmak üzere iki defa tebliğ yayımlamıştır.

Atatürk 29 Ekim 1938’de, Cumhuriyetin 15. yıldönümü dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Ordusu’na yayımladığı mesajda “… Türk vatanının ve Türklük camiasının şan ve şerefini, dahilî ve haricî her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an yapmaya hazır ve âmâde olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır” demekteydi.

8 Kasım 1938’de ikinci defa ağır komaya giren Atatürk’ün ağır durumu 9 Kasım’da da devam etmiş, 9 Kasım günü Cumhurreisi Genel Sekreterliği saat 10.00, saat 20.00 ve 24.00’te yayımladığı tebliğlerde durumun kötüye gittiğini beyan etmiştir. Gösterilen bütün ihtimama rağmen Atatürk Dolmabahçe Sarayı’nda 10 Kasım günü saat dokuzu beş geçe ölmüştür.
-derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 26 Mayıs 2016 15:47
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.