Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
23:43, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Çarşamba, 17 Nisan 2024 - 23:43
Arama
MaviKaranlık Forum
Motivasyon Nedir? Motivasyon Dinamikleri ve Çeşitleri
-
Tek Mesaj #8
Safi
SMD
MiSiM
8 Ocak 2017
Mesaj
#8
SMD
MiSiM
MOTİVASYON
İnsan hareketinin bir sebebi ve nedeni olmalıdır, bu sebep ve neden de hırstan ayrılamaz yani bir kimseyi harekete geçirmek istiyorsanız onu hırslandırmalısınız. Bu hırslandırma işini de harekete geçirilenin isteklerinden başlatmalısınız.
Hayatta hangi rolde olursak olalım motive olmak, insanları motive etmek bizim için bir ihtiyaçtır. İşte bu ihtiyacın doğru yer, zaman ve şekilde giderilmesi başarı çıtasını yükseltir, hatta elde ettiğiniz başarı ,beklemediğiniz, hayal edemediğiniz kadar olabilir…
İşte bir ihtiyacı gidermek için gerekli davranışları başlatan kuvvet olan
motivasyon
, esas olarak insanların başarılı olmalarına, kişisel tatmine ulaşmalarına yardımcı olarak insanları mutlu kılmaktadır.
Dolayısıyla mutlu olmanın yolu
motivasyon
oluşturmaktır. Motivasyonu oluşturmak kadar onu istikrarlı bir şekilde sürdürmek de önemlidir. Büyük hedefleri küçük adımlara bölmeniz ve her gün bir adım artırmanız bir sonraki ilerleme için gerekli olan gücü ve isteği oluşturacaktır.
Birisini bir şey yapmaya zorlayabilirsiniz, ama o kişiyi bu şeyi yapmak istemeye kesinlikle zorlayamazsınız. İstemek için gereken arzu içimizden gelir ve
motivasyon
da içten zevk almamızı sağlayan, içten gelen büyük bir güçtür. İstediğiniz her neyse, tüm birikimiminizi hedefe doğru, netice almak için irade gücü ve azimle doğru bir şekilde kullanmalısınız.
birinci adım ‘istemektir’.
Motivasyon
, kişilerin belli bir ihtiyacı veya amacı karşılamak üzere içten gelen bir şevk ile arzulu ve istekli davranmalarıdır.
İkinci adım , ‘uzak ve yakın hedeflerin ne olduğunu belirlemektir’.
Şu da unutulmamalı ki uzak hedeflere ulaşmak, yakın hedeflerin gerçekleşmesine bağlıdır. Yani ders çalışmak, diploma almak, başarılı olmak, kariyer yapmak gibi . Bu denklemde yakın hedef ders çalışmak, uzak hedef ise kariyer yapmak veya başarılı olmaktır.
Üçüncü adım ‘başlamaktır’.
En büyük sorunlardan birisidir ders çalışmaya başlamak. Çeşitli etkenler, çoğu zaman engel olur bize. Bazen televizyon, bazen bilgisayar veya internet, bazen arkadaşlarımız ve dostlarımızdır. Aslında asıl engel biziz; engel, kendimizi çalışmaya ve başarılı olmaya ikna edememiş olmamızdır. Uzak hedefimize yeterince kilitlenmeyişimiz ve bunun sonucunda da yakın hedefimize asılmayışımızdır.
“Ders çalışmaya başlayamamak” sorununu yakın hedefi küçülterek giderebiliriz. Örneğin, ÖSS veya OKS gibi milyonlarca öğrencinin hazırlandığı bir sınava hazırlanıyorsak ve günlük belirli süre ders çalışmamız ve soru çözmemiz gerekiyorsa hemen yapmamız gerekenleri küçük parçalara ayırmalıyız. Ara vermeden ve bizi çokça yoracak bir tempoda çalışmak öğrendiklerimizi hazmedememe sorunu yaşatır bize. Yediklerimizden tat almak için küçük lokmalar halinde ve tane tane yememiz gerektiği gibi, çalıştığımız konuları öğrenmemiz içinde konuları parçaları ayırmalıyız.
“Başlayamamak” sorununu gidermek diğer çözüm yolu da ders çalışmaya hemen başlamaktır. Yani şartlar ne olursa olsun hemencecik başlayalım, ertelemeyelim.
Dördüncü adım ‘beklememek’tir.
Yani hemen yola koyulmaktır. Motive olamayanların çoğu kendilerine ilham gelmesini bekler ya da ‘içimden ders çalışmak gelmiyor’ derler... İstenilen, sevilen, arzu edilen şeyler için ilham usulca ve sessizce gelir. İstemezsek ilham hiçbir zaman bize uğramaz.
Beşinci adım ise ‘hayır’ demeyi bilmektir.
Her şeyden önce kendimize hayır demeliyiz. Yani tembelliğimize ve bizi tembelliğe iten, çalışmaktan alı koyan kişilere, zamansız televizyon programlarına, saatlerimizi alan bilgisayarımıza “hayır” demeyi öğrenmeliyiz. Bunlarla ders konusunda tercih yapmalıyız. Önceliğimizin derslerimiz yani ÖSS ve OKS olduğunu unutmamalıyız. Her şeyi yerinde ve zamanında yapmalıyız. Başarılı olmak çalışmayı sevmekle mümkündür. Çalışmayı sevmek içinde başarılı olmayı gerçekten ve yürekten istemek gerekir. İleride gerçekten başarılı ve mutlu olmak istiyorsak sevdiklerimize ve kendimize karşı sorumluluklarımızı zamanında ve yapılması gerektiği gibi yapmamız gerektiğini unutmamalıyız.
Unutmayın, motivasyonsuzluk problemini oluşturan biziz, bunu çözmek de yine bizim elimizde.
Kendimizi motive etmek için;
Gelip geçici manasız şeylere bağlanmaktansa, sağlam prensiplere bağlayın kendinizi
Var olmak için bir hedef seçmeli asla vazgeçmeden hedeflerimiz için zaman ayırmalıyız.
Sabırlı olun, ruhunuzu ve zihninizi besleyin, hayatınızın kendi ellerinizde olduğunu kabul edin. Onu
kurabilirsiniz de yıkabilirsiniz de.
Karşınızdakini motive etmek için;
Zamana kıymet verin, dakik olun ve daima sözünüzde durun.
Dikkatle dinleyin, güvenin, inanın, hoşgörü ile yaklaşın, teşekkür ve takdir etmesini bilin.
Yardım eden, destek olan, rehberlik eden ol. Gör bak o zaman hayat güllük gülistanlık olur.
Bu açılımdan hareketle kendinizi ve arkadaşlarınızı motive etmek istiyorsanız;
Sahip olma isteği uyandırın.
Bir işi niçin ve nasıl yaptığınızın bilincine ve önemine varın.
Olumsuz düşünceleri olumlu hale dönüştürün ( her şeye iyi tarafından bakın)
İnandırmanın ve ikna etmenin gücüne inanın
Geçmişe dönük değerlendirmeler yapın ( Hatalarınızdan ders alın)
Mazeretler uydurmak yerine, elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın, BAŞARACAKSINIZ…
BAŞARI HİKAYELERİ
GeorgeDantzig anlatıyor:
Berkeley’de California Üniversitesi Matematik Bölümü Öğrencisiydim. Her zaman ki gibi sınıfa geç girdim ve tahtadaki iki soruyu ev ödevi sanarak defterime geçirdim. O akşam, soruların üzerinde çalışırken bunun profesörün verdiği en zor ödev olduğunu düşündüm. Her gece, başaramasam da sırasıyla her iki problemin üzerinde saatlerce çalıştım. Birkaç saat sonra beynimde bir şimşek çaktı ve her iki problemi birden çözdüm. Ertesi gün cevapları okula götürdüm.Profesör, masanın üzerine bırakmamı söyledi. Masanın üzerinde kağıttan bir tepe oluşmuştu. Benim kağıdımın bunların arasında kaynayacağını düşünüp bir sıraya üzgünce oturdum. Altı hafta sonra bir Pazar sabahı kapının vurulmasıyla uyandım. Kapıda profesörü görünce dondum kaldım. ‘George! George!’ diye bağırıyordu.’Problemi çözmüşsün’ dedi. ‘Tabiiki’ diye cevap verdim.’Çözmem gerekmiyor muydu?’ diye sordum.
Profesör, tahtaya yazılmış olan o iki problemin ev ödevi olmadığını, dünyanın önde gelen matematikçilerinin şimdiye kadar çözememiş oldukları iki ünlü problem olduğunu açıkladı. Birisi bana onların, iki ünlü çözülememiş iki problem olduğunu söyleseydi, sanırım onları çözmeyi denemezdim bile Hayatta başarılı olmuş yaşlı bir adam, bazı gençler ‘Hayatın bize azami mutluluk ve başarı sağlaması için ne yapmalıyız? Diye sorduklarında ondan şu cevabı almışlardır:’Sizin bu sorunuz, bana bir tek ineği olan köylüyü hatırlattı. Bir gün o köylüye biri sordu. ‘İneğin ne kadar süt veriyor?’ Köylü şu cevabı verdi:’İneğim süt vermez. Sütü ondan sizin almanız gerekir.’Arkadaşlar, mutluluk ve başarıyı hayat size vermez. Çabanızla o mutluluk ve başarıyı, hayattan sizin almanız gerekir.
Sınava girecek öğrencilerden biri hayatın getirdiği olumsuzluklara dayanamaz. Çözülmeye başlar. Babası bunu fark eder ve oğluna şu olayı anlatır.
‘Timsah kaplumbağayı yemek istiyormuş ve arkasından yetişmeye çalışmış. Kaplumbağa timsahtan yavaş hareket ettiği için en yakınındaki ağaca tırmanmış. Genç şaşkınlıkla sormuş: Hiç kaplumbağa ağaca çıkar mı baba? Babası başını sallamış: ‘Kurtulması için çıkması gerekiyordu yavrum’ demiş
Amerikalı yazar James F. Clarke,
azim ve devam olmadan başarılı olunamayacağını şöyle ifade eder. ‘Bu dünyada azmin yerini hiçbir şey alamaz. Kabiliyet ve deha, azmin yerini tutamaz. Zira, kabiliyetli olmalarına rağmen başarılı olamamış nice insanlar vardır’.
Tanınmış armatörlerden Mr. Lindsoy, 14 yaşında iken yetim kalmış ve iş bulmak için Glasgow’dan Liverpoll’a gideceği sırada vapur ücretini ödeyecek para bulamadığından, vapurun kaptanı ile anlaşarak kömürlükte kömürleri ayıklama karşılığı yolculuk edebilmişti. Liverpool’da 7 hafta işsiz dolaşmış, ambarlarda yatmış, bir gemide iş bulmuştu. 14 yaşında bir çocuk olarak girdiği bu gemide yavaş yavaş ilerleyerek geminin süvariliğine kadar yükselmişti. Bu başarının sırrını şöyle açıkladı:
‘Başarının sebebi; şaşmaz bir sabır, durmadan çalışma ve kendime yapılmasını istemediğim şeyleri başkalarına yapmak prensibine, dört elle sarılmamdır.
Michael Jordan: ‘Ben hiçbir zaman, başarısız olursam neler olacağını düşünmem. Çünkü bunları düşünmeye başlayıp üzerinde yoğunlaştığımızda olumsuz bir sonuca ulaşırız. Eğer konunun üzerine atlıyorsam başarılı olacağımı düşünüyorumdur
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
SİLENTİUM EST AURUM
Cevapla
Kapat
Saat: 23:43
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...