Arama

Zona - Tek Mesaj #14

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Aralık 2016       Mesaj #14
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Zona tedavisi


Zona viral bir hastalık olduğu için tedavisi de immün - bağışıklık - sistemini güçlü kılmaya ve ağrı , kaşıntı gibi belirtileri gidermeye yönelik bir tedavi uygulanır. Zona tedavisine kendi başınıza başlamamanız ve mutlaka lezyonları bir cildiye uzmanına tetkik ettirmeniz gerekir. Zona tedavisinde en çok ağrının azaltılması için non-steroid antiinflamatuar ilaçlar , ve yüzeyel olarak krem ve pomadlar kullanılır. Krem ve pomadlar genellikle steroid içeriklidir ve kaşıntının azaltılması için reçete edilirler.

Yüzel olarak alimünyum asetatın %5'lik çözeltisi ile 30 -60 dakikalık ıslak pansumanlar uygulamakta faydalıdır. Zona tedavisi için genellikle hastaneye yatış yapılması gerekmez. Ancak 50 yaş üzeri ve bağışıklık sistemi zayıf olan AIDS hastaları yada bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlarda hastaneye yatış gerekir.

Ayrıca bazı durumlarda viral olan cilt lezyonlarına bakteriyal bir enfeksiyon eklenir. Ciltte ısı artışı ve kızarıklık giderek artar. Bu durumlarda hızla antibiyotik tedavisine başlamak gerekmektedir. Ancak bu ayrım bir hekim tarafından yapılmalıdır. Bazı durumlarda da zona gözde ortaya çıkar ve bu durumda hasta mutlaka hastanede tedavi edilmelidir.

Zonadan korunmak için varisella zoster aşıları risk altındaki gruplarda kullanılabilir.

Ayrıca zona tedavisinde zona zoster immun globulini adı verilen antiviral ilaçlarda kullanılmaktadır. Tedavi sonrası cilt yüzeyinde kalan lekeler için birçok dermokozmetik ürün kullanılmakla birlikte cerrahi önerilmemektedir.

Zona tedavisi, eğer erken teşhis edilebilirse ve ilaç tedavisine başlanırsa zonaya neden olan virüsün yayılma olasılığı azalır. Ortaya çıkan belirtiler kısa sürede iyileşir. Zona tedavisi için kullanılan ilaçlar baş ağrısına ve mide problemlerine yol açabilir. Zona için tedavinin erken dönemde başlaması oldukça önemlidir.

Zona tedavisinde kullanılan ilaçlar, zonanın ardından oluşan ağrıları engelleyici özelliğe sahip değildir, ancak ağrılı geçen zamanın daha kısa olmasını sağlar.

Yoğun yaşanan enfeksiyonlarda, ciddi ağrıya maruz kalan hastalarda ve göz tutulumunda antiviral ilaçlara ek olarak kortizon da reçete edilebilir. Zona sonrası ortaya çıkan ağrı, ağrı kesici ilaçların kullanımı ile biraz olsun hafifleyebilir. Bazı vakalarda zona tedavisinde depresyon ilaçları uygun görülerek ağrıları gidermek amacı ile kullanılabilir. Gün içinde birkaç defa kurutucu pansumanların uygulanması ağrılar için faydalı olacaktır.

Zona Hastalığında Beslenme


Bizi dengede tutan eşsiz bir sistem vardır. Bizim için son derece olağan olan bu özelliğimiz, rahatlıkla kalkıp yürüyebilir, saatlerce ayakta durabilir, koşabilir ve hiçbir zaman boşlukta gibi hissini yaşatmaz. Sahip olduğumuz ve yaşamamızı kolaylaştıran mucizevi denge sisteminin anahtarıdır. Bunları insanın yaşamı için vesile eden, insanı daima koruyup gözleyen, ona can verip onu yaşatan, yerin ve göğün hakimi olan Yüce Allah'tır. Allah'ın yaratma ilmi Kur'an'da şöyle bildirilmiştir; İşte gaybı da, bilen, üstün ve güçlü olan, esirgeyen O'dur. O, yarattığı her şeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlamıştır. İnsan, bu kusursuz sistemler vesilesiyle hayatta kalır. Bu konu ile ilgili etkili olabilecek ve siz değerli okuyucularımız için bu hastalığı tanımanıza yardımcı olacak bilgileri ve doğal reçeteleri içeren bir yazı hazırladık. Şimdiden geçmiş olsun.

Zona hastalığı; suçiçeği virüsü nedeni ile oluşan bir deri hastalığıdır. Genelde halk arasında gece yanığı olarak bilinmektedir. Ayrıca hastalık suçiçeği geçirmeyen kişilere daha çabuk bulaşır. Hastalık iyileşene kadar beslenmeye dikkat edilmelidir. Zona hastalığı tekrarlamasa da virüs vücutta kalır ve omuriliğin arka kök gangliyonu denilen kısımda sessiz olarak yaşamını sürdürür. Kişinin hayatını ve hayati organlarını etkileyen hasarlara da sebep olabilir.

Bunun yanında sindirim sistemi ağır hayvansal gıdalarla yorulursa bağışıklık sistemi de güçsüz kalır. Bu durumda yer yer ağrılar ile zona belirtilerini gösterir. Deride döküntü ve kaşıntı olan bölgelerde birkaç gün içerisinde içi su dolu kabarcıklar oluşur ve ciltte izler ve lekeler bırakabilir. Bunun için hastalığın tedavisinde beslenme programları içinde B6, B12 ve C vitaminleri içeren gıdaları tercih etmelidir. Ayrıca omega 3 ve omega 6 yağ asitleri de beslenmede yer alması önemlidir. Her hastalık için bir bitki yaratılmış. Eski hekimler teşhis ve tedavi edici reçetesi tıp kitapları anlatmıştır.

Zona Hastalığında Beslenme
  • Lahana yaprakları ezilir ve lapa halinde günde dört defa içilir.
  • Vücudun hasar görmüş bölgesi saf zeytinyağı ile ovulur.
  • Vücut sirkeyle karıştırılmış suyuyla yıkanması gerekir.
  • Vücudun ağrıyan yerleri badem yağı ile ovulur.
  • Dört bardak suya, dört kaşık ezilmiş kuşburnu konulur.
  • Yarım saat kaynatıp, günde üç defa içilmesi önerilir.
  • Armut suyu asit bakımından oldukça zengindir.
  • Gün boyunca armut suyu içilmesi önerilir.
  • Semizotunu ıspanak gibi pişirip yenirse, fayda sağlar.
  • Semizotu Çin'de herpes ilacı olarak ün yapmıştır.
  • Çarkıfelek çiçeği yumuşak bir sakinleştiricidir.
  • Zona ağrıları için çoğu zaman fayda verir.

Zona için şifalı bitkiler


zona hastalığı, virüslerinin neden olduğu önemli bir deri hastalığıdır. İnsanlar arasında gece yanığı tabiriyle bilinen zona hastalığı başka bir adı ise, kuşak hastalığıdır. Zona hastalığı, stres, travma, üzüntü ve depresyon gibi sebeplerle, bağışıklık sistemini zayıflaştırıcı etkenler olarak zona hastalığı geçirilmesine sebep olur.

Zona hastalığı virüsünü tetikleyen ve aktifleştiren sebep bilinmemektedir. Vücudumuzun enfeksiyonlarla mücadele etmesini sağlayan bağışıklık sistemindeki bir zayıflık ile virüsün çoğalarak, sinirlere etki etmesi, deride yayılmasına sebep olacaktır. Çocuklarda zona hastalığının, sıklıkla çocukluk döneminde su çiçeği virüsünün (mikrobunun) sinirlerde yer ederken yıllar sonra bile kendi kendine büyük bir sebeple bile vücudun savunma mekanizmasını bozarak tekrarlayan bir hastalık şeklidir. Çoğunlukla 50 ila 60 yaşın üstündeki insanlarda zona hastalığı daha sıklıkla rastlanır. Zona hastalığı geçiren bir hastanın kabarcıkların içindeki mikroplu sıvı ile temas eden insanlar, su çiçeği hastalığı geçirmemiş ise, su çiçeği hastalığı geçirebilirler.

Su çiçeği ve Zona geçirmiş insanlar başka hastalardan bulaşma şekli ile virüs alınmasına karşı vücutları dirençlidirler. Zona hastalığı esnasında hastaların banyo yapmasında hiç bir sakınca yoktur. Fakat sıcak banyo ağrıyı, sızıyı artırabilir. Banyo sonrası da, sıvı dolu kabarcıkların mikrop kapma ihtimalini arttırabilir. Bu sebeple banyo sonrası antiseptik, solüsyonlarla temizlik ve pansuman yapılması önerilir. Zona hastalığında, tahmini üç hafta içerisinde hem ağrılar hem de zona virüsünün bitimesiyle, yani tedavisinden sonra leke, iz kalmasını önleyen bitkisel kremler veya spreylerden yararlanılabilir.

Alternatif destek ve tedavide kalıcı yöntem ve çözüm için, net sonuç alındığı, bitki özleri yardımıyla medikal ilaç kullanmadan iki ayda leke izi kalmadan doğal yöntemlerle tedavi edilebiliyor.

Zona hastalığına faydalı olacak bitkiler;
  • Lahana kürü ile rahatsızlığın daha hızlı iyileşmesine faydalı olacaktır. Lahana yaprakları dövülerek, lapa şeklinde konulur. Günde üç dört defa içilir.
  • Hasta olan Vücut saf zeytinyağı ile ovulur.
  • Vücut sirke ve su karışımıyla yıkanır.
  • Ağrıyan yara yerleri badem yağı ile masaj yapılarak ovulur. *Dört bardak suya, dört kaşık dövülmüş kuşburnu konulur. Yarım saat kaynatılıp, şeker ile tatlandırılarak, günde üç defa içilmesi tavsiye edilir.
  • Armut suyu kuvvetli bir antiviral olan kafeik asit açısından zengindir. Zona hastaları çokça armut yiyip, armut suyu tüketmeleri önerilir.
  • Ülkemizde bolca yetişen semizotu Çin'de ilaç olarak ün yapmıştır. Semizotunu, ıspanak şeklinde pişirip yenilebilir. *Çarkıfelek çiçeği, iyi bir sakinleştiricidir. Zona ağrıları için tüketmek çoğunlukla fayda getirir.
  • Oğul otu, herpes türünden virüsler üstündeki, etkisi ispatlanmıştır.
  • Zona için çok miktarda adaçayı, oğul otu, zufa otu, nane, yabani mercanköşk, biberiye, yeşil nane, ve kekik gibi bitkileri birini karıştırarak, yapılan bitki çayı fayda sağlamaktadır.
  • Oğul otu ile, bir bardak kaynar suya iki çay kaşığı kurutulmuş şekilde hazırlayarak, çayı direk olarak döküntünün üzerine ovalanırsa faydalı olacaktır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM