MANİ
Türk halk edebiyatında koşma ile birlikte şiirde iki ana biçimden biridir. Halkın ortak ürünü olan, yaratıcılarının adları bilinmeyen mâniler genellikle yedi heceli dört dizeden (dörtlük, kıta) oluşur. Birinci, ikinci ve dördüncü dizeler uyaklıdır (a-a-x-a). 5, 6, 7, 8, 10, 14 dizeli ve dizeleri 5, 8 ya da 11 heceli mâniler de vardır.
Mâni Anadolu'nun çeşitli yörelerinde değişik adlarla bilindiği gibi, Anadolu dışında da mâne, bayatı, hoyrat gibi adlarla anılır. Mâni sözcüğünün kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte bu sözcüğün "mâna" (anlam) sözcüğünden türediği görüşü yaygındır.
Mâniler genellikle düğün, askere gitme, bayram, niyet çekme ya da tutma, çalışma, sevgi gibi bir durum söz konusu olduğunda söylenir. Böylece ortam ve duruma göre niyet mânileri, çalışma ya da iş sırasında söylenen mâniler, atışma mânileri, semai kahvelerinde söylenen mâniler, düğünlerde söylenen mâniler, bekçi ve ramazan davulcularının mânileri, âşıkların ve halk hikayecilerinin mânileri gibi bölümlere ayrılır.
Mâniler yapılarına göre düz mâni ve kesik mâni diye de ikiye ayrılır. Tam mâni de denen düz mâniler yedişer heceli dört dizeden oluşur. Ayaklı mâni ya da cinaslı mâni diye de adlandırılan kesik mânilerin ilk dizelerinde hece sayısı eksiktir. İlk dize 3, 4 ya da 5 heceden oluşur. Bu tür mânilerin uyakları cinaslıdır. Kesik mâninin ilk dizesinin hece sayısı "adam aman; âşık der ki" gibi sözcüklerle tamamlanırsa "doldurmalı kesik mâni" denir. 4-18 dizeden oluşan kesik mânilerde uyak a-a-x-a-x-a-x-a... ya da a-x-a-x-a-x... biçiminde olur.
Mâniler çoğunlukla kadınlar tarafından üretilip söylenir. Karşılıklı iki kişi tarafından söylenen mâniler de vardır. Ayrıca bazı âşıklar ve tekke şairlerinin de mâni söylediği bilinmektedir. Bu tür mânilerin ilk dizesinde şairin adı ya da mahlası yer alır.
Düz Mani:
Yedişer heceli dört dizeden oluşur. Kafiyeleri çoklukla cinassızdır.
Kesik mani:
Birinci dizesi 7 heceden az, anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler. Bu kesik dize sadece kafiyeyi hazırlar. Eğer meydan ve kahvehanelerde söylenen ve ilk dizeleri “aman aman” ünlemi ile doldurulan manilerse bunlara İstanbul manileri denir.
Örnek Kesik Maniler:
Karaca
Aldım aşkın tüfeğin
Vurdum bir kaç karaca
Dünyada bir yâr sevdim
Kaşı gözü karaca
Dağ bana
Bahçe sana bağ bana
Değme zincir kâr etmez
Zülfin teli bağ bana
Ayağı
Kuşlardan bir kuş gördüm
Var başında ayağı
Üstad manici isen
Aç maniden ayağı
Cinaslı mani:
Kesik manilerde eğer kafiye cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir.
Yedekli (artık) mani:
Düz maninin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler. Cinaslı kafiye kullanılmaz, birinci dizeleri anlamlıdır. Yedekli maniye artık mani de denir.
Örnek Yedekli Maniler:
Ağlarım çağlar gibi
Derdim var dağlar gibi
Ciğerden yaralıyım
Gülerim çağlar gibi
Her gelen bir gül ister
Sahipsiz bağlar gibi
Ne viran çeşme imiş
Su içecek tası yok
Yıkıldı viran gönlüm
Yapacak ustası yok
Şu vefasız dünyanın
Ucu var ortası yok
Deyiş:
İki kişinin karşılıklı söylediği manilerdir. Soru yanıt şeklinde düzenlenir. Bir başka kişinin ağzındanmış gibi aktarıldığı şekilleri de vardır.
Adilem sen naçarsın
İnci mercan saçarsın
Dünya deniz olanda
Gönlüm nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup kaçarım
Adilem sen naçarsın
La’l ü gevher saçarsın
Ben bir şahin olunca
Yavrum nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
La’l ü gevher saçarım
Sen bir şahin olunca
Ben yerlere kaçarım
La’lü gevher saçarsın
Ben azrail olunca
Kuzum nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
La’l ü gevher saçarım
Sen azrail olunca
Ben cennete kaçarım Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica