Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Ocak 2017       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Kıbrıs Barış harekâtı


Türkiye’nin 1974’te Kıbrıs’taki türk varlığını korumak için yaptığı askeri müdahale 1974 temmuzunda, Yunanistan'daki cunta yönetiminin, Kıbrıs'ta enosis yanlısı EOKA-B örgütüyle birlikte düzenlediği bir darbeyle Cumhurbaşkanı Makarios devrildi; EOKA önderlerinden Nikos Sampson Devlet başkanlığına getirildi. Türkiye bu darbeyi, adanın Yunanistan’a katılması (enosis) için bir girişim olarak değerlendirdi. Zürich ve Londra anlaşmalarına göre adadaki Türkler'i korumak için müdahale hakkının doğduğunu, üçüncü garantör devlet durumunda olan İngiltere’ye bildirdi. Londra'da yapılan görüşmelerde İngiltere, Türkiye’nin müdahale hakkını kullanmasına karşı çıktı. ABD’nin gönderdiği arabulucu Joseph Sisco da oyalama siyasetine başvurunca Kıbrıs’taki türk varlığını korumak için adaya asker çıkarılması zorunlu görüldü. 20 temmuz 1974 günü türk birlikleri harekete geçti. Beşparmak dağları bölgesine paraşüt ve helikopterlerle 2 000 komando indirildi. Girne'nin 10 km batısına da çıkarma yapıldı. Boğaz - Gönyeli - Lefkoşa üçgenini tutmakla görevlendirilen komandolar 7 000 kişilik rum birlikleriyle çatışmaya girdiler. Beşparmak dağlarında mevzilenen rum ve yunan birliklerinin bilinenden daha kalabalık oluşu ve beklenmeyen direnişi, çıkarma yapan birliklerin, havadan indirilenlerle birleşerek çıkarma hedeflerine ulaşmalarını geciktirdi. Adada görevli yunan alayı da ikiye aynlmıştı. Bir bölümü türk alayını vurmak için harekete geçerken, bir bölümü de havadan indirilen komandolarla çatışmaya girdi. Adada bulunan 650 kişilik türk alayı da ilerleyerek yunan birliğinin yolunu kesti.

1 000 kıbrıslı mücahit de türk birliklerine yardımcı oldu. Ancak adaya çıkan kuvvetlerle etkili bir haberleşme sağlanamadığı için kamuoyu olayların gelişimi hakkında sağlıklı bilgiler alamıyordu. Deniz ve hava kuvvetleri arasındaki haberleşme noksanlığı ve eşgüdümün aksaması sonucunda türk uçakları, yunan muhribi sandıkları Kocatepe’yi batırdılar (21 temmuz). Ancak bu arada Kıbrıs’ın kuzeyinde bir köprübaşı tutuldu. ABD'nin aracılığıyla Bakanlar kurulu 22 temmuz saat 17.00’de ateşkes uygulamasına karar verdi. Ateşkes saatine kadar çıkarma yoğunlaştırılarak sürdürüldü; Girne ve çevresi tümüyle denetim altına alındı. Adaya tanklar, destek birlikleri ulaştırıldı.

Harekâtın etkisi büyük oldu


Uluslararası kamuoyu harekâtın bu aşamasında Türkiye'yi destekledi. Kıbrıs’ta Sampson iktidardan uzaklaşmak zorunda kaldı; Glafkos Klerides Kıbrıs rum yönetiminin başına geçti, bir süre sonra da Makarios geri döndü. Yunanistan'da da cunta yönetimi yerini sivillere bıraktı; siyasi mülteci olarak Paris’te bulunan Karamanlis Yunanistan’a dönerek Başbakanlığa getirildi. Cenevre'de İngiliz Dışişleri bakanı Callaghan'latürk ve yunan Dışişleri bakanları bir araya gelerek iki aşamada barış koşullarını görüştüler (25-30 temmuz, 8-13 ağustos). Dışişleri bakanı Turan Güneş başkanlığındaki türk delegelerinin türk birliklerinin ve adadaki Türkler'in güvenlik içinde bulunmalarına olanak verecek bir denetim ve silahtan annmış tampon bölge kurulması istekleri kabul edilmedi. Türk tarafının, adanın % 34’ünü oluşturacak türk kantonlarıyla rum kantonlarının ayrılması önerisi kabul edilmeyince 14 ağustosta harekâtın ikinci aşaması başladı. Türk birlikleri, daha önceden saptanan, Gazi Mağusa, Lefkoşa ve Lefke’nin güneyinden geçen Attila hattı'na kadar adanın tüm kuzey bölümünü ele geçirdiler. Yabancı devletler harekâtın ikinci aşamasına karşı tepki gösterdiler. ABD, Türkiye’ye karşı silah ambargosu uyguladı. Adadaki türk birliklerinin geri çekilmesi için günümüze kadar sürdürülen baskılar başladı. Buna karşı adadaki türk toplumu barışa ve özyönetimine kavuştu.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 13 Ocak 2017 12:58
SİLENTİUM EST AURUM