Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Haziran 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM

D Vitamini (Kalsiferol)


Antiraşitik, vitamin olarak bilinir. İnsan ihtiyacı olan D vitaminini iki yolla karşılar: Gıdalar ve vücudun deri tabakasındaki kalsiferoller denen D vitamini provitaminlerinin güneş ışığı (UV) etkisiyle D vitaminine dönüşmesiyle alınır.
İnsan deri tabakasında yapıları birbirine benzeyen ve D vitamini etkisi gösteren 10 kadar kalsiferol bileşiği bulunmuştur. Bunlar arasında biyokimyasal açıdan en önemlileri D2 (ergokalsiferol) ve D3 (kolekalsiferol) vitaminleridir. D1 vitamini yoktur. Çünkü D1 vitamini D2 ile etkisiz bir sterol karışımıdır.
D vitamini antiraşitik (raşitizm oluşmasını engelleyen ) etkisi olan bir grup maddenin ortak adıdır. Bunlar D1; D2 ve D3’tür. Vitamin D1 hormon özelliğine sahiptir. Vitamin D2 ( ergokalsiferol ) ergesterolden meydana gelir. Vitamin D3 ( kolekalsiferol ) derideki 7- dehidrokolestrol’ün (provitamin D3 ) ultraviyole ışınlarının etkisi ile değişime uğraması sonucu meydana gelir.
Ad:  d1.JPG
Gösterim: 4992
Boyut:  59.7 KB
  • D2 vitamini (Ergokalsiferol: Bitkisel kaynaklı olan D vitaminidir. En çok maya ve mantarlarda bulunur. Ergesterolün morötesi ışınlara maruz kalması ile oluşur. Vücut deride bulunan Ergosterol adlı bir maddeyi kullanarak D2 vitamini yapar. Ergosterol bitkisel gıdalarla alınır. Ergosterol deride depolanarak güneşten gelen UV ışınlarınetkisiyle D2 (kalsiferol) vitaminine dönüşür.
  • D3 vitamini (Kolekalsiferol): Hayvansal yağlarda oldukça fazla bulunur. Deri takasında sentez edilip depolanan 7-dehidrokolesterol (7-Dehidrokolesterol dışarıdan besinlerle alınmaz bu maddeyi tüm memeli canlılar deri tabakasında kendileri yapar.) adlı madde güneşin UV ışınlarının etkisiyle D3’e dönüşür. Bu özelliğinden dolayı D vitamini güneş vitamini olarak da bilinir.
D2 ve D3 böbrek ve karaciğer yoluyla kullanılır. D vitamini yaklaşık 6 ay yetecek kadar karaciğerde depo edilir.

D Vitamininin Özellikleri


  • Renksiz ve kokusuz kristaller seklinde bulunur.
  • Suda çözünmez, yağda ve yağ çözücülerde çözünür.
  • Isı, oksidasyonu, alkol ve asit ortama karşı dayanıklıdır.
  • D vitamini içeren gıdalar çok ince katmanlar hâlinde bulunursa O2 ile oksitlenir.
  • Kısa dalgalı UV ışınları yapısında değişiklik yaparak toksik steroller oluşabilir, D vitamini özelliğinde kayıplara yol açabilir.

D Vitamininin Vücuttaki Görevleri


  • D vitamini parathormon ve kalsitonin ile etkileşerek kemiklerden kana Ca ve P’un emilimini kolaylaştırır ve arttırır.
  • Kemiklerden kana Ca geçişinde etkilidir. Raşitizm ve osteomalazia hastalıklarını önler.
  • Kalsiyum ve fosforun ince bağırsaklarda emilmesini ve kemiklerde depo edilmesini sağlar.
  • Kollajen sentezinde ve kemiklerdeki etkili enzimlerin aktif hâle geçmesinde rol alır.
  • İdrarla kalsiyum ve fosfor atılımını azaltır.
  • Kollajen sentezinde ve kemiklerdeki etkili enzimlerin aktif hâle geçmesinde rol alır.

D Vitamini Kaynakları


  • D vitaminini asıl kaynağı güneştir.
  • D vitamininin hayvansal kaynakları; karaciğer, balık yağı, yumurta sarısı, süt, tereyağıdır. Doğal D vitamin kaynağı morina balığı karaciğeridir. Kalkan, pisi, köpek balığı karaciğerleri de D vitaminince zengindir.
  • Hayvansal ürünlerde D vitamini miktarı bu ürünlerin elde edildiği hayvanların güneş görme derecesine bağlıdır. Ayrıca ışınlandırma yolu ile gıdalarda D vitamini arttırılabilir.
Ad:  d2.JPG
Gösterim: 4100
Boyut:  36.4 KB
  • Anne yeteri kadar D vitamini alıyor ve güneşten yararlanıyorsa bebeğin D vitamini gereksinimi karşılanır.
  • Bitkisel yağlar özellikle zeytinyağında D vitamini yoktur.

Gereksinimi, yetersizliği ve fazlalığında görülen bozukluklar


D vitamini balık karaciğeri yağında yoğun olarak bulunur. Balık, yumurta sarısı, karaciğer, süt ve tereyağı D vitamininin doğal kaynaklarıdır. D vitaminini ihtiyacını karşılamanın diğer yolu da güneş ışığından yeterince yararlanmaktır. Bu ön madde deride ve böbreklerde aktifleşir, D vitaminine dönüşür.Bu nedenle D vitamininin en iyi kaynağı güneş ışınlarıdır. Güneş ışınlarının etkisi ile vitamin D vücut tarafından yapılabilmektedir. Bu vitamin, vücuda D vitamini olarak girebildiği gibi vücut dokusundaki bir öncü öğenin ultraviyole ışınları aracılığı ile D vitamine dönüştürülmektedir.
Günlük alınması gereken D vitamini miktarı genellikle kişinin güneşten faydalanma derecesine göre değişir. Yetişkinler günde 5pg veya 200 I.U. D vitaminine ihtiyaç duyar. Güneşe çıkmayan yaşlı insanlarda 10pg günlük doz özellikle kemik sağlığını korumak için yeterlidir.
Yeterince güneş ışığı alamayan veya emilim bozuklukları yaşayan çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde osteoporozis, yaşlılıkta osteomalasia diye adlandırılan yetersizlik belirtileri görülür. Bu duruma yetersiz besin alan, güneşe yeteri kadar çıkmayan, kronik böbrek ve karaciğer hastalarında rastlanmaktadır. Raşitizm özellikle süt çocuklarında ve küçük çocuklarda çok görülen bir hastalıktır.
Güneş ışığına aşırı maruz kalmak cilt kanserinde birinci risk faktörü ise de aşırı endojen kolekalsiferol üretimi sonucunda toksidite riski görülmez. Yüksek dozda uzun süre alındığında kanda kalsiyum düzeyi artar, damar sertliği, vücudun çeşitli yerlerinde taş ve kireçlenmeler görülür. Ancak bu tablo ilaç şeklinde fazla miktarda D vitamini alınması sonucu ortaya çıkar.

kaynak: Gıda Teknolojisi
SİLENTİUM EST AURUM