Arama

Hüseyin Cahit Yalçın - Tek Mesaj #5

Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
10 Aralık 2016       Mesaj #5
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi

Hüseyin Cahit Yalçın

Ad:  Hüseyin Cahit Yalçın1.JPG
Gösterim: 1290
Boyut:  34.4 KB

(1874-1957)

Yazı hayatına Serveti Fünun döneminde edebiyatçı olarak başlamış, II. Meşrutiyet, Atatürk, İsmet İnönü ve DP dönemlerinde her daim sert kalemiyle yazdığı polemik ve eleştirilerle ve aynı zamanda da kültürün yaygınlaşmasına destekleriyle akıllarda kalmış, gazeteci, yazar, siyaset adamıdır.

1908 'de II. Meşrutiyet'in ilanı ile edebiyatı bırakmış ve politikaya girmiştir. Ağustos 1908'de Tevfik Fikret ve Hüseyin Kazım ile birlikte Tanin Gazetesini kurdu, İttihat ve Terakki'nin siyasi alanda bir nevi kalemşoru oldu. Aynı yıl, 1908-1912 Osmanlı Meclisi Mebusanı'a İstanbul milletvekili seçildi. 1911'de Düyunu Umumiye Dayinler vekili oldu. 1913'ten sonra tek parti haline gelen İttihat ve Terakki'yi eleştirmeye başladı. Haziran 1919'da Malta'ya sürüldü. 1922'de Tanin'i yeniden çıkarmaya başladı. Hükümete yönelttiği ağır eleştiriler ve eski İttihatçıları savunması dolayısıyla 1923'te İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı. 1925'te müebbet sürgün cezası ile Çorum'a gönderildi. Bu tarihten sonra, Atatürk'ün ölümüne kadar politikanın dışında kaldı. 1933 'te Akşam gazetesinde yazılar yazmaya ve Türk kültür hayatının önemli yayın organlarından biri olan Fikir Hareketleri dergisini yayımlamaya başladı. Atatürk'ün ölümünden sonra, İsmet İnönü'nün teklifiyle tekrar politikaya döndü. 1939-1954 yılları arasında Çankırı, İstanbul ve Kars milletvekilliği yaptı. 1954'de 74 yaşında tutuklanarak hapse girdi çıktı. 1957 yılında ölmüştür.

Edebi Kişiliği


Hüseyin Cahit’in edebî hayatı Servetifünun edebiyatından öncesinde, Ahmet Mithat Efendi’nin telif ve tercümelerini okuduğu dönemde başlar. Bu dönemde okuduğu hikâye ve romanlardan esinlenerek “Nadide” adlı ilk romanını da yayımlamıştır. Daha sonraları ilgi duyduğu ve edebî kişiliğinin oluşmasında önemli etkilere sahip olan Fransız edebiyatının da etkisiyle birçok nesir türünde eser verse de o Servetifünun Edebiyatı içinde eleştiri yazılarıyla tanınmıştır.

İlk önce Muallim Naci döneminden kalma eski edebiyat taraftarlarına verdiği cesur cevaplarla Servetifünun Edebiyatının bir nevi sözcüsü durumuna gelmiştir. Daha sonraları Edebiyat-ı Cedidecileri Dekadanlıkla suçlayan Ahmet Mithat Efendi’yle de çok sert tartışmalara girmiştir. Hüseyin Cahit’in tüm yazıları elbette münakaşalardan oluşmaz. Sanatçı, Avrupa edebiyatına ait bazı yazılar kaleme alarak da bu edebiyatı tanıtmayı amaçlar. Bu münakaşa ve edebî çalışmaları 1910 yılında yayımladığı “Kavgalarım” adlı eserinde toplar.

Hüseyin Cahit’in kullandığı dil, diğer Servetifünun sanatçılarına göre daha sade ve yapmacıksızdır. Bu durum sadece yazarın eleştiri yazılarında değil, hikâye ve romanlarında da böyledir. Hüseyin Cahit’in dilindeki bu sadeliğin en önemli nedeni edebî kişiliğinin oluştuğu dönemde yöneldiği Fransız edebiyatından dolayı Arapça ve Farsça kelimelere tam anlamıyla hâkim olamamasıdır. Sanatçı bu durumu: “Rauf’un ve benim bu sadeliğimiz, doğrusunu isterseniz cehaletimizden ileri geliyordu. Cenap’ın Arapçasını, Fikret’in kamusunu bize verseniz, bak neler yazardık. En cahili Rauf’la bendim. Bundan dolayı Türkçe yazdık.” sözleriyle açıklar.

Edebi Kişiliği / Sanat Anlayışı
  • Hikâye, roman, anı, makale türlerinde eser veren sanatçı gazeteciliği ve eleştiriyle tanınan fikir adamıdır.
  • Servet-i Fünûn diğer sanatçılarından dilinin sadeliği yönüyle ayrılır.
  • Kavgacı bir kişiliği vardır. Eski edebiyat taraftarlarına karşı yeni edebiyatın ateşli savunucusu olmuştur.
  • Ahmet Mithat’ın Dekadanlar suçlamasına en sert karşılıkları o vermiştir. Eleştirilerini de “Kavgalarım” başlığı altında toplamıştır.
  • Siyasî eleştirileri yüzünden de Malta’ya sürgün edilmiştir. Cumhuriyet’e yönelik eleştiriler yapması İstiklâl
  • Mahkemesinde yargılanarak Çorum’a sürgüne gitmesine sebep olmuştur.
  • Realizm akımının etkisinde kalan Hüseyin Cahit’in eserlerinde iç ve dış gözlem önemli bir yer tutar. “Hayal İçinde” romanında realizmin izlerini görebiliriz.
  • Roman yazmaya başladığı yıllarda Ahmet Mithat Efendi’nin etkisinde kalmış ve “Nadide” romanını kaleme almıştır.
  • Yazdığı hikâyelerini “Hayat-ı Muhayyel”, “Hayat-ı Hakikiye Sahneleri” ve “Niçin Aldatırlarmış” başlıklarında kitaplaştırmıştır. “Niçin Aldatırlarmış” adlı eseriyle olayların anlatımında başarıyı yakalasa da hikâye tekniği açısından yetersizdir. Hikâye ve romanlarında kahramanlarını İstanbul’da yaşayan zengin ailelerden ya da azınlıklardan seçmiştir.
  • Servet-i Fünûn dergisinde Fransızcadan çevirdiği, Fransız İhtilali’ni öven “Edebiyat ve Hukuk” makalesi, 1901 yılında derginin kapanmasına sebep olmuştur.
Derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 10 Aralık 2016 15:49