İnsomnia olarak adlandırılan uykusuzluk sorunu kişilerin uykuya dalmaktaki, uykuyu devam ettirmesindeki sıkıntısı veya kişinin az süre verimli uyuyamaması demektir. Bu sorunu yaşayan kişilerin uykuya dalarken uykusu yokmuş gibi ve sabah kalktıklarında ise aşırı uykulu hissederler. Insomnia fiziksel hastalıklardan kaynaklanan uyku problemi de olabilir, ama çoğunlukla stres kaynaklı uyuyamama sorununa işaret eder.
Aslında uyuyamama problemi, kişinin belki de bilincinde olmadığı bir psikolojik problemin işaretidir. Insanlar kendilerini baskıladıklarında vücutları bir terslik olduğunu algılar ve kişinin açığa çıkaramadığı sorununu fiziksel bir tepkiyle kişiyi uyarır. Genellikle uykusuzluk sorunu da bu bağlamda stresin habercisidir. Jet lag nedeniyle ya da gece vardiyasında çalışan kişilerin uyuma saatlerinin düzensizliği, ritimlerini normale soktukları takdirde kısa sürede düzelir. Ancak insomnia hastalığı en az üç ay devam ediyorsa bu ciddi bir soruna işarettir ve müdahele edilmesi gerekir. Çünkü uyku, dinlenmemizi ve enerji depolamamızı sağlayan en büyük etkendir. Ayrıca uykusuzluk; dikkatsizlik, anksiyeste, depresyon, sinirlilik, yorgunluk, gündüz hali uykulu olma hali, değişken uyku hali (bir gece rahat uyuyup diğer geceler uyku kalitesinde düşme), düşük enerji ve motivasyon gibi rahatsızlıklara neden olur ve günlük veya iş yaşantımızdaki faliyetlerimizin kalitesini düşürür. Ama bazı insanlar “az uyku bana yetiyor” gibi düşüncelere kapılıp bu rahatsızlıklarını gerçekten bir sorun olarak görmezler ve bu yüzden daha büyük sorunlara yol açarlar. Halbuki bilinçli kişiler uyku problemi yaşadıklarında bir sorun olduğunu anlamalı ve kafalarını göre kullanacakları ilaçlarla veya alkolle çözümü aramak yerine, iç dünyalarını anlamlandırmayı öğrenmeliler. Hayatlarındaki stresin kaynağını bulup bunu en aza indirgediklerinde ise uyku problemini aşmakta önemli bir yol izlemiş olacaklardır. Tabiki bunun yanında profesyonel yardım alınması da şart.

Deniz Dirin- Sorularlapsikolojim(ücretsiz psikolojik soru sorma platformu)