Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası (TCZB), tanma finansman desteği sağlamanın yanı sıra her türlü bankacılık ve borsa işlemlerini yürütmekle görevlendirilmiş, tüzel kişiliği olan, özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı iktisadi devlet teşekkülü.
TCZB’nin temelini 20 kasım1863’te tarımsal kredileri düzenleme girişimlerine başlayan Niş valisi Midhat Paşa attı. Midhat Paşa’nın Rusçuk kasabasının Pirot köyünde kurduğu bir tür tarım kredi kooperatifi olan Memleket Sandığı uygulaması 1867’den sonra resmi nitelik kazandı ve yaygınlaştı. 1883’ten sonra aşar vergisine yapılan yüzde 10 oranındaki “Menafi Hissesi” zammı sandıklara gelir olarak bağlandı. Böylece Menafi Sandıklan adını alan kurum 1888’de merkezi İstanbul’da bulunan, 10 milyon Osmanlı Lirası sermayeli Ziraat Bankası’na dönüştürüldü.
Kuruluş nizamnamesinde bankanın görevleri, taşınmaz mal rehini karşılığında ya da kişisel kefaletle çiftçilere borç para vermek, faiz karşılığında mevduat kabul etmek, tanma ilişkin sarraflık işleri görmek ve aracılık yapmak biçiminde belirtiliyor, banka kredi etkinlikleri yalnızca tarımla sınırlanıyordu. 1914’te bankanın yapısında ve çalışma ilkelerinde yapılan yeni düzenlemeler 1916’da yasalaştı. Sermayesi 15 milyona yükseltilen ve yasayla kurulmuş bir devlet bankası niteliğini kazanan bankanın işlemlerine resim ve harç bağışıklığı tanındı, alacaklarının hızlı tahsilini sağlayacak önlemler getirildi. Şube sayısı 1923’te hızla artarak 316’yı bulan banka, Cumhuriyet dönemine aktarılan en köklü ve yaygın mali kuruluş oldu.
Cumhuriyet yönetimi 1924’te bir yasayla bankayı bir devlet kurumu olmaktan çıkarıp 30 milyon lira sermayeli bir anonim şirkete dönüştürdü; etkinliklerini tarım dışına da taşırarak her türlü bankacılık işleminde bulunma yetkisi tanıdı. 1926’da bankanın adına Türkiye sözcüğünü ekleyen nizamname anonim şirketin hukuki yapısını düzenliyor ve bankanın genel kuruluna arazi vergisi 100 lirayı bulan çiftçilerin de katılabilmesine olanak sağlıyordu. Ama yerel eşrafın TCZB kredilerinin dağıtımı üzerinde etkisi her zaman önemli oldu ve devletin banka üzerindeki denetimi hiç azalmadı. 1930’da sermayesi 100 milyona yükseltilen banka Haziran 1937’de çıkarılan TC Ziraat Bankası Kanunu’yla kendi yasası dışında özel hukuk hükümlerine bağlı, tüzel kişiliği olan bir devlet kuruluşuna dönüştü, 1938’de çıkarılan bir yasayla da iktisadi devlet teşekkülü oldu. TCZB’nin 1923’te 8 milyon olan tarımsal kredileri, 1924’te 17 milyona, 1930’da 35,7 milyon liraya ulaştı. Bu tutar, 1930 bütçesinin yedide biri kadardı; aynı yıl tarımdan elde edilen dolaysız vergilerin toplamından da fazlaydı.
Bankanın kuruluş yasası 1979’a değin 14 kez değişikliğe uğradı. Haziran 1984’te bu yasanın yerini 233 sayılı kanun hükmünde kararname aldı. Kasım 1984’te ana statüsü çıkarılan TCZB, Başbakanlıkla ilgilendirildi. TCZB tarıma yönelttiği kredileri gitgide daha büyük oranlarda kooperatifler aracılığıyla kullandırdı ve 1938’den başlayarak bunun için kendi kaynakları yanında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası reeskontundan da yararlandı. Tarım kredi kooperatiflerine 1965’e değin yalnızca “çevirme kredisi” adı altında plasman ayrılırken, bundan sonra krediler çeşitlendirildi. Bankanın kredi hacmi içinde tarımsal kredilerin payı 1980’lerde gitgide azaldı. Türkiye’de tarımsal kredilerin toplam kredi hacmi içindeki öneminin azalması sürekli bir eğilim durumuna geldi.
TCZB en anlamlı ölçütler bakımından 1980’lerde Türkiye’nin en büyük bankası özelliğini taşıyordu. Türkiye’de birinci sırada olduğu şube sayısı 1943’te 267 iken 1971'de 972'ye, 1992’de 1.282’ye ulaşmıştı. Bankanın personel sayısı ise 1943'te 3.108 iken 1971’de 19.025 e, 1992'de 40.367ye çıkmıştı. Bankanın 1989’daki şubeleri arasında Kıbrıs’taki dört, ABD, Almanya ve İngiltere’deki birer şube de yer alıyordu; 11 Batı Avrupa kentinde ve Tokyo'da da temsilcilikleri vardı. TCZB toplam mevduat büyüklüğü bakımından 1992 sonunda 63,8 trilyon lirayla, ikinci sıradaki Türkiye İş Bankası'mn (33,9 trilyon lira) büyük bir farkla önündeydi. Bankanın kredi hacmi de 1992'de 54,7 trilyon liralık büyüklükle kendisini ikinci sırada izleyen Türkiye Emlak Bankası'nın kredi hacminin yaklaşık 2,5 katıydı. 1992 sonunda özkaynaklar ve kâr büyüklüğü açısından ilk sırada yer alıyordu.
Dünyanın önde gelen 500 büyük bankası arasında vergiden önceki kârın aktife oranı bakımından 1981’de sekizinci sırada bulunan TCZB Ekim 1983’te iflas durumundaki üç özel bankayı (İstanbul Bankası, Hisarbank ve Odibank) tüm aktif ve pasifleriyle devralmak zorunda kalınca, sonraki yıllarda erek kârlılık oranı gerek kâr büyüklüğü akımından Türkiye ölçeğinde bile en alt sıralara düştü. Türkiye Öğretmenler Bankası’nın (TÖBANK) kurtarılması operasyonunda da Türkiye Halk Bankası ve Türkiye Emlak Bankası yanında birinci derecede rol üstlenmek zorunda bırakıldı ve TÖBANK’a ortak edildi. TCZB 1983’te devraldığı bankaların 26 iştirakini de devraldı; bunların bir bölümü daha sonra özelleştirme programına katıldı. Bankanın bunlar dışında 55 iştiraki ve iki bağlı ortaklığı vardır.
kaynak: Ana Britannica