Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
30 Kasım 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM

MERYEM ya da MERYEMANA,


İsa peygamberin anası.

Yeni Ahit metinlerinde adı pek az geçer. Buna karşılık Çocukluk İncillerinde Meryem’in rolü ve kişiliği, bakire olarak gebe kaldığı açıkça belirtilmiştir.
Meryem'e tapınma, İsa'nın anasına “Tanrt’nın anası” unvanını veren Efes konsili”nin kararıyla (431) yaygınlaştı. V. yy. ile VIII. yy. arasında Doğu'da olduğu kadar Batı'da da bakire Meryem adına yortular çoğaldı. Ortaçağ'da Meryem için sayısız kiliseler, katedraller, tapınaklar yapıldı. XVII. yy.'da özellikle de XIX. yy.'da Meryem'e tapınma doruğuna ulaştı.

—ikonogr. Erken hıristiyanlık dönemi sanatında sıkça rastlanan dua eden Meryem resimlerinden (Roma katakompları), ressam ve heykelcilerin çok sevdikleri Meryemana ile Çocuk İsa temasına kadar, Meryem tasvirleri Avrupa sanatında önemli bir yer tutar. En sık rastîanan tip Ulu Meryemana'dır (Tahull freskleri, Cima- bue ve Duccio'nun Maestri!ları; Auvergne bölgesinin heykel biçiminde kutsal emanet mahfazaları, gotik katedrallerdeki heykeller, Arnolfo di Cambio'nun yapıtları); Meryemana, süt emzirirken (Nino Pi- sano, Van Eyck, Fouquet, Leonardo da Vinci vb.) ya da XV.-XVI. yy.’larda Floransa ve Venedik'te (Fra Angelico, Botticelli, Giovanni Bellini...) olduğu gibi azizlerle birlikte de betimlenmiştir.

Diğer Meryem tipleri arasında şunlar sayılabilir: XV. yy. alman ustaların çok tuttuğu Bahçedeki ya da Gül bahçesindeki Meryem (Lochner, Schongauer); Bizans'ta ve XIV.-XVII. yy.'lar arasında Batı’da (Piero Della Francesca, E. Ouarton, Zurbarân) sıkça işlenmiş olan Bağışlayıcı Meryem; Mater dolorosa temasına bağlanan ve Q. Metsys'ten Van Dyck’a kadar flaman ressamlarınca sıkça ele alınan Istıraplı Meryemana.

Meryemana’nın yaşamından çeşitli sahneler, özellikle XVII. yy.'da ispanya'da ilgi gören “günahsız gebelik” dogmasının yanı sıra sanatçılara esin kaynağı olmuştur: Meryem'in doğuşu (Ghirlandaio, Murillo, Le Nain kardeşler), Tapınağa gûtürülüşü (Giotto, Carpaccio, Tiziano), Evlenmesi; Muştulama, Ziyaret, Nativitas, Müneccimlerin tapınması, Mısır'a kaçış, Kutsal Aile Meryemana İsa’nın yaşamı ve çilesinden çeşitli sahnelerde de yer alır (Piefâ'da oğlunun cesedini dizlerinin üstünde taşır). Meryem'in ölümü ya da Uyuma, Ortaçağ'da genellikle Diriliş, Yükseliş ve Taç giyişi ile birlikte işlenmiştir.

—İsi. Kuran’da İsa peygamberin annesi Meryem'in adı 34 kez geçer. Bu ayetlerde babasının adının imran olduğu belirtilirken, annesinden “imran'ın eşi" diye söz edilmekle yetinilir. Âli imran suresinde verilen bilgiye göre (III, 35-37,43,45-47), imran'ın eşi "Tanrım, karnımdaki sana adadım. Onu kabul buyur! Sen işitensin, bilensin" diye konuştu. Kızını doğurunca da "Tanrım, dedi, onu kız olarak doğurdum..Kız, erkek gibi değildir. Adın; Meryem koydum. Lanetlenmiş şeytana karşı
onu ve soyunu sana ısmarlıyorum . Allah, bu yakarışı kabul ederek Meryem'in iyi bir şekilde yetişmesini sağladı. Meryem'in bakımını Zekeriya üstlendi. Meryem, Kuran'da "mihrap" diye anılan Beyt-i Makdis'in D. yönündeki bir yere yerleştirildi. Zekeriya, onun yanına her gidişinde baş ucunda bir miktar yiyecek (rızık) bulunduğunu görünce "Meryem, bu nerden geliyor?” diye sordu. O da “Bu, Allah katındandır" yanıtını verdi. Melekler “Ey Meryem, Allah seni seçkin kıldı; seni arıttı ve dünyaların kadınlarına yeğledi. Ey Meryem, Tann'na ibadet et, secde et, (katında) eğilenlerle birlikte sen de eğil!" dediler. Daha sonra ona, bir Tann vergisi olarak İsa’yı müjdelediler ve İsa'nın daha beşikteyken yetişkinlerle konuşacağını, iyilerden olacağını söylediler.

Sonunda Allah’ın buyruğu ile Ruh (Cebrail), düzgün bir insan görünümünde Meryem'e geldi. Meryem, önce onun gerçek bir insan olduğunu sanarak kendisine bir kötülük yapmasından çekindi; ancak Cebrail "Ben yalnızca Tanrı'nın elçisiyim. Sana temiz bir erkek çocuk armağan etmem için gönderildim" deyince Meryem rahatladı. Bu kez de şaşkınlıkla "Bana hiçbir insan (erkek) dokunmadığı halde ve bir ahlaksız da olmadığıma göre nasıl oğlum olur!" dedi. Cebrail, Tanrı için bunun kolay olduğunu söyledi. Meryem, İsa'ya gebe kalınca "uzak bir yer" çekildi. Doğum sancılan sırasında bir hurma dalının altına sığındı. Doğumdan sonra kendisine oğlunun büyük bir önder olacağı müjdelendi. Bundan sonra Meryem, Tanrı'nın buyruğuyla susma orucuna başladı. Çocuğu kucağında kavminin bulunduğu yere gelince halkı "Ey Harun'un kız kardeşi, senin baban kötü bir adam değildi; annen de ahlaksız bir kadın değildi” diyerek onu kötü bir iş yapmakla suçladı. Bu suçlamanın yanıtını bebek (İsa) vererek kendisinin Allah'ın kulu (abdullah), annesinin de namuslu bir kadın olduğunu belirtti (XIX, 1635).

Kuran’ın çeşitli ayetlerinde hıristiyanların İsa ile annesi Meryem'e tanrısal kişilikler tanımaları açık bir dille eleştirilir: "Meryem oğlu Mesih (İsa) bir peygamberden başkası değildi. Annesi de dürüst bir kadındı, ikisi de (öteki insanlar gibi) yiyecek yerlerdi" (V, 75). "Ey kitap ehli, dininizde taşkınlığa gitmeyin. Allah hakkında ancak gerçeği söyleyin. Meryem oğlu Mesih ancak Allah'ın peygamberi, O’nun Meryem’e attığı kelimesi ve O’ndan bir ruhtur, Allah'a ve peygambere inanın. (Allah) üçtür demeyin. Çünkü Allah bir tek Tanrı'dır" (V, 171).

Hıristiyanlıkta olduğu gibi İslam dininde de Meryem bir iffet simgesi olarak kabul edilir. Hz. Muhammet ondan söz ederken "Kendi dönemindeki kadınların en iyisi, imran'ın kızı Meryem'dir" der. Başka bir hadisindeyse kadınlar üzerinde en yüce mertebeye Firavun'un inançlı kansı Asiye ile İmran’ın kızı Meryem’in eriştiklerini belirtir.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM