Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
30 Mayıs 2016       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Boğa Güreşi ve Tarihçesi


MsXLabs.org

Ad:  Boğa güreşi-4.jpg
Gösterim: 1556
Boyut:  41.7 KB
Boğa ile mücadele ve sonunda boğayı kılıçla öldürme esası üzerine kurulmuş bir spor. Boğa güreşinin başladığı yerin Girit olduğu tahmin edilmektedir. Buradan Etrüsklere ve Romalılara geçti.Sekizinci yüzyıla kadar önemini kaybeden boğa güreşi Faslılar tarafından bu yüzyılda İspanya'ya sokuldu. On beşinci yüzyılda İspanya'da milli spor olarak kabul edildi. Halen İspanyoların çok sevdikleri bir spor gösterisidir. Günümüzde, Portekiz, Kolombiya, Peru, Ekvator, Venezüella ve Fransa'da büyük rağbet gören bir spordur.

Boğa güreşinde gaye, özel olarak yetiştirilmiş bir boğanın matador tarafından arena denilen özel sahada yenilmesidir. Boğa güreşine çıkan kişiye, matador denir. Bunun çok çevik, refleks sahibi, anı kararlar verebilen, elindeki pelerini çok ustaca kullanabilen, fiziki olarak güçlü kuvvetli olması lazımdır. Güreşe çıkan boğada da cesaret, soyluluk, canlılık aranır. Özel olarak yetiştirilen boğaların hareketlerine ilk başlangıçta çok dikkat edilir. Güreşe müsait olanların, ayrılarak yetiştirilmesine itina gösterilir. Saldırıya geçmesi, süratli hareketi, saldırıya geçtiğindeki gözü pekliği, canlılığı bir güreş boğasında aranılan belli başlı özelliklerdir.

Boğa güreşinde gaye, özel olarak yetiştirilmiş bir boğanın matador tarafından "arena" denilen özel sahada yenilmesidir. Boğa güreşine çıkan kişiye, "matador" denir. Bunun çok çevik, refleks sahibi, ani kararlar verebilen, elindeki pelerini çok ustaca kullanabilen, fiziki olarak güçlü kuvvetli olması lazımdır. Güreşe çıkan boğada da cesaret, soyluluk, canlılık aranır. Özel olarak yetiştirilen boğaların hareketlerine ilk başlangıçta çok dikkat edilir. Güreşe müsait olanların, ayrılarak yetiştirilmesine itina gösterilir. Saldırıya geçmesi, sür'atli hareketi, saldırıya geçtiğindeki gözü pekliği, canlılığı bir güreş boğasında aranılan belli başlı özelliklerdir.

Boğa güreşleri Plazas de toros denilen çember şeklindeki arenalarda yapılır. Seyircilerin oturduğu sıraları boğalardan korumak için ön taraflarına görüşe mani olmayan yüksek duvar yapılmıştır. Arenaya açılan üç kapı vardır. Birinden matadorlar, diğerinden boğalar içeri girer, üçüncüsünden ise öldürülen hayvan dışarı çıkarılır.

Boğa güreşleri üç sahfada yapılır. Birinci safhada pikador denilen süvariler boğanın ilk saldırısını önlerler. İkinci safhada boğa saldırıya geçmesi için kışkırtılır. Boğanın iki omuzuna rengarenk kağıtlarla süslü üç dört çift sivri uçlu şişler saplanır. Böylece hayvan iyice öfkelenmiş olur. Son safhada artık tamamen matadorun maharetine bırakılır. Matador çeşitli oyunlar sergileyerek boğayı saf dışı etmeye çalışır. Değneğe tutturulmuş kırmızı renkli kumaşı kullanarak boğanın başını aşağıya doğru eğmesini temine uğraşır. Çeşitli artistik gösterilerin sonunda, kılıcı, boğayı öldürecek şekilde batırması ile güreş son bulur. Bazen bu işin başarılması mümkün olmayabilir. Kılıcın kırılması, matadorun boğanın boynuzları arasında parçalanması da ihtimal dahilindedir. Aslında boğa güreşi çok tehlikelidir. Fakat bütün tehlikesine rağmen heyecanla takib edilen, güreşlerin olduğu günlerde eğlenceler tertib edilen bir spordur.

Tarihçesi


Boğa güreşleri çok eski zamanlardan beri yapılıyordu. Ama gerçek anlamıyla corrida, yakın zamanda ortaya çıktı. İspanyol dehasının bir ürünü olan bu tür boğa güreşi, Bourbon’ların ispanya tahtına geçişi (1700) sırasında yaygınlaştı.

Kapalı oir alanda at sırtında yapılan ve asilzadelere mahsus olan boğa güreşi, Ispanya’da, XI. yy.dan beri biliniyordu. Boğa güreşinin bu şekli, XVII. yy.da en yüksek gelişme noktasına ulaştı. Rejon adı verilen bükülgen bir demir kargı ile, süvari boğayı kovalar ve silâhını hayvanın omuz başına saplardı. Hizmetkârlar, ellerindeki capa (pelerin) ile boğayı kendilerine çekerek süvariye yardım ederler ve sonunda hançerlerle vurarak boğayı öldürürlerdi. XVIII. yy.ın ilk yıllarında, asiller kapalı alan oyunlarına karşı ilgi duymamaya başladılar. Ama halk, para kazanmak amacıyla bu gösterileri benimsedi. Halktan kimseler, boğa güreşlerinde önemli bir rol oynamaya başladılar. Soylulara yardım eden hizmetkârlar, süvari olarak güreşe katıldılar. Rejon’ un yerine boğaları sürmeye yarayan ve garrocha adı verilen üvendirenin kullanılması, boğa ile yapılan mücadelenin de değişikliğe uğramasına yol açtı. Bundan böyle, süvari, boğaya saldırmak yerine, hayvanın kendisine saldırmasını bekliyor ve elindeki silâhla onu güçsüz hale getirmeye çalışıyordu.Böylece değişikliğe uğrayan gösteri, profesyonel güreşçileri ve meraklı seyircileri ile ticari bir kurum haline geldi. Güreşlerin rahat yapılabilmesi ve seyredilebilmesi için önce ahşap amfiteatrlar, daha sonra da (1749’dan itibaren) örme duvarlı arenalar inşa edildi.
İlk zamanlarda, güreşin süreleri belirlenmemişti. Oyuncuların müdahale sırası da belirli değildi; herkes istediği gibi hareket ediyordu. Picador’lar (atlı torrero’lar) güreşin sonuna kadar alanda kalıyor ve yaya torrero’lar (güreşçiler) daha sonraları geleneksel corrida’nın temelini meydana getirecek olan oyunları serbestçe yapıyorlardı. Ama Costillares, Pedro Romero, PepeHilk) gibi ilk torrero’ların yetişmesiyle, bir spor oyunu niteliği taşıyan boğa güreşi gerçek bir sanat haline geldi. 1770 Yılında corrida’nın yönetmeliği tespit edildi. Süvarinin oyundaki rolü önemini kaybetmemişti. Zamanla, yaya torreronun rolü büyüdükçe süvarinin rolü önemini kaybetmeye başladı. Francisco Montes (1805-1850) devrinde, matador (boğayı öldüren yaya güreşçi) picador’a karşı kesin olarak üstünlük kazandı ve bütün oyuncular, matadorun yönettiği cuadrillo (takım) içinde yer aldı. 1852’de, Madrid yönetmeliği torreroların hareketlerini ve oyunlarını resmi bir denetlemeye bağlı kılınca gösteri dengeye kavuşmuş oldu.
-derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 9 Ocak 2017 14:28
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.