MEXİCO
Meksika'nın başkenti ve Anâhuac'ın yüksek platolarının birinde, 2 250 m yükseltide bulunan federal yönetim bölümünün merkezi.
COĞRAFYA.
1930'da kent 200 km2'lik bir alan kaplıyordu ve nüfusu 1 milyondu. 1970’te, yüzölçümü 650 km2'ye, nüfusu 8 350 000'e ulaştı. 1982'de 800 km2,lik bir alana yayılıyor ve 15-17 milyon insanı barındırıyordu. 1990'da ise, bütün kontrol çabalarına karşın, merkezde nüfus 8 236 900 idi. Yerleşim alanındaki 13 636 127 nüfusuyla Mexico, dünyanın en büyük ve en kirli kenti haline gelmişti. Kentteki yüksek doğum oranının yanı sıra kırsal kesimden ve başka kentlerden göç edenler nüfustaki hızlı artışta rol oynamaktadır. Kırsal kesimden gelen göçmenler, 1940-1970 arasında Mexico nüfusundaki artışın % 40'ını sağlamıştır ve akın henüz durmamıştır.
Büyük Mexico yerleşmesi, 2 000 km2'yi aşkın geniş bir kent alanı oluşturmaktadır. Başkentte 10 000 km karayolu ve sokak vardır, ama büyük kentin yayılma hızını İzleyebilmek için her yıl 1 200 km daha yol yapmak gerekmektedir. Sayıları iki milyonu aşan, kalabalık saatlerde merkezi kıpırdanamaz hale getiren taşıtların dolaşması sonucu, kent trafiği tıkan" ma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bununla birlikte, çevre bulvarı altı şeritli ve otoyoldur ve anayollar (Los insurgentes, Paseo de la Reforma, Chapultepec caddesi vb.) çok geniş caddelerdir. Birinci hattı 1969’da açılan Mexico metrosu da yetersiz hale gelmiştir.
Federal kamu yatırımlarının yarısı Mexico'ya yapılmaktaysa da, gene de kent sorunlarına çözüm getirilmemektedir. Kentin su gereksinimini karşılamak için, rıo Lerma'nın yukarı havzasına başvurmak ve kente 200-300 km uzaklıktan su getirmek gerekmektedir. Texcoco’nun kurutulmasından bu yana, ağaçların yok edilmesine bağlı olarak halk, rüzgârların getirdiği tozların yanı sıra bir de tuzlu balçıklara katlanmak zorunda kalmaktadır. Otomobillerin yarattığı hava kirliliği, kentin dumanları, Mexico havzası üzerinde gerçekten kirli bir bulutun oluşmasına yol açmakta, pis suların boşaltılması ve günde 7 0001 çöp toplanması hemen hemen çözülmez sorunlar yaratmaktadır.
Merkezi Zöcalo meydanı olan sömürge dönemi kentinin tarihsel beyni (katedral, Sagrario kilisesi. Ulusal saray) yapılan modern konutların tehdidi altındadır. XIX. yy. kenti, Alameda ile Chapultepec arasında tam bir yenilenme içindedir ve cam ve çelikten büyük yapılar yenı-klasik evlerin yerini almaktadır. Lüks konut semtleri (Lomas de Chapultepec, Jardines del Pedregal) giderek yok olan güzelliklerini korumaya çalışmaktadır. Hiç de parlak olmayan toplu konutların yayıldığı geniş alanlar, kentin sanayileşmiş kuzey tepelerine tırmanan küçük halk tipi evlerin sıralandığı alanlar ve özellikle de kentin doğusunda birden bire ortaya çıkan konut semtleri (Netzahualcöyotl, çamurlu dar yollar boyunca yapılmış barakalarında 3 milyona yakın insan barındırır), günümüz kentinin çevre kesimlerinde hem yoksul hem de sefil bir görünüm sergiler.
Bununla birlikte Meksika'daki büro memurlarının % 80'ini, sanayi kesimindeki istihdamın % 50'sini Mexico sağlar. Siyasal ve iktisadi merkezileşme çok büyük olduğundan, kent, GSMH’nın hemen hemen yarısını sağlamaktadır. Yönetimler, karar merkezleri, önemli girişimlerin merkezleri, büyük okullar, sanayiler (makine ve elektrikli gereçler yapımı, kimya vb.) Mexico'nun anakent kesiminde toplanmaktadır.
TARİH VE ARKEOLOJİ.
1325 (ya da 1345) yılında kurulan kent, Tenochtitlân adıyla Aztek imparatorluğu’nun başkenti oldu. Bu küçük göl köyü, özellikle Itzco- atl'ın hükümdarlık döneminden (1428 -1440) başlayarak aztek devletinin güçlenmesine bağlı olarak gelişti.
Her birinde dinsel bir merkez bulunan dört mahalleden oluşan kent, büyük bir pazarın kurulduğu Tlatelolco adasına kadar kanallar boyunca uzanıyordu. Üç yüksek şose kenti kıyıya bağlıyor ve iki su kemeri içme suyunu sağlıyordu; denizkulağı sularının rejimi, büyük sulama çalışmalarıyla düzenlenmişti, imparatorluğun toprak genişlemesinden doğan refah, başkentin ve komşu devletlerin nüfus artışını körükledi; bazı yazarlara göre bu insan kalabalığı, 1 milyon kişiyi buluyordu. Bu nüfus, ilkin üzerlerine işlenmeye elverişli toprak serilmiş sallarda (yüzenbahçeler) yapılan tarım sayesinde besleniyordu, sonra kaynakları artırmak için çevre bölgelerin üretimine başvuruldu.
Büyük kamusal ya da özel çalışmalar sırasında, eski anakentin, çağdaş kent altında kalan kalıntılarına rastlandı. 1978'de girişilen büyük çalışmalar sırasında Constituciön meydanı'nın altında, birçok dinsel yapıyla birlikte Büyük Teocalli (ya da kutsal kent) ortaya çıkarıldı: Tezcatlipoca tapınağı, yuvarlak Ouetzalcoatl tapınağı, Güneş tapınağı, Xipe Totec tapınağı, özellikle de bu yapı topluluğunun ana öğesi olan ikiz Tlaloc ve Huitzilopochtli tapınağı. Bu dağ tapınak, yedi yapım evresiyle (son evre İspanyol fethiyle çağdaş, İkincisiyse 1428’den önceye aittir) kentin en iyi bilinen tapınaklarından biri durumuna geldi. Bu kutsal yapının yanında, kralın ve ileri gelenlerin bahçelerle çevrili sarayları yer alıyordu.
Kent, 13 ağustos 1521’de Cortös tarafından fethedildi; ispanyollar kenti yerle bir ederek yeni bir plana göre yeniden kurmaya giriştiler. Yeni ispanya’nın anakenti durumuna gelen Mexico, akaçlama kanallarıyla yavaş yavaş kurutulan denizkulağından kazanılan alanlara yayılarak genişledi. 1824'ten bu yana Meksika’nın başkentidir.
SANAT.
Kent, en az XVII. yy.'dan sonraki sömürge dönemi yapıları bakımından zengindir: büyük Zöcalo alanındaki katedral (XV.- XVIII. yy.) ve churrigueresco üslupta Sagrario (Lorenzo Rodriguez tarafından 1749’da yapıldı); ince bir işçilikte çalışılmış Guadalupe kilisesi (1695) ve Pocito capellası (Francisco Guerrero y Torres tarafından 1777'de yapıldı); manastırlar, kiliseler, Ulusal saray (kral naiplerinin tezontle [şarap tortusu renginde volkanik taş] cepheli eski konutu) ya da Madenler sarayı (Manuel Tolsâ’nın 1797’deki yeni klasik başyapıtı) gibi saraylar, XIX. yy.'ın seçmeciliğinden sonra, 1920-1930'dan başlayarak, modern mimarlarla, Rivera, Orozco ve Siqueiros gibi duvar ressamlarıyla bir yenileşme hareketi ortaya çıktı. 1949'da yeni üniversite sitesinin yapımına başlandı; sitenin en ayırtedici yapısı Gustavo Saavedra, Juan Martinez de Velasco ve Juan O'Gorman (üst prizmanın duvarlarını süsleyen mozaikleri de bu sanatçı gerçekleştirmiştir) tarafından yapılan merkez kitaplığıdır. 1964'te mimar Mario Pani, Tlatelolco aztek tören merkezi kalıntılarını da içine alan la plaza de las Tres culturas'ı gerçekleştirdi. Siqueiros kültürel polyforumu 1971'de açıldı. Chapultepec parkı içindeki Antropoloji ulusal müzesi, Pedro Ramfrez Vâsquez tarafından 1963 -64'te tasarlandı. Burada Kolomböncesi dönemden ve yerlilerden kalma olağanüstü koleksiyonlar sergilenmektedir. Mexico'nun önemli müzeleri arasında, Ulusal tarih müzesi, Kral naipliği resim müzesi (eski S. Diego kilisesi içinde), San Carlos akademisi'ni saymak gerekir.
Kaynak: Büyük Larousse