Entropi
, DAĞİ olarak da bilinir, termodinamik bir sistemin başka sistemlere iş biçiminde aktarabileceği enerji miktarını gösteren özelliği ya da durum (hal) fonksiyonu.
Entropinin değeri sistemin var olan koşulları ya da durumu tarafından belirlenir. Sabit enerjili bir sistemin entropisi sıfırdan bir maksimum değere kadar değişir. Eğer sistemin entropisi sıfırsa, aktarılabileceği iş miktarı enerjisine eşittir. Eğer entropi maksimumda ise aktarılabilecek iş miktarı sıfır olur. Bir sistemden ötekine mutlak sıcaklıkta , q miktarda ısı aktarıldığında, tersinir süreçlerde sistemin entropisindeki artış A S=q/T, tersinmez süreçlerde ise AS>q/T biçiminde tanımlanır. Nicelik belirten bir özellik olan entropinin büyüklüğü belirli bir termodinamik durumda bulunan maddenin miktarına bağlıdır.
1850’de Alman fizikçi Rudolph Clausius tarafından ortaya atılan entropi kavramı, kimi zaman termodinamiğin ikinci yasası olarak da tanımlanır. Bu yasaya göre, soğuk ve sıcak gazların kendiliğinden karışması, gazın bir vakum içine denetimsiz olarak yayılması ve bir yakıtın yanması gibi tersinmez süreçler sırasında entropi artar.
Entropi üzerinde yapılan istatistiksel çalışmalar, termodinamik denge durumundaki çok büyük bir sistem için entropinin , bu entropıye karşılık gelen makroskopik durumu gerçekleştirebilecek mikroskopik yolların maksimum sayısının (W) doğal logaritmasına orantılı olduğunu göstermiştir. Buna göre, k Boltzmann sabiti olmak üzere, entropi, S=k İn W biçiminde gösterilebilir.
Kendiliğinden olan tüm süreçler (enerji dönüşümleri) tersinmezdir. Buna dayanarak evrenin entropisinin artmakta olduğu söylenebilir. Bir başka deyişle, her an bir miktar enerji daha mekanik enerjiye dönüştürülemez duruma gelmekte ve böylece evren giderek “tükenmektedir”.
Kaynak:Ana Britannica