Arama


perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
15 Eylül 2016       Mesaj #6
perlina - avatarı
Ziyaretçi

Şiddete Uğradığımızda veya Uğrama Tehlikesi Bulunduğunda


Aşağıdaki kurumlara şahsen veya telefonla başvurabiliriz. Olaya ve duruma tanık olan kişiler (komşu, akraba, vb.) de bu kurumlara başvurabilirler:
  • Polis merkezleri, jandarma karakolları
  • Sağlık kuruluşları
  • Cumhuriyet Savcılığı
  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (KOZA-ŞÖNİM)
  • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlükleri
  • Alo 183 (Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı)
  • Belediyelerin Kadın Danışma Merkezleri-
  • Baroların Kadına Yönelik Şiddet telefon hatları ve Adli Yardım Kurulları
  • Kadın örgütleri

En yakın polis karakoluna ya da jandarmaya başvurursak:


Şiddete uğradığımızda veya uğrama tehlikesi bulunduğunda bu olayla ilgili şikayette bulunarak tutanak tutturmalıyız. Gerekiyorsa avukat ve uzman (psikolog, sosyal hizmet uzmanı vb.) desteği talep edebiliriz. Fiziksel şiddete uğramışsak, vücudumuzdaki izler kaybolmadan muayene olmamız önemlidir. Bu yüzden tutanak yazılmadan önce hastaneye sevkimizin yapılması konusunda ısrarcı olmalıyız. Polis tarafından tutanak hazırlanırken yaşadığımız olayı ayrıntılı bir şekilde anlatmalıyız. Yazılan tutanağı okumadan asla imzalamamalıyız. Eğer anlattıklarımız polis tarafından tutanağa farklı veya eksik şekilde geçirilmişse düzeltilmesini istemeliyiz, ve düzeltildikten sonra imza atmalıyız. Tutanağın polis memuru tarafından imzalı bir örneğini mutlaka kendimiz için almalıyız. İfade alındıktan sonra Aile İçi Şiddet Olayları Kayıt Formu ile Risk Değerlendirmesi Formunun doldurulmasını istemeliyiz. Risk değerlendirmesi sonucunu öğrenip kendimizi ve varsa çocuklarımızı/yakınlarımızı korumak için 6284 sayılı Kanun kapsamında alınabilecek en uygun önleyici ve koruyucu tedbirlerin neler olabileceğini değerlendirmeliyiz. Acil bir durum (gecikmesinde sakınca bulunan bir hal) varsa polisten/jandarmadan derhal gerekli önleyici ve koruyucu tedbir kararını almasını istemeliyiz.

Polisin ve jandarmanın şiddet uygulayanla bizi barıştırma gibi bir görevi ve yetkisi yoktur. Kadına yönelik şiddet suçlarında uzlaşma ve arabuluculuk önerilemez.

Yaşadığımız veya tehdidi altında olduğumuz şiddet olayı ile ilgili olarak doğrudan Cumhuriyet Savcılığı’na veya Aile Mahkemesi’ne başvurabiliriz.

Cumhuriyet Savcılığı’na veya Aile Mahkemesi’ne başvurursak:


Şikayetimizi/talebimizi anlatan bir dilekçe yazmalıyız. Başvurumuzun sonucunu takip edebilmek için verdiğimiz dilekçenin Savcı veya Hakim tarafından imzalanmış (havale edilmiş) bir kopyasını, veya tevzi bürolarınca verilecek başvuruyu gösteren evrakı saklamalıyız, başvuru tarihini ve dosya numarasını not etmeliyiz.

Sağlık kuruluşuna başvurursak:


Şikâyetimizi hastane polisine iletebiliriz. Şikâyetçi olmak konusunda henüz karar vermediysek bile, durumu hekimimizle paylaşabilir, muayenemizin yapılıp durumumuzun kayıt altına alınmasını sağlayabiliriz. Hekimler hasta sırrını saklamakla yükümlüdürler.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) İl Müdürlükleri ve/veya bulunduğumuz ilde varsa Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne (KOZA-ŞÖNİM) başvurursak:


Sığınma, hukuki ve psikolojik destek hizmetlerinden faydalanma hakkımız vardır. ASPB/ŞÖNİM görevlileri tarafından hizmet alımı öncesinde karakola şikayette bulunmamız gerektiği ifade ediliyorsa ve şikayette bulunmak istemiyorsak bunu belirtebiliriz. ASPB/ŞÖNİM hizmetlerinden yararlanmak için polise şikayet yasal bir zorunluluk değildir.

Bazen karakol, savcılık veya mahkeme görevlileri, çeşitli nedenlerden ötürü, başvurumuzu almaya yetkili olmadıklarını söyleyebilir veya işlem yapmak istemeyebilirler. Bu yüzden kanunda belirtilen hakkımızı onlara kararlı bir şekilde hatırlatmak, bir dilekçe vermek ve bu dilekçenin işleme konulmasında ısrarcı olmak gerekir.

Sığınmaevine gitmek istiyorsak


Kendimiz ve çocuklarımız için kalacak güvenli bir yere ihtiyacımız varsa, bize en yakın karakola, ASPB İl Müdürlüğü’ne, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne (KOZA-ŞÖNİM), Kaymakamlık-Valiliklere, Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Aile Mahkemelerine başvurabiliriz. KOZA-ŞÖNİM, Kaymakamlık-Valilik, ve acil durumlarda polis bizi sığınmaevine yerleştirmekle yükümlüdür; bunun için aile mahkemesi kararı gerekmez.

Belediyelerin kadın danışma merkezlerine başvurarak da bu konuda bilgi ve destek alabiliriz.


Ayrıca kadın da(ya)nışma merkezlerini arayarak hem kendimiz hem de çocuğumuz için destek alabiliriz. Birçok merkez hukuki ve psikolojik destek vermektedir. Bu merkezlerle yapacağımız görüşmeler bizi güçlendirerek yalnız olmadığımızı hissettirir.

Şiddet uygulayan kişiyi evden uzaklaştırmak istiyorsak


Şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişiyle aynı evde yaşıyorsak bu kişinin evden uzaklaştırılması için bize en yakın karakola, ASPB İl Müdürlüğü’ne, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne (KOZA-ŞÖNİM), Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Aile Mahkemelerine başvurabiliriz. 6284 sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a göre, medeni halimize bakılmaksızın, şiddet uygulayan kişi veya kişiler evden uzaklaştırılabilir; işyerimize, çocuğumuzun okuluna ve bize yaklaşmaları engellenebilir. Acil durumlarda polisin de mahkeme kararı aramadan bu tedbiri alma yetkisi vardır.

Koruma istiyorsak


Şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişinin bize zarar vermesinden endişeleniyorsak çeşitli koruma tedbirleri isteyebiliriz. Örneğin, dışarı çıktığımızda bizi koruması için bize eşlik edecek bir polisin görevlendirilmesini isteyebiliriz. Bunun için bize en yakın karakola, ASPB İl Müdürlüğü’ne, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne (KOZA-ŞÖNİM), Kaymakamlık-Valiliklere, Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Aile Mahkemelerine başvurabiliriz. Kaymakamlık veya valilik bizi savcılığa veya aile mahkemesine yönlendirmeden koruma verme yetkisine sahiptir. Acil durumlarda polis de koruma sağlamakla yükümlüdür.

Bir avukata ihtiyaç duyuyorsak


Eğer şiddet olayı için polise veya jandarmaya başvurmuşsak ve kendi avukatımız yoksa, Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında ifade alınmadan önce Barodan ücretsiz avukat atanmasını isteyebiliriz.

Ayrıca Aile Mahkemelerine başvurular için bulunduğumuz ilin barosuna başvurarak bir avukat atanmasını isteyebiliriz. Birçok baro bu konularda ücretsiz danışmanlık sağlamaktadır ve adli yardım büroları ücretsiz avukat tayini yapmaktadır.

Avukat atanması için yapılacak olan başvuruda gerekli belgeler; nüfus cüzdanı fotokopisi, ikametgâh belgesi, muhtardan alınacak fakirlik belgesi, SGK’dan geliri olmadığına ve Tapu Müdürlüğü’nden üzerine kayıtlı herhangi bir malı olmadığına dair ilgili yazılardır

.

6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun nedir?


Kadına yönelik şiddeti önleme amacıyla 2012 yılında yürürlüğe giren bu kanunun amacı fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddete uğrayan veya uğrama teh­likesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi için alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esas­ları düzenlenmesidir

.

6284 Sayılı Kanun’dan kimler yararlanabilir?


Bu kanundan fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri, ve tek taraflı ısrarlı takibe maruz kalan kişiler yararlanabilir.

Resmi ya da dini nikahlı olduğumuz eşimiz, boşandığımız eşimiz, babamız, abimiz, dayımız, kuzenimiz, nişanlımız, oğlumuz, eski sevgilimiz, sevgilimiz, kayınpederimiz, kayınbiraderimiz, kısacası çevremizdeki erkekler, ya da tanımadığımız biri bize şiddet uyguluyorsa veya şiddet uygulamakla tehdit ediyorsa bu yasadan yararlanabiliriz.

Kanun ne sağlıyor?


6284 Sayılı Kanun bizi şiddetten korumak ve şiddet uygulayan kişiyi engellemek için çeşitli koruyucu ve önleyici tedbirler alınmasını mümkün kılar. Bu kanun kapsamında yapacağımız başvurularla ilgili tüm işlemler ücretsizdir. Ayrıca bu tedbir kararlarının alınması için hiçbir delil, tanık, belge, doktor raporu, vs. gerekli değildir.

Mülki amirlerin (Kaymakam ve Vali) alabileceği koruyucu tedbirler:


Şiddet gören kişiye ve çocuklarına barınma yeri sağlanması
Şiddet gören kişinin hayati tehlikesi varsa geçici koruma sağlanması
Geçici maddi yardım yapılması
Korunan kişinin çocukları için dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki ayla sınırlı olmak üzere kreş imkânı sağlanması.

Aile mahkemesi hakimlerinin alabileceği koruyucu tedbirler:


İşyerinin değiştirilmesi.
Şiddet uygulayan kişi ile evli olunması durumunda müşterek yerleşim yerinin değiştirilmesi.
Tapu kütü­ğüne ortak yaşanan konut için “aile konutu şerhi” konulması.
5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümleri­ne göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.

Aile mahkemesi hakimlerinin alabileceği önleyici tedbirler:


Şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali olan kişinin

Şiddet tehdidi, hakaret, aşa­ğılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunma­ması.
Birlikte yaşanan müşterek konuttan veya bulunduğu yerden uzaklaştırıl­ması ve ortak konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve iş­yerine yaklaşmaması.
Çocuklarla görüşmesinin refakatçi eşliğinde yapılması, çocuklarla kişisel ilişkisinin sınırlandırılması ya da tümüyle kaldırılması.
Şiddete uğramamış olsalar bile, korunan kişinin yakınlarına, tanıklarına ve çocuklarına yaklaşmaması.
Korunan kişinin eşyalarına zarar verme­mesi.
Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla rahatsız et­memesi.
Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahlarını kolluğa teslim etmesi.
Kamu görevi nedeniyle silah bulunduruyor olsa bile bu silahını kurumuna teslim etmesi.
Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisindeyken korunan kişilere ve onların bulundukları yerlere yaklaşmama­sı; bağımlılığının olması hâlindeyse hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

Polis/Jandarma tarafından alınabilecek tedbirler


Acil durumlarda barınma ve geçici koruma tedbirlerinden bazılarını polis/jandarma da alabilir. Aynı şekilde, hakim tarafından alınabilecek tehdit veya hakaret içeren söz ve davranışlarda bulunmama, uzaklaştırma, korunan kişinin bulunduğu konuta yaklaşmama, korunan kişinin yakınlarına, tanıklarına ve çocuklarına yaklaşmama gibi önleyici tedbirleri alma yetkileri de vardır.

Tedbir kararının verilmesi, tebliği ve gizlilik
Tedbir kararı ilk defasında en çok 6 ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesi devam ediyorsa bu kararlar tekrar tekrar uzatılabilir.

Şiddet uygulayan kişi tedbir kararına uymazsa ne olur?


Aile mahkemesi şiddet uygulayan kişi hakkında zorlama hapsi kararı verebilir. Bunun için şiddet uygulayanın ne zaman ve ne şekilde kararı ihlal ettiğini polise veya jandarmaya bildirmemiz, veya bir dilekçeyle savcılığa veya mahkemeye başvurmamız gerekir.

Tedbir kararına aykırı davranan şiddet uygulayan hakkında hâkim tarafından 3 günden 10 güne kadar zorlama hapsine tâbi tutulması kararı verilebilir.

Tedbir kararının ihlalinin her tekrarında, zorlama hapsi­nin süresi 15 günden 30 güne kadardır. Ancak zorlama hapsi­nin toplam süresi 6 ayı geçemez.

Nafaka alabilir miyiz?


Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan veya katkıda bulunan kişi ise, hâkim şiddet gören kişinin yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Ayrıca şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılması oturulan evin kira, elektrik, su, telefon, doğalgaz ve benzeri giderlerini karşılamaya devam etmesine engel teşkil etmez. Hâkim şiddet uygulayanın, koruma kararı süresince aile konutunun kira sözleşmesini feshetmemesine, kamu konutu tahsisinin kaldırılması yönünde talepte bulunmamasına ve bu tür yükümlülüklerinin devamı ile uygun göreceği diğer tedbirlere de karar verebilir

.

6284 sayılı kanunun uygulanması için başvuruda nelere dikkat etmeliyiz?


İlgili kurumlara başvururken kimliğinizi (nüfus kâğıdı, evlenme cüzdanı, pasaport, ehliyet) yanımızda bulundurmaya özen göstermeliyiz, ancak bulunduramadığımız hallerde başvurduğumuz yerdeki görevlilerden yardım istemeliyiz.

Bu Kanun kapsamındaki başvurulardan harç ve masraf istenmez, ve başvurular için delil ve belge aranmaz.

6284 sayılı kanun ile bize sağlanan haklar ve olanaklar geçicidir, tedbir niteliğindedir. Şiddet uygulayan kişiden boşanmak veya ayrılmak istiyorsak, veya şiddet eylemleri nedeniyle ayrıca cezalandırılmasını istiyorsak başkaca davalar açmamız gerekmektedir.

Daha önce boşanma veya ceza davası açmış olmamız, bu yasadan yararlanmamıza engel değildir. Diğer dava veya davalar devam ederken de bu yasadaki tedbirlerin uygulanması için başvuruda bulunabiliriz.

Şikayet ve davalarımızı kendimiz takip edebilir ya da bir avukat tutabiliriz. Avukat tutacak maddi gücümüz yoksa bulunduğumuz ildeki Baro’dan bizim için bir avukat tayin edilmesini isteyebiliriz.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 12 Temmuz 2018 02:08